Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in katıldığı Ankara zirvesi sona erdi. Erdoğan, "ABD ile iki hafta içinde uzlaşamazsak kendi planımızı uygulamaya başlayacağımızı buradaki dostlarımıza anlattım." dedi. Rusya lideri Putin ise, Yemen'de bir insani trajedinin yaşandığını ve ülke olarak yardıma hazır olduklarını belirterek bir ayeti kerimeyi hatırlattı.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran ve Rusya liderleriyle düzenlenen üçlü zirvenin ardından yaptığı açıklamada Suriye'de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile "güvenli bölge" kurulmasına dair iki lideri bilgilendirdiğini söyledi.
Erdoğan, "ABD ile iki hafta içinde uzlaşamazsak kendi planımızı uygulamaya başlayacağımızı buradaki dostlarımıza anlattım." dedi.
Erdoğan Anayasa Komitesi'nin oluşturulması konusunda pürüzlerin de giderildiğini söyledi.
Erdoğan şunları kaydetti:
- İkili ve üçlü görüşmeler her açıdan verimli geçti.
- Suriye’nin toprak bütünlüğüyle siyasi birliğinin korunması hususunda hepimizin aynı hassasiyete sahip olduğunu teyit ettik.
- İdlib’de tırmanan gerginlik görüşmelerimizin odak noktalarından biriydi. İdlib’de kara ve hava operasyonlarında hayatını kaybeden sivillerin sayısı bine yaklaştı.
- Türkiye olarak sınırlarımızın hemen bitişiğinde 4 milyon insanı etkileyecek yeni bir trajediye sessiz kalamayız. Bugünkü görüşmemizde Soçi mutabakatına dair yükümlülüklerimizi tekrar mütalaa ettik. Sivil halkın ve garantör ülkelerin sahadaki askeri personelinin güvenliği için somut önlem alınması gerektiğini vurguladık.
- Gündemimizdeki diğer önemli konu Anayasa Komitesinin teşekkülüydü. Yapıcı ve esnek bir tutum sergiledik. Ortak çabalarımızla komitenin oluşumuna ilişkin pürüzler girdirilmiştir. Usül kuralları konusunu da BM ile eşgüdüm içerisinde sonuçlandırarak Anayasa Komitesinin çalışmalarına bir an önce başlamasını kararlaştırdık.
- Fırat’ın doğusu: Suriye topraklarının 4’te birinden fazlası bölücü terör örgütünün işgali altında bulunuyor. Örgüt burada her türlü zulmü işliyor. Dün Çobanbey’de hastaneye düzenlenen saldırı bunun en son örneği.
- Suriye’de DEAŞ tehdidi ortadan kalmıştır. En büyük tehdit PKK PYD’dir.
- Sayın Ruhani'yi ve sayın Putin’i Fırat’ın doğusunda güvenli bölge tesisinde gelinen aşama hakkında bilgilendirdim ve düşüncelerimi paylaştım. Burada bir mülteciler şehrinin oluşabileceğini ve mültecilerin burada konaklayabileceği ve ekip biçebileceği, bunun için hazırlık yapılmasının isabetli olacağını ifade ettim. Nihai hedefimiz Suriye’nin kuzeyinde bir barış koridoru tesis ederek ülkenin bölünmesini engellemektir.
- Bunun için de ABD ile 2 hafta içinde uzlaşamazsak kendi planımızı uygulamaya başlayacağımız anlattım.
RUHANİ: BİZ BÜTÜN BİR SURİYE'Yİ GÜVENLİ HALE GETİRMELİYİZ
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise Suriyeli mültecilerin kendi evlerine, kendi topraklarına geri dönmek ve kendi topraklarını ekip biçmek istediğini vurguladı. Ruhani "Biz bütün bir Suriye'yi güvenli hale getirmeliyiz ki evlerine dönebilsinler" dedi.
Ruhani de, toplantının faydalı ve yapıcı olduğunu belirterek, "Siyasi ve sahadaki gelişmeleri inceleyebildik. Ne mutlu ki üç ülke birçok konuda görüş birliği içinde. Hepimiz Suriye'nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısı konusunda aynı görüşe sahibiz." dedi.
Ruhani, "Suriye'ye yabancı ülkelerin müdahale etmesine karşıyız. Özellikle yasal devletin davet etmediği, ABD gibi, bunlara karşıyız. ABD burada ya teröristleri desteklemiştir ya da yersiz davranmıştır. ABD Suriye'yi bölmeye çalışmaktadır. Bu hiçbir ülke için kabul edilebilir değildir." ifadelerini kullandı.
Ruhani "ABD'nin kötü niyeti şuradan bellidir ki, yani Golan Tepeleri'ni, bir saldırgana bağışlamıştır. Bu tarihi olarak acayip bir şeydir. Bir ülke başka bir ülkenin toprağını işgal edilmiş olarak başka bir ülkeye bağışlıyor." diye konuştu.
Ruhani İdlib konusunda ise "Hâlâ İdlib'de terörist örgütler bulunmaktadır. Terör örgütlerinin varlığı bazı bölgelerde daha güçlü hale gelmiştir. Dokuz seneden beri Suriye halkı teröristlerden eziyet çekmektedir, baskı görmektedir. Biliyoruz ki bu teröristler kim tarafından destekleniyor. Teröristlerle mücadele etmeliyiz ve Suriye devletine yardımcı olmalıyız." dedi.
