Gazetelerde, kamu reklamları tirajları düşük olmasına rağmen en çok Sabah ve Star gazetelerine verildi. Bugün, Zaman, Sözcü ve Taraf gazetesi hariç tutuldu.
Reklamlarda aslan payı, izlenme oranları düşük olmasına rağmen ‘ahaber’ ve ‘24 haber televizyonuna verildi. CNN Türk, BUGÜN Televizyonu, Samanyolu Haber, Kanaltürk, Kanal D, Samanyolu ve NTV yok sayıldı.
GÜNAYDIN VE BULVAR ÖRNEĞİ
Basın ilan Kurumu Genel Kurul Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı: Kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen ilanlarda bir ölçü aranmıyor. Adaletsizlik burada başlıyor. 1980’li yıllarda Günaydın ve Bulvar gazeteleri de benzer duruma maruz bırakıldı. Hükümeti muhalefet ettikleri için yönetim tarafından aforoz edildiler. Reklam ilan ambargosu uygulandı. İlan alamadılar. O zaman onlara verilmeyen ilan 5 bin tirajlı başka gazeteye verildi. Bu iki büyük gazete kapanmak zorunda kaldı. Bugün bazı gazeteler için yine aynı söylentiler dolaşıyor. Basın İlan Kurumu’nun ölçüleri gibi belirli değişmez kurullar konmadıkça bu adaletsizlik devam edecekti.
Basın İlan Kurumu’nda gazete tirajları 3 ayrı kaynaktan kontrol ediliyor çünkü verilen ilanlar için tiraj da bir gösterge. Eğer yalan olduğu ortaya çıkarsa trilyonluk cezalar uygulanıyor. Siz mal varlığınızı düşük gösterip ya da kazancınızı düşük gösterip az vergi öderseniz bu hırsızlıktır. Aynı şekilde tirajınızı yüksek gösterip daha fazla reklam alırsanız bu da hırsızlıktır. Ha yumurta çalmışsınız ha devleti soymuşsunuz. Hırsızlık hırsızlıktır.
MALİ SANSÜRDÜR
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Kabul edilemez bir durum. Bir gazete veya televizyonun geliri reklamdır. Haberciliğin siyasallaştığı ve siyasi kaynaklara yakın haberciliğin yapıldığı şu günlerde söz konusu reklamların sadece belli çevrelere gitmesi doğru değil. Bu diğer yayın kuruluşları için bir anlamda mali sansürdür. Eşitlik ilkesine aykırı bir tutumdur. Adı geçen kamu kurumları eşit davranmak zorunda. Pastayı eşit bir şekilde dağıtması lazım.
EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto: Sonuçta bireylerin paralarından meydana gelen bir havuz. Belirli gazetelere fazla, belirli gazetelere ise az verilmesi eşitlik ilkesine aykırı. Basın özgürlüğünde zaten yeterli derecede sıkıntı var, bir de basına böyle bir yük biniyor. Sakıncalı bir yol tutuluyor. Bundan vazgeçilmeli. Kamu reklamları zaten azalıyor, bunun daha eşit ve hakkaniyetli dağıtılması gerekir. Ondan bazı gazeteleri yoksun bırakmak, zaten maddi sıkıntıdaki kurumları daha çok zorlayacak.
HAKKANİYET ÖLÇÜSÜNDEN UZAKLAŞILIYOR
ALO FATİH SAYISI ÇOK
MHP Mersin Milletvekili Faruk Bal: Reklam pastasından aslan payını alan Sabah, Star, 24 TV ve ahaber bu kurumların içinde Başbakan’ın ikişer tane Fatih’i var. Fatihlerden biri Başbakan’ın talimatlarını yerine getiriyor. Diğer Fatih de aynen uyguluyor. Bunun mükafatı da reklamlardan asıl pay verilerek ödeniyor. Diğer kanal ve gazetelerde de ikişer tane Fatih var demek ki. Havuzdan bir şey alıyorlar mı, almıyorlar mı bilmiyorum.
KATMERLİ HAKSIZLIKTIR
SP Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın: Adalet her alanda herkese lazım. Orantısız güçler ve orantısız imkanlarla bir yarış var. Dolayısıyla gayriadil bir durum. Bunların giderek telafi edilmesi gerekirken, giderek hakkaniyet ölçüsünden uzaklaşılıyor olması, insanların vicdanında leke bırakmaktadır. Kamu imkanları kullanılarak bu adaletsizlik yapılıyorsa, bu katmerli bir haksızlıktır.
FON OLUŞTURULMUŞ
BBP Genel Başkan Yardımcısı Ünsal Karabulut: Onlar imtiyazlı medya kuruluşları tabi alacaklar niye almasınlar. Burada tiraj payı dinleme, izleme oranına payına bakılmıyor. Son yıllarda kamu kuruluşları, reklamı asıl amacı dışında bazı kuruluşlara kaynak aktarmak gibi bir fon oluşturmuş. Tiraj payı, izlenme payları düşük olsa da bunlara yoğun reklam verme ve kanalize etme hususu göze çarpmakta. Buna bakmaksızın yandaş, imtiyazlı diye reklam veriliyorsa hatadır. Ne demokrasiyle ne de erdemle bağdaşan bir durumdur.
Borazan sesine dönüyor
CHP Milletvekili Ahmet İhsan Kalkavan: Her şeyde olması gerektiği gibi reklam dağılımının da adil olmasını isteriz. Bu eşitsizliği doğal karşılıyorum. Televizyonun alt yazısının durdurulmasını isteyen bir hükümet için çok doğal bunlar. Medyanın üzerine böyle gidildikçe yapılanlar da yanlış tabii. Borazanın sesi en güzel nereden çıkarsa, kişiye göre, o tarafa döner bakan kişi yani. Hükümet de kendi için kim güzel ses çıkarsa o tarafa dönüyor.
Rekabet Kurumu konuya el atmalı
Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Haluk Şahin: Haksız rekabettir. Rekabet Kurumu’nun konuya el atması lazım. Reklamların bir siyasi manipülasyon aracı olarak kullanılması demokrasi açısından ciddi problemlere yol açar.
Pastayı yandaş medyaya dağıtıyor
Medya Etik Konseyi Başkanı Halit Esendir: Reklam dağılımı adil olmalı ve belirli kriterlere göre dağıtılmalı. Ancak göründüğü gibi pastayı maalesef iktidar kendine yandaş gördüğü medyaya dağıtıyor. Bu doğru olmadığı gibi tarafgir bir yaklaşım. Bir gazetenin tirajı 100 bin bunun 5 misli reklamdan pay alıyor.