ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran ve uluslararası güçler arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın “yalanlar üzerine kurulu olduğunu” savundu. Pompeo, dün İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun İran’ın “gizli nükleer programıyla” ilgili paylaştığı belgelerin “gerçek” olduğunu da belirtti.
Konuyla ilgili bir yazılı açıklama yayımlayan Pompeo, “Uzun yıllardır İran rejimi dünyaya nükleer programının barışçıl olduğu yönünde ısrar etti. İsrail’in İran’ın içerisinde ele geçirdiği belgeler, İran rejiminin doğruyu söylemediğini hiç şüphe bırakmayacak şekilde gösteriyor. İran dosyalarının birçoğunu ben şahsen gözden geçirdim. Nükleer uzmanlarımız ve istihbarat yetkililerimiz de on binlerce sayfayı inceliyor ve Farsça’dan çevirisini yapıyor. Bu analitik çalışma aylar boyu sürecek. Gözden geçirdiğimiz belgelerin gerçek olduğunu belirledik” dedi.
Belgelerin İran’ın yıllarca gizli bir nükleer silah programı olduğunu gösterdiğini ve ülkenin, nükleer silahlar ve füze fırlatma sistemleri geliştirme çabası yürüttüğünü kaydeden Pompeo, “İran, bugüne kadar, dev boyutta bir nükleer arşivi dünyadan ve Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’nden (UAEA) gizledi” ifadesini kullandı.
İran nükleer anlaşmasının kusurlarından birinin, bu ülkenin askeri nükleer programıyla ilgili yasadışı faaliyetlerinin örtbas edilmesi olduğunu belirten Pompeo, şöyle devam etti:
“İran’ın, elindeki belgeleri UAEA’dan gelen uluslararası müfettişlere teslim etmek ve nükleer silah çalışmalarını itiraf etmek için yıllar boyunca önünde çok sayıda fırsat vardı. Bunun yerine UAEA’ya defalarca yalan söylediler. İran nükleer anlaşmasını müzakere eden 6 ülkeye de programları hakkında yalan söylediler. Bu demektir ki, anlaşma iyi niyet ya da şeffaflık temeli üzerinde inşa edilmedi. İran’ın yalanları üzerine kuruldu. İran’ın nükleer aldatması, ‘hiçbir koşul altında herhangi bir nükleer silah çabasına girmeyecekleri, bu tür silahları geliştirmeyecekleri ya da tedarik etmeyecekleri’ şeklinde vermiş oldukları sözle bağdaşmıyor.”
Pompeo, dolayısıyla İran’ın gizli nükleer dosyalarının ortaya çıkarılmasının nükleer anlaşmanın geleceği açısından ne anlamada geldiği konusunda değerlendirme çalışması yürüttüklerini kaydetti.
İran’ın nükleer programına getirilen kısıtlamalara süre konmasının bir hata olduğunu savunan Pompeo, “İnsanın aklına şu soru geliyor: İran neden bir yandan anlaşmayı uygularken, diğer yandan da yarım ton nükleer silahlanma dosyalarını saklıyordu? 2006-2015 yılları arasında, İran’ın, BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla herhangi bir nükleer materyal zenginleştirmesinin yasaklandığını hatırlamakta fayda var. Şu anda dünya İran’ın yalan söylediğini ve hala da yalan söylemekte olduğunu bildiğine göre, İran’ın herhangi bir nükleer materyali zenginleştirmesi ya da kontrol etmesine güvenilip güvenilmeyeceği sorusunu tekrar sormanın zamanı. Başkan’ın İran anlaşmasını düzeltmek için ilan ettiği son tarih olan 12 Mayıs yaklaşırken, İran’ın geçmişteki nükleer silah takibi ve dünyayı sistematik olarak aldatması konusunda bildiklerimiz ışığında Avrupalı müttefiklerimizle ve diğer ülkelerle bundan sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği hususunda istişareler yürüteceğim.”
Amerikanınsesi.com