Benzer şekilde Singapur da yüksek eğitimli işgücü ve yenilikçi ekonomisi sayesinde ikinci sıradaki yerini korurken, onu 2022 sıralamasında dördüncü olduktan sonra üçüncü sıraya yükselen ABD izledi.

Danimarka, Hollanda, Finlandiya, Norveç, Avustralya, İsveç ve Birleşik Krallık ise ilk 10’un geri kalanını oluşturuyor.

134 ülkenin ‘yetenekleri’ nasıl çektiğini, büyüttüğünü ve elinde tuttuğunu ölçen yıllık rapora göre, ilk 10 ülke son on yılda sabit kalırken İsviçre ve Singapur ‘açık ara liderler’ olarak sürekli listenin başında yer aldı.

Raporda, “Geçtiğimiz on yıl boyunca, bir ülkenin zenginliğiyle yetenek rekabetçiliği arasında sarsılmaz bir bağ olduğunu gördük; daha zengin ekonomiler daha yoksul ekonomileri gölgede bırakmaya devam ediyor” denildi.

Öte yandan listede en dikkat çekici değişiklik ilk 25’te yer alan Japonya’nın yerini ilk kez Güney Kore’ye bırakması oldu.

Çin’de 47’nci sıradan 40’ıncı sıraya yükselerek yetenek taşıyıcılığından, yetenek şampiyonluğuna geçti.

2030’a kadar üçüncü en büyük ekonomi olacağı tahmin edilen Hindistan ise 103’üncü sırada yer aldı. INSEAD bu durumu, hem yurt dışından hem de yurt içinden yetenekleri çekme kabiliyetini azaltan ‘iş dünyası duyarlılığındaki düşüşe’ bağladı: “Bu aynı zamanda vasıflı çalışan bulmanın daha da zorlaşmasına neden oldu.”

Ticaret, yatırım ve siyaset alanlarındaki belirsizlikler ve uluslararası gerilimler devam ettikçe, ülkelerin yetenekler için rekabeti önümüzdeki on yıl içinde daha da şiddetlenecektir.

“Yetenek savaşlarının azalmasından ziyade artmasını bekleyebiliriz” denilen raporda, yaşam kalitesi ve sürdürülebilirliğin, kendilerini yetenek merkezi olarak konumlandıran ülkeler için ‘kritik bir varlık’ olacağı belirtiliyor.