Putin, “Rusya olarak Tahıl anlaşmasına geri dönmeye hazırız, bu ancak Rus tarafına karşı tüm yükümlülüklerin gerçekten yerine getirilmesi durumunda mümkün olacaktır.”

Rusya’nın bir yandan yurt dışına tahıl ve gübre ihracatının kasıtlı olarak engellendiğini, öte yandan ise dünya pazarındaki mevcut gıda krizinin ikiyüzlü bir şekilde sorumlusu tutulduğunu söyledi. Birleşmiş Milletler’in katılımıyla imzalanan ve başlangıçta küresel gıda güvenliğinin sağlanması, açlık tehlikesinin azaltılması ve en yoksul ülkelere yardım sağlanmasını amaçlayan sözde "Tahıl Koridoru Anlaşması"nın uygulanmasında da adaletsizliğin açıkça görüldüğünü belirtti.

Rusya olarak, Tahıl Anlaşması kapsamında Ukrayna'dan bir yılda toplam 32,8 milyon ton kargo ihraç edildiğine defalarca dikkat çektiklerini ifade eden Putin, bu kargoların yüzde 70'inden fazlasının Avrupa Birliği de dahil olmak üzere yüksek ve orta-üst gelirli ülkelere ulaştığını, sadece yüzde üçünün en az gelişmiş ülkelere gittiğini dile getirerek, Afrika’daki gıda krizinin sorumlusunun Moskova olmadığını anlatmaya çalıştı.

Rusya'nın dünya pazarlarına tahıl ve gübre ihracatına uygulanan yaptırımların kaldırılmasına ilişkin sözde Tahıl Anlaşması’nın hiçbir şartının yerine getirilmediği söyleyen Putin, simultane tercüme edilen konuşmasına şöyle devam etti, “Bu konuda Rusya'ya karşı yükümlülükler tamamen göz ardı edildi dedi. Avrupa limanlarında bloke edilen gübrelerimizi ücretsiz transferimiz bile engellendi. Aslında bu, prensipte herhangi bir yaptırıma tabi olmaması gereken, tamamen insani bir kampanyadır. Bu olumsuzlukları aklımızda tutarak, 18 Temmuz'dan bu yana sözde anlaşmayı daha da uzatmayı reddettik ”.

Son on yılda BRICS üyelerinin arasındaki karşılıklı yatırımların altı kat arttığına dikkat çeken Putin, BRICS grubunun küresel ekonomiye yaptığı katkıların iki katına çıktığını ve toplam ihracatlarının dünya ihracatının yüzde 20'sine ulaştığını kaydetti.

Rusya olarak BRICS üyeleriyle olan ticaret hacminin yüzde 40,5 artarak 230 milyarın Doların üzerine çıkarak rekor seviyeye ulaştığını söyleyen Putin, 2023’ün ilk yarısında 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 35,6 artarak 134,7 milyar dolara ulaştını ifade etti.

Putin şöyle devam etti, “Toplam nüfusları üç milyarı aşan BRICS ülkelerinin payı şu anda küresel GSYİH'nin yaklaşık yüzde 26'sını oluşturuyor; Beş ülke olarak satın alma gücü paritesi bakımından G7'nin ilerisindeyiz. G7’nin 2023’taki yüzde 30 tahminine karşılık BRICS yüzde 31,5”.

Kuzey Denizi Rotası ile ilgili olarak, Rusya'nın altyapısını geliştirmeye yönelik geniş kapsamlı, uzun yıllar sürecek bir planı zaten benimsediğini ve uygulamaya koyduğunu vurgulayan Putin, “Karayolu ve demiryolu ulaşımını sağlayacak akaryakıt terminalleri, aktarma merkezleri inşa etmeyi planlıyoruz. Buzları kıran filo, öncelikle dünyada benzeri olmayan nükleer enerjiyle çalışan gemilerin devreye alınmasıyla genişliyor.” dedi.

Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru ise, Rusya'nın kuzey denizleri ve Baltık limanlarını Basra Körfezi ve Hint Okyanusu'ndaki açık deniz terminalleriyle bağlayacak ve böylece Avrasya ile Afrika ülkeleri arasında kargo taşımacılığını artırma fırsatları sunacak diyen Putin, bu yeni güzergahın üzerinde yeni sanayi, ticaret ve lojistik tesislerin geliştirileceğini söyledi.

Kısa zaman önce Rusya’da gerçeleşen 2. Rusya-Afrika Zirvesi'nde kıta ile ticaretin derinlemesine tartışıldığını söyleyen Putin şunları ekledi, “Geçen yıl Rusya ile Afrika devletleri arasındaki tarım ürünleri ticareti yüzde 10 artarak 6,7 milyar ABD dolarına ulaştı. Ve bu yılın Ocak-Haziran aylarında yüzde 60'lık rekor bir artış daha yaşandı. 

Ülkemiz Afrika kıtasının sorumlu bir gıda tedarikçisidir ve öyle kalacaktır. Rusya'nın Afrika'ya tahıl ihracatı 2022'de 11,5 milyon ton, 2023'ün ilk altı ayında ise neredeyse 10 milyon ton olarak gerçekleşti. Bu, bize uygulanan, Rus gıda ürünlerinin ihracatını ciddi şekilde engelleyen ve nakliye lojistiği, sigorta ve hizmetleri karmaşık hale getiren yasa dışı yaptırımlara rağmen gerçekleşti.”