Samanyoluhaber.com yazarı Akademisyen Esra Büyükcombak bu haftaki yazısında Ramazan ayı ile iilgili önemli uyarı
ESRA BÜYÜKCOMBAK
Akademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)
Son günlerini geçirdiğimiz Ramazan ayı, alışkanlıklarımızı değiştirmek için en doğru zaman dilimlerinden biridir. Oruç ibadetini nasıl anladığımıza bağlı olarak Ramazan’ı değerlendirme şeklimiz değişkenlik gösterebilir. Oruç ibadeti, günlük dürtülerimizi kontrol etmeye yönelik bir irade gücü egzersizi olarak kabul edilirken, Ramazan ayı da bu iradeyi güçlendirmek için mükemmel bir zaman dilimi sunar. Bu ay, insanı harekete geçirici güç olan dürtülerin kontrolünü sağlayarak, iyi davranışların geliştirilmesine olanak sağlar. İnsanı harekete geçiren güce dürtü adı verilir. Yaşamı sürdürmek adına yemek, içmek, uyumak gibi ihtiyaç duyulan temel dürtüler vardır ve dürtülerin kontrolü de sağlam bir iradeye bağlıdır. İrade eksikliği olumlu değişimin önündeki en önemli engeldir.
Kasları güçlendirmek için yapılan antrenmanlar olduğu gibi iradenin de güçlendirilebileceğini gösteren bilimsel araştırmalar vardır. Düzenli alıştırmalar olmadığı takdirde, irade kasları zayıflar. İrade gücünün zıttı bağımlılıktır, bu da esasen özdenetim eksikliğidir. Beyin hareketliliğinde nörokimyasal olarak, oruç tutmak, iradenizi ve özgüveninizi arttırır. Bu da dopamin hormonu seviyelerinin artmasına bağlı olarak, davranışların daha kontrollü ve bilinçli olması şeklinde gerçekleşir. Hazır Ramazan ayındayken ve bedenimiz oruca alışmışken bazı davranışları dopamin detoksuyla değiştirmeye var mısınız?
Dopamin Nedir?
İnsan beyni, çeşitli yönleriyle benzersiz özelliklere sahiptir. Bu özelliklerden biri, beyinde doğal olarak üretilen ve ödül ile motivasyondan sorumlu olan dopamin adlı hormondur. Dopamin hormonunun hafıza, öğrenme, motivasyon, dikkat ve odaklanma, uyku düzeni ve stres seviyesi üzerinde etkileri bulunmaktadır. Ancak dopamin miktarının normalden fazla veya az salgılanması bazı sorunlara yol açabilir. Bu hormon, keyif aldığımız davranışlara neden olur ve bize bir şeyler yapmak için motivasyon sağlar. Bu, genelde olumlu bir durumdur. Ancak kontrol eksikliği durumunda, sıkıntılı sonuçlar ve bağımlılıklar ortaya çıkabilir.
Dopamin Detoksu Nedir?
Dopamin detoksu, ödül duyarlılığını azaltma umuduyla belirli bir süre için dopamin üreten faaliyetlerden veya “zevklerden” uzak durmayı gerektirir. Davranışlara oruç tutturmak diyebileceğimiz bu detoksta görev alan dopamin, beynimizde ödül hormonu olarak geçen bir kimyasaldır. Keyif veren durumlar beynimizden dopamin hormonu salgısını arttırır ve kendimizi daha mutlu hissetmeye başlarız. Saatlerce bilgisayar başında oyunla veya sosyal medyada vakit geçirmek, alışveriş yapmak, çikolata cips yemek… Mutlu olmak için bunları sürekli yaptığımızda ise zamanla “dopamin toleransı” geliştiririz. Dopamin toleransıyla zevk aldığımız aktiviteleri ne kadar tekrarlarsak tekrarlayalım eskisi kadar mutlu olamayız ve bu durumun farkına bile varamayız. Yani bizi kısa vadede mutlu eden aktiviteler, uzun vadede sıkıntıya sokarak gerçek anlamda fayda sağlayacağımız eylemlerden uzaklaştırır.
Bazı çalışmalar, zevk aldığımız için çok fazla tekrarladığımız sonrasında da sıkıldığımız, aktiviteleri kontrol altına almanın yolunun dopamin detoksundan geçtiğini gösteriyor. Ancak dopamin detoksunun bilimsel olarak araştırılmış bir yaklaşım olmadığını belirtmek gerekir. Bu yaklaşımın amacı kontrolsüzce yemek içmek, aşırı internet kullanmak, oyun oynamak, alışveriş yapmak, heyecan ve yenilik arayışı gibi bağımlılığa neden olan duygusal aktivitelere daha az yönelme sağlamaktır. İşte bu noktada Ramazan ayı vesilesiyle duyu organlarına ve nefsani davranışlarına oruç tutturabilenler aslında dopamin detoksuna da başlamış olurlar. Kendini kontrol edebilme ve yaşamı değiştiren olumlu alışkanlıkları yeniden kazanma Ramazan’ın düsturlarındandır.
Dopamin Detoksu ve İtikâf
Dopamin detoksuna niyetiniz varsa kendinizi sosyal medya, sağlıksız besinler veya gereksiz alışveriş gibi zararı dokunabilecek uyaranlardan uzaklaştırmaya hazırsınız demektir. Daha az dürtüsel alışkanlıklar ve yaşam tarzı seçimleri dopamin üretimindeki fazlalık veya eksikliği dengeler. Dürtüsel alışkanlık, bir kere alışkanlık kazanıldıktan sonra bu davranışların yoğun şekilde tekrarlanmasıdır.
Teknoloji merkezli hayatın bize sunduğu anlık ödüllerin (mutluluk) yerine, beynimizin potansiyel olarak biz fark etmeden, bağımlılık yapan davranışlardan uzaklaşmak için ara vermesine veya sıfırlamasına fırsat tanımak gerekir. Çünkü insan vücudu, belirli uyaranlara maruz kalmasa bile doğal seyrinde dopamin üretir.
Dopamin detoksunun doğru tanımı, dünyadan uzak durma dönemidir. Genellikle Ramazan ayının son günlerinde sünnet olduğu için yaygın olan itikâfla birebir uygunluk gösteren bu tanım kendimizi ruhen ve bedenen sıfırlamak suretiyle yenilenmemizin gerekliliğini gösterir.
İtikâf, insanı dünyevî meşguliyetlerden uzaklaştırıp daha fazla ibadete vesile olmasının yanında, tefekkür etme imkânı da sağlar. Zaman zaman kendimizi dinlemeye ve nefsimizi arındırmaya ihtiyacımız vardır. Bilimsel çalışmaları devam eden dopamin detoksunu da itikâf gibi birkaç saat veya birkaç gün yaparak zihninizi arındırabilir ve dinlendirebilirsiniz. Alışkanlıklara sınırlar koymak, farkındalıkla hareket etmek, iradeyi güçlendirerek daha iyi bir karakter geliştirmek için kaçırılmayacak fırsat olan bu son günleri en güzel şekilde değerlendirebilmek ümidiyle…
Yazıyı dinlemek için: