Polonya Anayasa Mahkemesi'nin Avrupa Birliği (AB) anlaşmalarındaki bazı maddelerin ülkenin anayasasına aykırı olduğuna hükmetmesi Varşova ve Brüksel arasında krize yol açtı.
Son dönemde yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü ve demokratik değerler konusunda eleştirilen ülkeyle ilgili, AB'den çıkması anlamına gelen 'Polexit' tartışılmaya başlandı.
Avrupa Parlamentosu'nun önde gelen partileri, Polonya'nın kararını kınamak için Komisyonu, AB fonlarının en büyük alıcısı olan ülke için yapılan ödemeleri dondurmaya çağırdı.
Polonya'da alınan karar, AB kurumlarında ve üye ülkelerde tepkiyle karşılandı.AB Komisyonunun Adaletten Sorumlu Üyesi Didier Reynders, "Polonya'nın AB hukukunun üstünlüğüne karşı aldığı karara tüm araçlarla yanıt vereceğiz" dedi.
Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli, "Polonya'da bugünün kararı sonuçsuz kalamaz. AB hukukunun önceliği tartışılmaz olmalıdır. Bunu ihlal etmek, Birliğimizin kurucu ilkelerinden birine meydan okumak anlamına gelir." ifadesini kullandı.
Fransa'nın Avrupa Bakanı Clement Beaune, Polonya'nın yüksek mahkemesinin AB hukukunun üstünlüğünü reddeden kararının "AB'ye karşı bir saldırı" olduğunu söyledi. Almanya da Polonya'yı AB ortak kurallarını "tamamen" uygulamaya çağırdı.
Avrupa Halk Partisi'nden (EPP) bir sözcü, "Polonya'daki gayri meşru Anayasa Mahkemesi, AB Antlaşmalarının Polonya yasalarıyla uyumlu olmadığını ilan ederek ülkeyi Polexit yoluna soktu" dedi.
DW Türkçe'de yer alan habere göre sol görüşlü S&D Grubu, "Polonya'da kara bir senaryo gerçekleşiyor. Hukuk ve Adalet Partisi'nin (PiS) tarafından yönetilen Mahkeme, AB temellerini ihlal ederek AB hukukunun önceliğini göz ardı etti. AB hukuku temelinde karar veren Polonyalı hakimler kovuşturmayla karşı karşıya kalabilir" açıklaması yaptı.
Yeşiller'in Alman üyesi Daniel Freund, açıklamayı, "Bugünün kararı Polonya vatandaşları için en acı verici olacak. Dondurulmuş AB fonlarının maliyetini üstlenmek zorunda kalacaklar" şeklinde değerlendirdi.
Polonyada iktidardaki PiS'in bulunduğu Avrupa Muhafazakarlar ve Reformistler (ECR) grubu, Polonya anayasa mahkemesini savunmak için çıktı.
Yapılan açıklamada, "AB'nin demokratik bir üye devlette yargıçların nasıl atandığına karışmaya yasal hakkı yoktur." denildi.
AB Komisyonunun Adaletten Sorumlu Üyesi Didier Reynders, Polonya'da Anayasa Mahkemesinin AB hukukunun üstünlüğüne karşı verdiği karardan "kaygı duyduğunu" ve AB'nin söz konusu üstünlüğü korumak için "tüm araçları kullanacağını" söyledi.
Reynders, AB Adalet ve İçişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı."Kaygılıyız. AB hukukunun üstünlüğünü yineliyorum." diyen Reynders, Polonya Anayasa Mahkemesinin kararının ulusal düzeyde bağlayıcı olduğunu hatırlattı.
Reynders, söz konusu karara karşı nasıl hareket edileceğiyle ilgili yorum yapmak için erken olduğunu belirterek, "Ancak ilkelerimizi savunmak için elimizdeki tüm araçları kararlılıkla kullanacağız çünkü bunlar Birliğin kalbinde yer alıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Polonya mahkemesinin, AB anlaşmalarından iki özel maddeyi hedef aldığı ifade ediliyor: Avrupa Birliği'nin varlığını ve üye devletlerden yetki devrini belirleyen 1. madde ve misyonu blok genelinde AB hukukuna uyulmasını sağlamak olan AB Adalet Divanı'nın (ECJ) yetkilerini belirleyen 19. madde.
14 yargıçtan ikisi, aylarca süren mahkeme sürecinin ardından karara karşı çıktı. Polonya hükümeti, cumhurbaşkanı ve parlamentosu, Polonya Anayasasının AB yasalarından önce geldiğini ve Avrupa Adalet Divanı kararlarının bazen Polonya'nın yasal düzeniyle çeliştiğini savundu.
Polonya'daki Anayasa Mahkemesi, ülkedeki iktidar partisinin bazı yargıçların atanması üzerindeki siyasi etkisi nedeniyle AB tarafından "gayri meşru" görülüyor. Mahkeme başkanının da 'hükümete sadık' olduğu eleştirileri yapılıyor.
Polonya Anayasa Mahkemesi, AB anlaşmalarındaki bazı maddelerin ülkenin anayasasına aykırı olduğuna hükmetti.
AB Komisyonu'nun "Hukukun Üstünlüğü 2021" adlı raporunda, Polonya'da yargı bağımsızlığının tehdit altında olduğu ve bunun endişe verici olduğu ifade edildi.
Reynders de Polonya'ya bir mektup göndererek, AB Adalet Divanı'nın aldığı yargı bağımsızlığının korunmasına yönelik son kararın Polonya hükümetince nasıl uygulandığına dair açıklama talep ettiğini belirtmişti.
AB Komisyonu, geçen ay Polonya'daki yargı reformunun yargı bağımsızlığına zarar verdiği gerekçesiyle Avrupa Adalet Divanından bu ülkeye mali yaptırım cezası vermesini istedi.
Komisyon ayrıca, "ülkenin anayasasının mı yoksa AB anlaşmalarının mı daha önemli olduğu" konusunda Polonya Anayasa Mahkemesinin karar vermesini isteyen önergenin de geri çekilmesini talep etmişti.