Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geleneksel olarak her yıl yaptığı, ‘büyük basın toplantısı’ bu sene 4.5 saat sürdü ve önemli açıklamalarda bulundu.
SAMANYOLUHABER.COM- MOSKOVA
Hem salondaki gazetecilerden hem de online bağlanmış vatandaşlardan gelen soruları cevaplayan Putin yakın zamanda Türkiye'yi ziyaret etmeye hazır olduğunu ancak Erdoğan'la görüşme konusunda anlaşamadığını vurguladı. Önümüzdeki aylarda bir ziyaretin söz konusu olabileceğini belirtti. Rusya lideri, Erdoğan'la sürekli temas halinde olduklarını ve görüşlerinin örtüştüğünü de söyledi.
Putin, ‘’Kısa süre önce bir ziyaret planlıyordum ancak, burada bir sır yok, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın programı nedeniyle olmadı. Türkiye'ye uçmaya hazırdım, bunu kendisine söyledim ancak hem onun hem de benim takvimim nedeniyle olmadı. Böyle şeyler oluyor. Ama belki önümüzdeki yılın başında ziyaret gerçekleştirme konusunda mutabakat sağlayabiliriz" ifadelerini kullandı.
Rusya Gazze'de hastane açmak istedi ancak İsrail karşı çıktı
Gazze Şeridi'ne gelince, insanları bu yerleşim bölgesinde tutmak ve yerel halka büyük insani destek sağlamak gerekiyor. Özellikle Moskova burada bir Rus hastanesinin açılmasını önerdi ancak İsrail tarafı bunu güvensiz buldu. Ancak Tel Aviv ile tıbbi ekipman ve ilaç tedariğinin artırılmasına yönelik bir anlaşma var.
Putin, Zelenskiy’in Washington ziyaretini değerlendirdi
Karşı saldırıda başarı elde edemeyen Kiev rejiminin kendi halkını yok olmaya zorladığını kaydeden Rus lider, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in yakın zamanda gerçekleştirdiği Washington ziyaretine atıfta bulunarak, Kiev’in fiyaskoya dönen karşı saldırısını ‘başarılı’ olarak göstererek para dilendiğini vurgularken, sözlerini şu şekilde sürüdürdü: “Görünüşe göre bu (Zelenskiy’in gezisi) Kiev rejiminin para dilenmek amacıyla yaptığı gezilerle bağlantılı. Onlar seyahat edip daha fazla para için yalvarırken Ukrayna ordusunun gerçek kayıplarına bakmaksızın sözde karşı saldırının başarıya ulaşacağı yalanını söylüyorlar. Sadece para alıyorlar, Hepsi bu...”
Arjantin'in dolara geçmesi egemenliğini yitirmesi anlamına gelir
Arjantin yeni Devlet Başkanı Javier Milei'nin dolara geçme kararını eleştiren Putin, yüzde 140'lık bir enflasyonun olduğu ortamda atılan bu adımın ülkenin egemenliğini önemli ölçüde yitirmesi anlamına geldiğini vurguladı. Ekonominin dolara endeksli olmasının ciddi sosyo-ekonomik sonuçlara gebe olduğunu söyleyen Rus lider, şöyle devam etti: "Bu çok utanç verici olur, kendi ulusal paranı kaybetmek kendi egemenliğini kaybetmek demektir. Herhangi bir devlet, iç ekonomik sorunları çözerken öncelikle sosyal yükümlülükleri düşünür. Rusya, baskılara rağmen bu görevin üstesinden geliyor. Bunun yanında dolara endeksli olmak, sorunlar ortaya çıktığında ilaç, yol, eğitim vb. dahil kamusal harcamaların azaltılmasına yol açıyor. Ancak elbette bu, Arjantin'in iç meselesi.
Bu bağlamda Rusya'nın doların ticaretteki payını azaltmaya yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü anımsatan Putin, "Batılı ülkeler kendi ayaklarına sıkıyor. 2021 yılında Moskova, ihracatın yüzde 87'sini dolar ve euro'yla gerçekleştirdi. Ruble sadece yüzde 11-13 oranında kullanıldı. Eylül 2023'e doğru ise rublenin kullanım oranı yüzde 40 oldu. Dolar ve euro'nun payı yüzde 24'e kadar geriledi" diye konuştu.
