İsveç Kralı 16. Carl Gustaf, mevcut hükümetin Kovid-19 salgınıyla mücadele stratejisini eleştirerek 'başarısız olduklarına' inandığını ve çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini ifade etti.
İsveç Kralı 16. Carl Gustaf, birçok ülkeye kıyasla daha gevşek tedbirler uygulayan mevcut hükümeti eleştirerek İsveç halkının 'çok acı çektiğini' ve 'çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini' söyledi.
Gustaf, SVT kanalına verdiği demeçte "Başarısız olduğumuza inanıyorum. Ölen çok sayıda insanımız var ve bu korkunç. Hep birlikte acısını çektiğimiz bir şey bu" ifadelerini kullandı.
İsveç halkının zor koşullara katlandığını dile getiren Gustaf, halk sağlına yönelik kısıtlamalara dair, "Hayatını kaybeden aile fertlerine veda edemeyen herkesi düşünün. Bence sıcak bir veda edememek ağır ve travmatik bir tecrübe" dedi.
1973'ten beri tahtta olan İsveç kralının hükümete eleştiri getirmesi ülkede alışılmadık bir durum olarak öne çıkıyor.
'Bu şekilde konuşması alışılmadık bir durum'
Lund Üniversitesi'nden kamu hukuku profesörü Henrik Wenander ise, bu konuda SVT kanalına yaptığı açıklamada "Bu şekilde konuşması şaşırtıcı ve alışılmadık bir durum. Anayasaya göre rolü siyaset konuşmak değil, sembolik bir figür olmaktır. Bunun bir etkisi olacağı açık" değerlendirmesinde bulundu.
Svensk Damtidning gazetesinin genel yayın yönetmeni Johan T. Lindwall ise, İsveç Kralının açıklamasına övgüde bulunarak "Bu kadar keskin bir açıklama yapmasına şaşırdım" diye kaydetti.
Kralın açıklamaları halk sağlığı yetkililerinin hazırladığı raporla benzerlikler taşıyor
Öte yandan Kral 16. Gustaf'ın yorumları, ülkede Kovid-19'un yayılımını durdurmaya dönük çabaları değerlendirmek üzere bu yaz kurulan 'Korona Komisyonu'nun ilk ara raporuyla paralellik taşıyor.
Raporda, yaşlı yurttaşlara yönelik bakım hizmetlerin uzun süredir büyük yapısal noksanlıklar taşıdığı ve pandemiyle başa çıkmak için 'yeterli donanıma sahip olmadığı' kaydedilmişti.
Komisyon, yaşlıları koruma stratejisindeki başarısızlıktaki nihai sorumluluğn hükümetin omuzlarında olduğunu belirtmişti.
Bununla birlikte İsveç kentlerinin belediyelerinin salgınla yüzleşmeye hazır olup olmadıkları ya da devlet yetkililerinin kapsamlı bir plan oluşturma konusunda çaba gösterip göstermediklerine dair herhangi bir değerlendirme bulunmuyor.
'Önemler çok gecikti ve yetersizdi'
Rapora göre İsveç hükümeti ve kurumlarının, salgının ilkbaharda yaşanan ilk dalgasında aldığı önlemler çok gecikti ve yetersizdi ve ayrıca yaşlılara yönelik bakım hizmetlerine gerekli ihtimam gösterilmedi.
Ülkede salgının başlangıcından bu yana hayatını kaybeden 7 bin 800 kişiden yaklaşık yüzde 90'ı, 70'in üzerinde. Bunların yarısı ise özel huzurevlerinde yaşıyordu.
10 milyon kadar nüfusu olan İsveç'te toplamda 350 bine yakın Kovid-19 vakası tespit edildi ve 7 bin 802 kişi virüs nedeniyle hayatını kaybetti.
Kasım ayında İspanyol gribinden sonra en yüksek ölüm oranı kaydedildi
Tedbirlerin dünyanın geri kalanına nazaran daha gevşek tutulduğu ülkede, kasım ayında 1918 yılında yaşanan İspanyol gribinin ardından en yüksek ölüm oranı görülmüştü.
Ülkede Kovid-19'un kanser ve kalp-damar hastalıklarından sonra en çok insanın hayatını kaybettiği hastalık haline gelmesiyle İsveç hükümeti, kısıtlamaları sıkılaştırma yönünde karar almıştı.