Astana sürecinin devam etmesinden memnun olduğunu söyleyen Ruhani, "Anayasa komitesinin netleşmesinden dolayı mutluyum, bir an önce düzenlenmesini umut ediyorum. Irak ve Lübnan'ın da Astana sürecine gözlemci olarak katılmasından dolayı mutluyum. Gelecek toplantının İran'da yapılmasını ümit ediyorum." diye konuştu.
PUTİN: BİZİM MUTABAKATLARIMIZ TERÖR ÖRGÜTLERİNİ KAPSAMAMAKTADIR
Son olarak söz alan Putin, "Astana sürecinin garantörü olarak Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekleyen üç ülkeyiz. Suriye'de siyasi diyaloğun hızlandırılmasını istiyoruz, uzman düzeyinde toplantılar sürdürülecektir. Üç garantör ülke, BM uzamanları ve taraf ülkeler toplantı düzenleyeceklerdir. Önümüzdeki toplantı gelecek ay Nursultan'da yapılacaktır. Soçi'de Suriye Ulusal Diyalog Kongresi yapılmıştır ve Anayasa komitesi için bir karar alınmıştır. Üç garantör ülkenin katılımıyla Anayasa komitesinin listesi onaylanmıştır. Artık bu komite Cenevre'de hızlıca çalışmaya başlamalıdır. Biz buna desteğe hazırız." dedi.
Putin, "İdlib'deki durum endişe verici. Bu bölge neredeyse El Kaide bağlı grupların kontrolünde. Buna sessiz kalamayız. Dolayısıyla gerginliğin azalması için çalışmalar konusunda mutabakata vardık. Bizim mutabakatlarımız hiçbir zaman terör örgütlerini kapsamamaktadır. Sivil halkın zarar görmemesi için her türlü adımı atmaya hazırız." diye konuştu.
Sol'un haberine göre Suriye'nin kuzeyinde IŞİD hücrelerinin aktif hale geldiğini söyleyen Putin bu bölgede de istikrarın bölgenin Suriye'ye geçmesihyle mümkün olacağını söyledi.
Putin "Suriye'nin artık ekonomik ve sosyal olarak restorasyonu başlamıştır ancak Suriye hükümetinin karşı karşıya olduğu sorunlar o kadar büyük ki. Eğer uluslararası örgütler, uluslararası toplum barışı sağlamak isterse yardım sağlamalıdır." dedi.
Putin, Erdoğan ve Ruhani ile ikili görüşmelerine de değinerek, Türkiye ile ticaret ve askeri alanlarla işbirliğinin geliştiğini dile getirdi. Putin, İran ile ticarette ulusal para birimlerinin kullanılması konusunda Ruhani ile anlaştıklarını kaydetti.
RUHANİ: YEMEN’E BARIŞ GELİRSE PETROL DE GÜVENLİK İÇİNDE ÜRETİLİR
Bir gazetecinin Yemen’de Husilerin Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine saldırısı ve petrol güvenliğine dair sorusu üzerine İran Cumhurbaşkanı Ruhani, "Petrol yerine bölgenin güvenliğini daha çok önemsiyorum." dedi.
Ruhani, "Bunun temeli Yemen’e saldırıyla başlamıştır. Bu saldırıyı Yemen'i bombalayanlara sormak lazım. Yemen halkı bütün bu saldırılara karşı Suudi Arabistan ve BAE'ye verilen silah desteğine karşılık veriyorlar, meşru savunma haklarını kullanıyorlar, karşı saldırıda bulunuyorlar ve temel çözüm yolu da bu saldırılara son verilmesidir. Buna inanıyoruz." dedi.
Ruhani, “Eğer Astana sürecindeki süreç Yemen için model olabilirse onlar belki Yemen'e de istikrarı ve barışı getirmek için çaba gösterebilirler. Yemen'e barış geldiğinde petrol de güvenlik içinde üretilir ve ihraç edilir.” diye konuştu.
PUTİN KURAN'DAN ALINTI YAPTI
Rusya lideri Putin ise, Yemen'de bir insani trajedinin yaşandığını ve ülke olarak yardıma hazır olduklarını belirterek Müslümanların mukaddes kitabı Kuran-ı Kerim'de yer alan “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, o kalplerinizi birleştirmişti? İşte onun nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz.” ayetini dile getirdi.
ERDOĞAN, YEMEN'DE İNŞAATA HAZIR
Erdoğan ise Yemen'in yerle yeksan olduğunu belirterek, "Acaba müsebbibi kimlerdir? Bunların üzerinde durmak lazım. Artık Yemen'in yeniden inşa ve ihyası için ne gibi çalışmalar yapabiliriz, bunu düşünmemiz gerekiyor." diye konuştu.
Erdoğan "Az önce Putin, Rabbimizin bir uyarısını bu noktada hatırlatmak istedi. 'Ancak inananlar kardeştir' dedi, ben daha kısa keseyim. İlk defa Yemen'e bu bombaları kimler attı, bunun cevabı bulunursa kanaate de varabileceğimizi düşünüyorum." ifadelerini kullandı.