Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal 'Rantı sonlandırılmadan terör önlenemez' dedi.
Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, terörü oluşturan nedenler kadar, ondan rant kazananların da varlığına son verilmedikçe sorunun çözülmesinin mümkün olmayacağını söyledi.
Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Sınır Aşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Terörizm ve Sınır Aşan Suçlar Sempozyumu Antalya'da başladı. Sempozyumda konuşan Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, teröre karşı akademik çözümler üretip, yol gösterici olabilmek için polis akademisi içinde yeni birimler oluşturulduğunu kaydetti. Köksal, "Polis akademimiz polis yetiştiren kurum olmaktan çıkıp, konuları irdeleyen, uygulayıcılara yön veren kurum haline geldi." dedi.
Terörün artık bütün dünyayı ilgilendiren bir insanlık suçu halini aldığına işaret eden Köksal, "Terör ve sınır aşan suçları bir birinden ayırmak mümkün görülmüyor. Uluslararası suçlar kendine alan açmak istediğinde terörü, terör varlığını sürdürmek istediğinde onu kullanmakta. Bu konunun birlikte tartışılması kadar faydalı, önemli strateji olmayacağı açıktır." diye konuştu. Türkiye'de terör ve ondan istifade edenler olmak üzere iki olgunun ortaya çıktığını anlatan Köksal, şöyle devan etti: "Sınır aşan suçlar ve bundan rant toplayanlar. Bir taraftan terörden rant bekleyenler varsa terörün birden bire sonlanmasını beklemek mümkün değil. Önce o rantı daha sonra yaşadığı iklimi ortadan kaldırarak terörün sonlandırılması mümkün."
'BİLİMSEL ARAŞTIRMALARA ÇOK İHTİYAÇ VAR'
UTSAM Müdürü Doç. Dr. Süleyman Özeren de terörle mücadele ve sınır aşan suçlarla mücadelede bilimsel araştırmalara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Terör örgütlerinin gelişen teknolojiye paralel olarak kendilerini yenilediğine işaret eden Özeren, mücadele için teorisyen ve bilim insanlarının birbirini beslemesi, yeni stratejiler geliştirilmesinin sağlanması gerektiğini, sempozyumun bu amaca hizmet edeceğini ifade etti. Sempozyumla geleceğe yönelik bilimsel temelli projeksiyonlar geliştirileceğini ifade eden Özeren, terörün çok yönlü ele alınan bir platform olma yolunda ilerlediğini söyledi.
NATO, AGİT, İnterpol gibi uluslararası kuruluşların yanı sıra 50 üniversiteden akademisyenin katıldığı sempozyumda konuşan Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan da terörün bir sebepten ziyade sonuç olduğunu kaydetti. Terörün neyin sonucu olduğuna farklı pencerelerden bakıp cevap vermenin mümkün olduğunu dile getiren Arslan, "Özellikle etnik kökenli ve dini motifli sebebi farklılığın yönetimindeki başarısızlıktır. Terör bunun soncudur. Dünyanın farklı bölgelerinde kendisini farklı hisseden, toplumun belli kesimleri şiddete başvurma yoluna girebiliyor. Bu da karşımıza etnik, dini istismar eden terör olgusunu çıkarıyor." diye konuştu.
Bununla başa çıkmada biri toplumu homojenleştiren, diğeri farklılıklarla bir arada yaşamayı öngören çoğulcu model olduğunu işaret eden Arslan, Türk tarihinin bunlardan ikincisini asırlardır başarıyla uygulayan örneklerle dolu olduğuna işaret etti. Konunun terörle mücadelede Türkiye'nin son 10 yılda benimsediği ikinci yaklaşımın ne derece uygulanabileceği meselesi olduğuna vurgu yapan Arslan, "Yeni anayasaya ne derece yansıtılacağı meselesidir. Çeşitliliğin yönetimindeki başarısızlığın terörün doğurduğunu biliyoruz.
Farklılıkları bir arada yaşatmanın çözüm olacağını biliyoruz." dedi.
NATO Terörle Mücadele Bölümü Başkanı Sabri Ergen de güvenlik yapılanmalarındaki tehditlerin tek bir devletin, uluslararası kuruluşun kapasitesini aştığını söyledi. NATO olarak terör ve benzeri asimetrik tehditlerle sadece askeri yöntemlerle baş edilemeyeceğinin farkında olduklarını kaydeden Ergen, bunun çok boyutlu işbirliğini zorunlu kıldığını ifade etti.