Rusya lideri Putin, AB ülkelerinin egemenliklerini önemli ölçüde yitirdiklerinin altını çizerek şunları söyledi: "Bu ülkelerin liderleri görünüşte kahraman de Gaulle gibi, ancak pratikte işbirlikçi Petain gibi davranıyorlar. Macaristan ve Slovakya başbakanları Viktor Orban ve Robert Fico gibi istisnalar, Rusya yanlısı politikacılar değil. Onlar sadece ulusal çıkarlarını koruyor."
NATO'nun Rusya sınırlarına yaklaşma arzusu trajedilere yol açtı
Ukrayna ile NATO arasında yakın zamanda imzalanan anlaşmaya da değinen Rusya Devlet Başkanı, NATO'nun Ukrayna'yı birliğe dahil ederek Rusya sınırlarına yaklaşma konusundaki arzusunun mevcut trajedilere yol açtığını söyledi. Putin, sekiz yıldır Donbass'ta yaşanan kanlı olayların da şu anda yaşanılan trajedilerin kaynağı olduğuna dikkat çekerken, “Bununla birlikte NATO’nun sınırlarımıza doğru sızma isteği ve Ukrayna'nın NATO'ya alınması ile ilgili çabalar da bu trajediye yol açtı. Bizi bu önlemleri almamız için çok zorladılar” ifadelerini kullandı.
Ayrıca mevcut trajedilerin nedenlerinden birinin Avrupa ülkelerinin garantisi altında muhalefetle yapılan anlaşmalara aykırı olarak eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in devrilmesi olduğunu da anımsatan Rus lider, Batı'daki pek çok insanın Rusya'nın her şeyi doğru yaptığına inandığını, geleneksel değerleri koruma konusunda çok sayıda destekçisinin olduğunu aktardı. Putin, “Yalnızca Alman şehirlerinde değil, aynı zamanda dünyanın diğer bölgelerinin yanı sıra Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki birçok şehirde de birçok insanın her şeyi doğru yaptığımıza inandığını biliyorum” ifadelerini kullanırken, Rusya'nın başkalarına tecavüz etmeden kendi ulusal çıkarları için savaşmaktan korkmadığını ve bunun desteklendiğini vurguladı.
Kurallara dayalı bir dünya düzeni artık yok
Çok kutupluluğa doğru giden dünyada daha önce ‘kurallara dayalı bir dünya düzenine göre’ oynandığını hatırlatan Putin, bu düzende aslında hiçbir kuralın olmadığının görüldüğüne vurgu yaparak, “Kurallara dayalı dünya düzenine gelince, gerçekte böyle kurallara dayalı bir düzen yok. Tüm dünya düzeni mevcut siyasi duruma ve bu düzeni destekleyenlerin çıkarlarına göre her gün değişiyor” dedi. Önümüzdeki yıl BRICS Zirvesi başkanlığını devralacak Rusya’nın örgütteki çalışmalarının adil bir dünya düzeninin kurulmasına yönelik olacağının altını çizen Rus lider, “Önümüzdeki yıl gerçekleştireceğimiz BRICS Zirvesi, anlık çıkarlar uğruna her gün değişen kurallara dayalı dünya düzeninde yaşamak istemeyen ‘güçlü ülkelerin ‘kurallara göre’ yaşamak istediğini gösterecektir” dedi.
Rusya ile Çin arasındaki ilişkiler
Rusya’nın çok kutupluluğun sağlanmasında büyük katkıya sahip olan Çin ile arasındaki ilişkilere de değinen Putin, Rusya ile Çin arasındaki etkileşim düzeyinin eşi benzeri görülmemiş derecede yüksek olduğunun altını çizerken, “Çin Halk Cumhuriyeti ile etkileşim seviyemiz eşi benzeri görülmemiş derecede yüksek ve sürekli gelişmesini sürdürüyor” dedi. Putin, Rusya Federasyonu ile Çin arasındaki ilişkileri ‘dünyadaki istikrarın temel garantörlerinden biri’ olarak nitelendirdiği konuşmasında, ülkesinin Çin ile işbirliği üzerinden herhangi bir blok oluşturmadığını tekrarlarken, “Bu dostluk kimseye karşı değil, iki ülkenin çıkarına yöneliktir” ifadelerini kullandı.
Bir Fransız gazeteci, Putin'in Fransa'ya ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a nasıl baktığını, kendisiyle görüşmeyi planlayıp planlamadığını sordu. Rusya'yla diyaloğu sonlandıran tarafın Fransa olduğunu anımsatan Putin, "Rusya, diyaloğu yeniden başlatmaya hazır, ancak Paris bunu reddederken bir şey yapamayız. Eğer ilgi duyarlarsa, biz hazırız" sözleriyle yanıt verdi.
