Üniversite Hastaneleri Birliği Derneği üyesi rektörler, tıp fakültesi hastanelerini aşırı borç yükünden kurtarmak ve bu konuda çözüm yolları üretmek amacıyla 5. toplantılarını Samsun'da gerçekleştirdi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapılan toplantıda, üniversite hastanelerinin iflasın eşiğine geldiği görüşünde birleşen rektörler, çözüm bulunamaması halinde kötü bir tablo ile karşılaşılmasının kaçınılmaz olacağının altını çizdi.
Üniversite Hastaneleri Birliği Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet öncülüğünde yapılan toplantıya; İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Küçük, Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Aydın, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun ve Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu katıldı.
Çözüm için ilgili kamu kurum ve kuruluşların üst düzey yöneticilerinin de hazır bulunduğu toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, üniversite hastanelerinin büyük sıkıntıda olduğunun kamu tarafından artık anlaşılması gerektiğini söyledi. Birlik olarak sorunların değil, çözümün parçası olmak istediklerini ifade eden Prof. Söylet, bürokratları kırmak istemedikleri için bugüne kadar sorunlarının tümünü anlatamadıklarını kaydetti.
"BÜROKRASİ ARTIK ANLAMALI"
Ancak bürokrasinin, çok dertli olduklarını artık anlaması gerektiğini vurgulayan Prof. Söylet, "Biz üniversiteleriz. Onun için bağırıp çağıramaz, başka üsluplarla benimseyemeyiz. Ancak üniversite hastaneleri batıyor. Üniversite hastanelerinin piyasaya borcu 1.2 milyar TL'ye çıktı. Ülkemizin medarı iftiharı olan, kalitesinden kimsenin kuşkusunun olmadığı, güvendiğimiz, her şeyimizi teslim ettiğimiz ve iyi yönetildiğinden kuşku duymadığımız üniversite hastaneleri ise sıralamanın başında geliyor. Burada bir terslik var ki bunu düzeltmek, bu feryadı duymak hepimize düşüyor. Çünkü artık çok fazla sabredecek vakit kalmadı." dedi.
OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan da hükümetin Tamgün Yasası ile birlikte yıl içinde uygulamaya geçireceği global bütçe uygulamasının üniversite hastanelerinin durumunu daha da kötüye götüreceği açıklamasında bulundu. Sağlık Bakanlığı'nın yeni performans sistemi uygulamasının devlet hastanelerinde önemli verim artışı sağladığını hatırlatan Rektör Prof. Dr. Akan, nitelikte düşme veya israfın artmasından endişe ettiğini bildirdi. Akan, sağlıkta altın bir formülün bulunmadığını, bu nedenle çözümün kolay olmayacağını kaydetti.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik ise Sağlık Bakanlığı'nın, bütün hastaneleri içine alan bir genel sağlık politikasının bulunması gerektiğine değindi. Bazı konularda YÖK ile Sağlık Bakanlığı arasındaki diyalog eksikliğinden dolayı bir takım sıkıntılar yaşandığını söyleyen Prof. Çelik, "Bu süreçte taraflar bir araya gelip çözüm üretecekler. Çok kısa sürede sonuç alınacağını düşünüyorum. Problem bugüne kadar dialogsuzluk eksenliydi. Bu dialog noksanlığı ortadan kalktığı ve bir araya gelindiği müddetçe bir takım sıkıntıların halledileceğini düşünüyorum. Bu arada üniversite hastanelerinin artık eskiden olduğu gibi hesap vermeyici bir yönetim tarzının da yanlış olduğunu düşünüyorum. Hesap verebilir olmalıdır. Hastane yöneticiliği de profesyonel insanlara teslim edilmeli." diye konuştu.
"DAHA BÜYÜK VE MALİYETİ YÜKSEK İŞLER YAPMAK ZORUNDAYIZ"
Üniversite hastanelerinin büyük ve maliyeti yüksek işler yapma gibi bir misyonu bulunduğunu anlatan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz da sıkıntılarının ciddiliğine değindi. Prof. Yılmaz, "Daha büyük ve maliyeti yüksek işler yapmak zorundayız. Bu da bizi diğerlerine göre biraz daha farklı yapıyor. Ayrıca biz bütün Türkiye'deki sağlık hizmetini yürütenleri yetiştiren bir kurumuz. Bu anlamda da hata yapmaya, yokluk içinde yetersiz ve kalitesiz bir hizmet sunamayız. Böyle bir lüksümüz yok. Sıkıntılarımızı söylemeye çalışıyoruz. Ama bunları söylerken bir çözüm de sunma arayışı içinde olmaya çalışıyoruz. Çözümün parçasıyız ama neler yapılması gerektiğini bir cümle ile özetlemek o kadar kolay değil. Önce sorunları birlikte doğru saptamak gerekiyor." şeklinde konuştu.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener ise şöyle konuştu: "Üniversite hastaneleri çok ciddi ekonomik güçlüklerin içinde şu anda. Özünde de sağlık hizmeti üretmekteki maliyetilerimizin çok altındaki değerlerle bu hizmeti geri ödeme kuruluşlarına fatura edildiği bir dönemi yaşıyoruz. Bu yıl bir de global bütçe uygulaması yapılacak. O çerçevede finansal gücün biraz daha daralacağını düşünüyorum. Bu da üniversite hastanelerinin durumunu biraz daha güçleştirecek. Tüm amacımız bu finansal darboğaza çözüm üretebilmek. Üniversite hastanelerinin üzerinde maliyeti artıran çok yük var. Tam günün getirdiği bazı finansal kısıtlamalar var. Bunların hepsi birleştiğinde finansal güçlüğün biraz daha artacağını düşünüyorum."
(CİHAN)