Hrant Dink soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in avukatı soruşturmanın siyasi amaçlı yürütüldüğünü savundu.
Dink ailesi avukatlarının savcılığa bir dilekçe vererek şu anki İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in ifadeye çağrılmasını talep ettiklerini hatırlatan avukat Adnan Şeker, “Görüyoruz ki savcılık makamı bu talebe Ramazan Akyürek’i gözaltına aldırarak cevap vermiştir.” dedi. Soruşturmanın asıl amacının ihmali olanların ortaya çıkarılması olmadığını ifade eden Şeker, siyasi iradenin mitinglerine, basın demeçlerine malzeme çıkarmak için gözaltılar ve tutuklamalar yapıldığını söyledi.
Ankara’da gözaltına alınan Akyürek karayolu ile İstanbul’a getiriliyor. Savcılığın, tutuklanma şartlarının oluştuğu gerekçesiyle gözaltına aldırdığı Akyürek’in avukatı Adnan Şeker, yazılı açıklama yaptı.
Şeker, “Müvekkilim sözde Hrant Dink soruşturması kapsamında bugün Ankara’da gözaltına alınmıştır. Sözde diyorum çünkü bu soruşturmada artık bir soruşturma olmaktan çıkmış ve siyasi iradenin yalanlarını içine doldurduğu bir torba haline getirilmiştir.” dedi.
17 Aralık sonra yalan rüzgarı esmeye başladığını aktaran Şeker, zaman içerisinde bu rüzgarın hızını artırdığını kaydetti. Şeker, “Ancak bu rüzgarı arkasına alanlar çok iyi bilmelidir ki arkalarına aldıkları rüzgarın bindikleri gemiyi alabora etmesi pek yakındır.” ifadelerini kullandı.
Hukuksuzluğun gölgesinde hukuksuzluk yapmanın, yalan üstüne yalan söylemenin, kumpas içinde kumpas kurmanın hesabının hukuk önünde er ya da geç sorulacağını belirtti.
Dink ailesinin avukatlarının savcılığa dilekçe vererek şu anki İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in ifadeye çağrılmasını talep ettiklerini hatırlatan Şeker, “Şimdi görüyoruz ki savcılık makamı bu talebe Ramazan Akyürek’i gözaltına aldırarak cevap vermiştir. Bu cevabın ne anlama geldiği hukukun üstünlüğüne inanan herkes tarafından anlaşılmış ise de tarihe not düşmek adına bir kez daha tekrarlıyorum. Bu soruşturma bağımsız ve tarafsız olarak yürütülmesi gereken yargısal bir faaliyet değil, siyasi hedefleri olan siyasi bir faaliyettir.” dedi.
Dink soruşturmasının asıl amacının sorumluluğu veya ihmali olanların ortaya çıkarılması olmadığını vurgulayan Şeker, siyasi iradenin mitinglerine, basın demeçlerine malzeme çıkarmak için gözaltılar ve tutuklamalar yapıldığını ifade etti.
Şeker, Dink’in öldürülmesi olayının bir numaralı sorumlusu iken adeta dokunulmaz kılınan Engin Dinç ve Trabzon Jandarma görevlileri hesap vermedikçe bu soruşturmanın bağımsızlığına inanmanın mümkün olmadığını belirtti.
Şeker, “Şunu herkesin bilmesi gerekir ki; Hrant Dink cinayetini A’dan Z’ye bilen Eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve Yasin Hayal’in dayısı Coşkun İğci tarafından cinayet konusunda en ince ayrıntılarına kadar bilgilendirilen Trabzon Jandarma İstihbarat görevlilerini peşinen suçsuz ilan eden irade, Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ı soruşturma kapsamında tanık olarak dinleyen iradedir. Engin Dinç’e tehditlerle dolu bir mektup yazdıktan kısa bir süre sonra cinayetin büyük abisi Erhan Tuncel’i tahliye eden irade de aynı iradedir.” dedi.
Soruşturmada Dinç’e bağlı çalışan memur, amir ve müdürün tutuklandığını hatırlatan Şeker, Dinç’in ifadesine dahi başvurulmadığını kaydetti. Şeker, “Engin Dinç’i koruyup kollamanızın nedeni nedir? Engin Dinç’e özel muamele yapılması konusunda yargıya talimat mı verildi? Bu konuda bir açıklama yapılırsa kamuoyu da sürecin siyasi mi hukuki mi olduğuna karar verebilir.” ifadelerini kullandı.
Akyürek’in görevini yerine getirmesine rağmen birilerinin asıl failleri gizlemek adına hedef gösterdiğine işaret eden Şeker, “Cinayete götüren süreç hatırlandığında görülecektir ki, sorumluluk gerekli tedbiri almayan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndedir. Ramazan Akyürek süreçte İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nü bilgilendiren tek yetkilidir. Ne yazık ki, siyasi bazı hamlelerle menfur olayın engellenmesi konusunda tek somut adım atan müvekkilim Sayın Ramazan Akyürek suçlu ilan edilmek istenmektedir. Masum insanları suçlu ilan etmek için elindeki tüm gücü kullanan, siyasi cinayetleri rant kapısı haline getiren, sokak ortasında hunharca katledilen çocukları dahi kendi siyasi emelleri ve iç hesaplaşmaları için kullanan kimse cinayetin failleri de onlar ve koruyup kolladıklarıdır.” dedi.