Rusya'da mezhepler çok büyük bir role sahip
Putin, dünyada toplumların içeriden din temelinde karıştırılmasıyla ilgili sorunlar yaşandığını kaydederek "Bu, dünyada yaşanan bazı adaletsizliklere, özellikle de Gazze'deki duruma bir tepki olabilir. Ancak Rusya'da bunun yaşanmasını engellemeye çalışıyoruz. Ülkemizdeki mezhepler çok büyük bir rol oynuyor. Fakat dengeli bir iç politika ve dış politika izlememiz de en az onlar kadar önemli bir role sahip" dedi. Putin, dünyada İslamofobinin yükselmesinin ve neo-Nazizm tezahürlerinin bazı elitlerin izlediği politikanın sonucu olduğunu vurguladı. Rusya lideri, Filistin sorununa onlarca yıldır çözüm bulunmamasının da bunda etkili olduğunu düşündüğünü kaydetti.
Moldova Rus gazını reddetmek istiyorsa bu onun tercihi
Putin, eğer Moldova ucuz Rus enerji kaynaklarından vazgeçmek istiyorsa bunun kendi tercihi olduğunu söyledi. Moldova'nın yakın zamana kadar Avrupa'nın en fakir ülkesi olduğunu kaydetti, artık Ukrayna'nın Moldova'nın yerini aldığını söyledi. Rus lider, "Eğer enerji kaynaklarını bizden düşük fiyatlarla alan Avrupa'nın en fakir ülkesi, enerji kaynaklarını artık ABD'den Rusya'dan yüzde 30 daha pahalıya alan Almanya örneğini takip etmek istiyorsa, lütfen" dedi.
Vladimir Putin, Moldova ile Rusya arasındaki ticaretin diğer alanlarında da aynı durumun geçerli olduğunu söyledi. Özellikle cumhurbaşkanına göre Moldovalı tarım üreticileri Rusya tarım pazarını aktif olarak kullanıyor. "İstemiyorlarsa yapmak zorunda değiller" diye ekledi. Cumhurbaşkanı, Moldova'nın BDT'deki varlığının Rusya için büyük bir değere sahip olmadığını söyledi.
Ukrayna Rus gazını tüketmeye devam ediyor
Ukrayna'nın Rus gazını tüketmekten vazgeçmediğini ve "öyle ya da böyle" almaya devam ettiğini söyleyen Putin, siyasi duruma rağmen Gazprom'un Avrupa ülkelerine karşı sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmeye devam ettiğini kaydetti. Putin, "Ukrayna aslında Rus gazını tüketiyor, gaz taşıma ağı, ülke topraklarına girer girmez "şişirip yayılacak şekilde tasarlandı" dedi. Cumhurbaşkanı, “Rusya'nın hiçbir zaman siyasi nedenlerle bir şey yapmadığını” ve gaz tedariği konusunda da böyle bir niyetinin olmadığını vurguladı.
Rus gazının ihracatı hakkında konuşan Vladimir Putin, Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere tüm akaryakıt tüketicileriyle ilişkilerin gelişmeye devam ettiğini söyledi. “Avrupa'nın yeterli miktarda gaz alamaması bizim sorunumuz değil; biz gaz boru hatlarını kapatmadık, Kuzey Akımlarını havaya uçurmadık. "Kuzey Akımları büyük olasılıkla Amerikalılar tarafından havaya uçuruldu" diye ekledi.
Kürtajın yasaklanması
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kürtajın kısıtlanması alanında çok dikkatli hareket edilmesi gerektiğine inandığını belirtti. Kilisenin durumunu bildiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, devletin bir kadının çocuk sahibi olma yönünde karar vermesiyle ilgilendiğini ancak "kadınların hak ve özgürlüklerine saygı duymamız gerektiğini" kaydetti.
Göçmenlerle ilgili sorunu çözmek için özel bir organa ihtiyacımız var
Putin, Rusya'daki göçmen sorununun zor olduğunu söyledi. Ona göre ülkede şu anda yaklaşık on milyon göçmen işçi var. Başkan, tüm göçmenlerin Rusya halklarının geleneklerine saygı duyması gerektiğine inanıyor. Ülkenin nitelikli işgücüne ihtiyacı olduğunu ancak bunun yerli halkın çıkarları doğrultusunda yönlendirilmesi gerektiğini belirtti. Vladimir Putin, göçmenlerle ilgili soruna bir bütün olarak bakacak ve zamanında çözüm üretecek özel bir yapıya ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.