Yitik Hazine Yayınları tarafından başlatılan Genç Tarih Serisinin beşinci kitabı ‘Değmesin Yağlı Tulum’ raflardaki yerini aldı. Türk ve Dünya tarihinden ilginç olayların bir araya getirildiği kitap, gençlerin beğenecekleri bir tarzda hazırlanmış. Okumayı kolaylaştırmak ve eğlenceli hale getirmek için de metinler kısa tutularak çarpıcı spot ve karikatürlerle desteklenmiş. 

Tarihe konu olması bakımından milletler ikiye ayrılır. Bir, adına tarih deyip destan yazan ve buna kitabelerle ihtişam veren milletler; iki, tarih yapan ve fakat destan ve türküsünü başkalarına bırakan milletler. Biz Türkler, yüksek ihtimalle ikinci kategoriye giriyoruz. Tarihi literatürlerimizin pek zengin olmamasının altında da bu hususun yattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Özetle biz kahramanlık gösterip tarih yaptık; onun akustiğini ise kapıkulu ve hizmetçilerimize bıraktık. Ancaaak…

Yitik Hazine Yayınları tarafından hazırlanan ve Remzi Çavuş imzasını taşıyan ‘Değmesin Yağlı Tulum’, bilindik akustiğin biraz dışına çıkmış bir çalışma. Genç Tarih Serisi’nin beşinci cildi olan kitapta tarihi olaylar, şahsiyetler, idyomlar ve münasebetlerin basit ve keyifli bir üslupla ele alındığını görüyoruz. Kitap, genç okurların kendinden olana ve daha derin okumalara meyletmesi noktasında iyi niyetli bir çabanın ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Türk tarihi ağırlıklı olmak üzere Dünya tarihinin en komik hadiselerinin çok hareketli bir tasarımla okurun beğenisine sunulduğu ‘Değmesin Yağlı Tulum’, pehlivanların başına gelenlerden, padişahın atı ölünce yapılanlara, devlet adamlarının komik hallerinden, şairlerin sıra dışı hikâyelerinekadar okuyucuya keyifli ve neşeli bir tarih okuması vaat ediyor. 

Daha önceki yıllarda kaleme aldığı ‘Tarihte İlginç Gerçekler’ kitabıyla klasik tarih algısını değiştirme ve tarihin sadece ilgilisi tarafından okunabileceğine olan inancı kırma anlamında önemli bir misyon üstlenen Remzi Çavuş, ‘Değmesin Yağlı Tulum’ ile bu misyonu sahiplenmeye devam ediyor…

“Geçmişin iki heceye sığdırılmasıdır tarih. Sıkıntıların,kederlerin, güzelliklerin harmanlanmasıyla doğar. Kimi zaman nasihat kimi zaman ibret alırız ondan. Zamanın çarkları arasında yok olmaz, hatta bazen zamanın çarkları ona gerçek değerini kazandırır. Bazen kitapların tozlu sayfalarına sıkıştırıldığından “Tarih tekerrürden ibarettir.” sözü haklı çıkar. Fakat okumasını bilen için tarih kitabının sayfalarında ne toz kalır ne de tarih tekerrürden ibaret olur. Yaşanmışlık sınırı içinde her an nefes alan bir varlıktır o. Değerini bilene sırlarını açar; hiçbir işe yaramayan birdemir parçasıyken altından külçelere dönüşür. Tarih sadece kitaplardan ibaret de değildir, her yerde ve her şeydedir. Geçmiş ve yaşanılan an tarihin bir parçasıdır. Otuz sene sonra ne olacağını, yaptıklarının hatta konuştuklarının nelere sebep olacağını hesaplamadan hareket eder. Bazısı gülümseten karelerle

“Neşeli Tarih”in sayfaları arasında yerini alır, bazısı da insanın kanını donduracak olaylara imza atar. Bu yaşanmışlık bazen kulaktan kulağa, bazen bir mağaranın duvarına, bazen bir taşın üzerine, bazen dederi veya kâğıt parçasına aktarılarak günümüze kadar gelir. Bu eserler incelendiğinde neyin ne olduğunu söylemek; haklı veya haksız yönleriyle ilgili fikir beyan etmek kolaydır. Peki ya “şimdi” ne olacak? Önemli olan da budur. Çünkü şimdi yaşanılan her şey ileride irdelenmeye mahkûmdur.”

Kitabın içeriği her ne kadar komik olaylarla örgülense de bazen yüzlerde acı bir tebessümün belirmesine sebep olabiliyor. Ve aslında o acı tebessüm, kitabın sebep olduğu diğer gülüşlerin hepsini ihata eden bir tılsıma sahip. Kapakta kullanılan görsel, belki de bu duruma vurgu yapılmak istendiği için tercih edilmiştir… 

1910’ların İstanbul’unda, savaş yıllarında, sokak satıcısı bir dondurmacıdan tabakta aldığı dondurmayı kendi yemeyip kızkardeşine yediren bir abi! Çocuğun kıyafetindeki perişanlık ayrıca dikkat çekiyor; bir de dikkatli bakılınca yüzündeki acı tebessüm…

Değmesin Yağlı Tulum, Remzi Çavuş, Yitik Hazine Yayınları, 197 sayfa