Reuters'in piyasa anketi Türkiye'nin canını sıkacak

Türkiye ekonomisinin TL'de gözlenen sert değer kaybının ardından 2018 yılının son çeyreğinde daralmaya başlaması ve daralmanın 2019 üçüncü çeyreğe kadar devam etmesi bekleniyor. Ayrıca büyümenin 2021 yılına kadar hükümetin tahminlerinin altında kalacağı öngörülüyor.
Ankete göre enflasyonun 2019'da yüzde 15.5 ile YEP hedefinin sınırlı altında kalması beklenirken, hem büyüme hem enflasyonda beklentiler bir önceki anketteki tahminlere göre düşüşe işaret ediyor.

Reuters'ın toplamda 51 kurumun katılımıyla yaptığı ankete göre 2018 yılı için büyüme beklentileri bir önceki anketteki yüzde 3.3'ten yüzde 3'e gerilerken, 2019 beklentileri ise yüzde 1.1'den yüzde 0.2'ye geriledi.

Ankette 2018'in son çeyreğinde ekonomide daralma beklentilerinin medyanı üç ay önce gerçekleştirilen anketteki yüzde 1.4'ten yüzde 2.7'ye yükseldi.

Ekonominin 2019'un ilk çeyreğinde de yüzde 2.1 daralarak resesyona girmesi bekleniyor. İkinci çeyrekte ise ekonominin yüzde 1 daraldıktan sonra, üçüncü çeyrekte yüzde 1.4, son çeyrekte ise yüzde 3.3 büyümesi bekleniyor.

Büyümenin 2020 yılında ise yüzde 3 ile bir önceki anket ile aynı kalması bekleniyor.

Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) büyüme hedefi 2018 için yüzde 3.8, 2019 için yüzde 2.3, 2020'de yüzde 3.5, 2021'de ise yüzde 5 olarak öngörüldü.

ABN Amro Ekonomisti Nora Neuteboom, Türkiye'nin halihazırda yaşadığı sorunların ağırlıklı olarak iç nedenlerden kaynaklandığını ve bütün öncü göstergelerin resesyona işaret ettiğini söyleyerek, "Bu yıl daralmanın kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz. Özellikle de büyümeye ana katkıyı yapan tüketim ve yatırımlar darbe alacak. İhracatın küçük bir pozitif katkısını görebiliriz ancak cari fazlada görülen son yükseliş geçici ve önümüzdeki dönemde sürdürülebilir değil" dedi.

Neuteboom, Mart ayı sonlarında yapılacak yerel seçimler öncesinde vergi muafiyeti şeklinde bir miktar mali harcama beklediklerini ve bunun büyüme için olumlu olacağını söyledi.

TL'deki sert değer kaybı, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talepteki yavaşlamanın etkisiyle üçüncü çeyrekte ekonomideki büyüme yüzde 1.6'ya yavaşlarken, beklentiler yavaşlamanın yerini yılın son çeyreğinde daralmaya bırakması yönündeydi. 

Hükümet yerel seçimler öncesinde bir yandan iç talepteki durgunluğu kırmak için reel sektör üzerinden diğer yandan kredi akışını sürdürmek için bankalar üzerinden çeşitli adımlar atıyor ancak bu adımlara rağmen 2019'da Türkiye ekonomisinin düşük büyüme ve yüksek işsizlik riskiyle karşı karşıya kalması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın para politikasına müdahalesi ile Ankara-Washington hattındaki diplomatik kriz geçen yıl TL'de sert değer kaybına neden oldu. TL 7.24 ile tarihi zirveyi test ettiği 13 Ağustos'tan bu yana kayıplarının bir kısmını geri aldı ancak yatırımcılar krizin ekonomi ve potansiyel olarak bankacılık sektörü üzerindeki gecikmeli etkisinden endişeleniyor.

ENFLASYON BEKLENTİLERİNDE İYİLEŞME GÖZLENİYOR

Enflasyon beklentilerinde ise bir önceki ankete göre iyileşme göze çarpıyor. Bir önceki ankette yüzde 16 seviyesinde olan 2019 sonu TÜFE beklentisi yüzde 15.5'e geriledi.

Geçen yıl dolar karşısında yüzde 30'a yakın değer kaybeden TL gıdadan yakıta neredeyse bütün kalemlerde fiyat artışına neden olarak yıllık enflasyonun Ekim'de yüzde 25.24 ile 15 yılın zirvesine yükselmesine neden oldu.

Ancak hükümetin enflasyonla mücadele kapsamında aldığı vergi indirimleri ve perakende başta pek çok sektördeki fiyat indirimleri gibi önlemlerin etkisiyle TÜFE 2018 yılını yüzde 20.3 seviyesine gerileyerek tamamladı.

Ankette 2020 için enflasyon beklentisi bir önceki anketteki yüzde 13.8'den yüzde 11.3'e geriledi.

YEP'te enflasyonun 2019'da yüzde 15.9, 2020'de ise yüzde 9.8 olarak gerçekleşmesi öngörülüyor.

Ancak enflasyonda son dönemdeki bu düşüş eğilimi Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikasında erken bir gevşemeye gidebileceği endişelerini beraberinde getirmişti. TCMB dün gerçekleştirdiği PPK toplantısında faizleri değiştirmeyip sıkı duruş vurgusunu koruması ise bu endişeleri bir süreliğine ötelemiş görünüyor.

Ankete göre yüzde 24 seviyesindeki politika faizinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 23'e, üçüncü çeyrekte yüzde 21'e son çeyrekte ise yüzde 19.75'e gerilemesi bekleniyor.

Cari açığın GSYH'ya oranına bakıldığında ise açığın 2018 yılını yüzde 3.7, 2019'u ise yüzde 2.4 seviyesinde tamamladıktan sonra 2020'de yüzde 3.5'e yükselmesi bekleniyor. Bu oranlar bir önceki ankette sırasıyla yüzde 5.8, yüzde 3.5 ve yüzde 4.1 seviyesindeydi.

Hürriyet
18 Ocak 2019 12:08
DİĞER HABERLER