Diyarbakır'ın Sur ilçesinde gece yarısı rahatsızlanan 65 yaşındaki Remziye Sulak isimli hastayı, polis ve ambulans güvenlik gerekçesiyle girip alamadı. Sokağa çıkma yasağı ve çatışmaların olmadığı Alipaşa Mahallesi'nde hastayı, Diyarbakır'da Dermanbaba olarak tanınan Yılmaz Acu, motosikletiyle ilçeden çıkardı. Acu, yaşlı hastayı beyaz bayrakla Sur'un çevresinde güvenlik noktasına getirip ambulansa teslim etti.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yaşayan 65 yaşındaki Remziye Sulak, dün gece saat 24.00'e doğru fenalaştı. Sur'da mağdurlara yardım dağıttığı için tanınan Yılmaz Acu'dan yardım istendi. Acu, 112 ve 155'i arayarak durumu bildirdi, daha sonra hastaya yardımcı olabilmek için Sur'un girişindeki polis noktasına gitti. Ancak polis gece yarısı ilçeye giremeyeceğini belirtti. Polis noktasına gelen ambulans ise kendilerine güvenliğin refakat etmesi gerektiğini, aksi takdirde hastayı alamayacağını belirtti. Bu noktada bulunan hayırsever Acu, kimsesi olmayan yaşlı bayanı, olduğu mahalleye motosikletle giderek aldı ve getirip ambulansa teslim etti. Yılmaz Acu, yaşananları şöyle anlattı:
"İstanbul'da yaşayan bir bayan arkadaşım saat gece 23.45'te beni arayarak 65 yaşında ablası olan hasta bir yaşlı ninemiz için yardım istedi. Kendisinin çok hasta olduğunu, Sur ilçesi Alipaşa Mahallesi Çeşme Sokak'ta ikamet ettiğini ve yanında kimsenin olmadığını söyledi. Ayrıca, diyabet ve tansiyon hastası ve bunun dışında bir çok hastalığının olduğunu belirtti. Ben de Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi Başhekimi Şenol Gedik Bey'i konuyla alakalı rahatsız ettim. 'Hastaneye getirmeye çalışın biz ne gerekiyorsa yaparız' dedi. 112 ve 155'i aradım ve orada olacaklarını söylediler, ben de büromdan motosikletimle Urfakapı'da bulunan polis noktasına gidip nöbetçi polislerle görüştüm, durumu anlattım. 20 dakika beklediğimiz halde hasta hakkında bilgi alamadık. Polisler hareketli bir gün olduğunu ve ambulans ile gidecek bir ekip olmadığını beyan ederken, 112 ambulans şoförü ve hemşireler de 'Biz de güvenlik olmadığı için Sur içerisine giremeyiz' diyerek, 112 komuta merkezini aradılar, oradan da olumlu cevap alınmayınca iş başa düştü. Kendi motorumla zifiri karanlıkta polislerden izin alarak, yaklaşık bir kilometre gidip hasta ninemizin oturduğu bir odalı eve vardım ve hastanın durumunun iyi olmadığını gördüm, o sırada kardeşinin de gelmiş olduğunu gördüm. Daha sonra ninemizi motora bindirdim, ben de elime beyaz bayrak alarak Urfakapı'daki polis noktasına getirdim. Orada hazır bekleyen ambulansa bindirerek, Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi aciline getirdim. Orada tedavisini yaptılar, yapılan tetkik sonucu hastada tansiyon, diyabet ve safra kesesinde taş tespit edilerek, dahiliye servisine yatışı yapıldı. Gece 03.00 sıralarında hastaneden ayrıldım."
Cihan CİHAN