Prof. Dr. Osman Şahin Samanyoluhaber.com'daki bu haftaki yazısında 'Güven duygusunun tamiri, küskünler ve isyan ahlakı' başlığında önemli hatırlatmalar yapmıştı. Şahin yazısına bu hafta üçüncü bölümünü yazdı
PROF.DR. OSMAN ŞAHİN - SAMANYOLUHABER.COM
Elmalılı tefsirinde borç ilişkilerinin sağlam bir şekilde kayıt altına alınması gerektiğini emreden müdâyene ayetinde geçen “Siz yazanlar da, borç az olsun, çok olsun, vâdesiyle birlikte yazmaktan üşenmeyin. Böyle yapmak, Allah katında daha âdil, şahitliği ifa etmek için daha sağlam ve şüpheyi gidermek için daha uygun bir yoldur.” kısmının tefsirine verilen manalardan bir tanesi şudur: “Çünkü ey müminler böyle ayrıntılarıyla yazılması kuşkuya, şüpheye düşmemenize yardım eden en büyük sebeptir. Borcu ve gerçeği bu şekilde iyice yazarak tespit ettiniz mi, cinsinde, miktarında, müddetinde, şahidinde, şehadetinde, birbirinize karşı ahlâkî ve hukukî yükümlülüklerde ve sosyal hayatınızda güven hasıl olur. Şüpheden kurtulur, yakin üzre bulunabilirsiniz.”
Bu ayet-i kerimede ayrıca kaydı tutacak kâtibin ve şahitlerin vasıfları ve ne bunların nasıl davranmaları gerektiği gibi hususlar detaylı olarak ele alınmıştır.
Bu ayetten ticari muamelatta “hüsn-ü zan ama adem-i itimat!” prensibine uygun davranılması, baştan gerekli tedbirlerin alınması, ticaretin kurallarına uygun olarak hareket edilmesi ve böylece daha sonra çıkabilecek ve fertler arasındaki güven duygusuna ve aynı zamanda ticari hayata zarar verebilecek durumların ortadan kaldırılması gerektiği manalarını da istinbat etmek mümkündür.
Borç alma ilişkisinde borç veren ve alan dışında herkesin güvenini kazanmış bir kâtibin ve adil şahitlerin bulunmasının zaruretine vurgu yapılmaktadır. Ayrıca bunlar arasında bir menfaat ilişkisinin bulunmaması (conflict of interest), yani vazifelerini yerine getirirken hakperest olup taraf olmayacaklardan seçilmeleri gerektiğine de dikkat çekilmektedir.
Sinek küçüktür ama mide bulandırır…
“Borç az olsun, çok olsun, vâdesiyle birlikte yazmaktan üşenmeyin” kısmı da bu konuda borcun az ya da çok olmasına bakılmadan detaylarıyla kayıt işleminin yapılması gerektiği, dolayısıyla çok küçük şeylerin bile toplumdaki güven duygusu ve ahlak üzerinde önemli zararlar meydana getirebileceğine işaret edilmektedir. Yani toplumda ve bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı olmasını istiyorsak bu mevzularda en küçük şeyler bile önemsiz değillerdir ve bunlar asla ihmal edilmemelidirler.
Gönüllülük esasına bina edilerek kurulan yapılarda da bu konular hayati öneme sahiptirler. Bu yapıların devamlılıkları açısından güven duygusunun korunması bir zarurettir.
Şahısların güvenilir, muteber ve faziletli olmaları onların bu tedbirlerden muaf tutulmaları için bir gerekçe oluşturmamaktadır.
Buna benzer hususlarda Allah Rasûlü (SAV) kendilerini bile muaf tutmamışlardır. Rasûl-ü Ekrem (sav) Efendimiz itikafta kendisini ziyaret eden Safiyye validemizi (R. anha) geceleyin uğurlamak için onunla beraber dışarıya çıktığında, bir-iki sahabî yanlarından geçmiş, kendilerini görmüş ama hiç duraklamadan oradan uzaklaşmaya meyletmişlerdi. İki Cihan Serveri (SAV), derhal onları durdurmuş ve Safiyye validemizin (R. anha) yüzünü açarak, “Bakın, bu benim hanımım Safiyye’dir” deyince, o sahabîler “Maazallah, yâ Rasûlallah! Sizin hakkınızda nasıl kötü düşünülebilir ki?” diye mukabele etmişlerdi. Allah Rasulü’nün (SAV) cevabı şöyle olmuştu: “Şeytan, insanın kan damarlarında sürekli dolaşır durur!”
Mü’minlerin başkalarında şüphe uyandıracak, onları su-i zanna sevkedebilecek davranışlardan bile kaçınmaları gerekmektedir. Allah Rasulü (SAV) bu dersi bizzat kendisi ve ailesi üzerinden vermişlerdir. Bu konuda sergilenmesi gereken şeffaflık sayesinde Şeytan’ın çok iyi kullanabileceği yolları tıkamak gerektiğini göstermişlerdir.
Finansal konularda şeffafiyet için neler yapılabilir…
Aslında bütün bu ele aldığımız hususlar güven duygusunun inşasında her konuda şeffafiyetin ne kadar önemli olduğunu ifade etmektedirler. Mali konularda şeffafiyetin sağlanabilmesi için gerekli bazı hususları ise detaylarına girmeden şöyle ifade edebiliriz;
-Her türlü gelir ve giderlerin kaydının sağlam bir şekilde yapılması.
-Harcamalar ile ilgili kararların alınması ve takibinin en az üç (3) kişiden oluşmuş heyetler eliyle gerçekleştirilmesi. Dolayısıyla imza yetkisinin tek kişi tarafından kullanılamayıp heyet üyelerinin ortak iştirakıyla kullanılabilmesi.
-Heyet üyeleri, İcra makamındakiler ve muhasebe elemanlarının güvenilir olup, her türlü şaibeden uzak olmaları.
-Heyet üyeleri, İcra makamındakiler ve muhasebe elemanları arasında hiçbir şekilde ve mahiyette menfaat ilişkilerinin bulunmaması.
-Heyet üyeleri, İcra makamındakiler ve muhasebe elemanlarının uzun süreli beraber bu işleri götürmelerine izin verilmeden belirli periyotlarla yenilenmesi. Uzun süreli beraberliklerin zamanla birtakım ortak menfaat ilişkilerine yol açma tehlikesi bulunmaktadır.
-İcra görevi olanların parayla maddi temaslarının olmaması, ilgili muhasipler üzerinden bu tasarrufların gerçekleştirilmesi.
-Dönemsel olarak yapıyı oluşturan bireylerin mali tasarruflar hakkında detayları da içerecek şekilde bilgilendirilmeleri.
-Mali hareketlerin yukarıda zikredilenler dışında bağımsız deneticiler tarafından tam bir denetiminin yapılması.
-Denetim raporunun yapıya oluşturan bireylerin ulaşımına açık olması.
-Denetimde ortaya çıkan konular ve bu konularda yapılması gereken hususlarla ile ilgili olarak neler yapıldığı bilgisinin bireylerle paylaşılması.
Kurban fiyatları ve toplanan paraların tasarrufu!..
Gelişmiş toplumlarda halkı temsil eden kurumların halktan gelen bilgi taleplerine cevap vermeleri bir zorunluluktur. Kurban mevsiminde olduğumuz için bir konuyu bu vesileyle ifade etmek istiyorum.
Süreç esnasında çok gündem olan konulardan bir tanesi de Kurban kesimi için toplanan paraların nasıl ve nerede kullanıldığı ve kurban fiyatlarının tutarlılığı olmuştur. Özellikle kurban adına toplandığı halde bu paraların Hizmet için de olsa bazen başka yerlerde kullanılması ve toplanan paraların kurban piyasa değerlerinin üzerinde olması gibi konular çok tartışılmaktadır. Bu hususta yapılan bazı yanlışlar ve bu yanlışların sosyal medya gibi haber kanallarında konuşulması hayır sahiplerinin güven duygularında sarsılmaya yol açmış, dedikodu ve gıybetlerin yapılmasına sebebiyet vermiş ve bazı insanlarda ciddi su-i zanlara kapı açmıştır. Sonuç itibarıyla bütün bunlar bazı insanlarda hayır yapma duygularının zayıflamasını netice vermiştir.
Dolayısıyla bu kaybolan güvenin inşası adına, kurban sezonu başladığında ilgili şahısların ve kurumların bu konuları detayları beraber muhatap kitlelerine anlatmaları çok önemlidir. Kurban fiyatlarını belirlerken takip ettikleri yolları, aldıkları fiyat tekliflerini, kesim ve nakliye gibi giderleri, kararlarını hangi kriterlere göre aldıkları gibi hususları açıklamalıdırlar.
Kurban mevsimi bittiğinde ise fiiliyatta yaşananları, neler yapıldığını, önce yapılan açıklamalardaki hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan paraların ne şekilde ve nerelere harcandığı gibi konuları sebeplerini de açıklamak suretiyle tekrar paylaşmalarına ihtiyaç vardır.