Reuters'ten Türkiye açıklaması

Reuters, Türkiye'nin ekonomik çöküşünün gelişen piyasalar için çok ağır bir darbe olmayacağını yazdı.
Karin Strohecker imzalı haberde, Türkiye'nin yeni bir ekonomik çöküşe doğru gittiği ancak hem gelişmekte olan ekonomilerdeki yatırımcıların gözünde öneminin azalması hem de sektördeki değişimler nedeniyle, çöküşün gelişmekte olan piyasalardaki etkisinin büyük ölçüde azaldığı belirtildi.

Reuters'ın haberinde dikkat çeken hususlar şöyle:

Türk Lirası geçen hafta rekor seviyede düşerek 2018'deki Rus rouble'sini ve Güney Afrika rand'ını sarstığı krizi hatırlattı.Ancak gelişmekte olan bir piyasadan bir başkasına sıçrayan bu tepki bile geçmiş yıllarda, Asya ya da Rusya krizi ile kıyaslandığında daha sessiz gerçekleşti.

Bu son krizin yansımaları ise daha düşük şiddette olabilir çünkü gelişen piyasalardaki yatırımcılar yeniden pozisyon alıyor ve Türkiye 2018 yazından önemli ölçüde farklı görünüyor.

Societe Generale'den Phoenix Kalen, "Türk piyasalarındaki yabancı yatırımcı katılımı son birkaç yıldır çökmüş vaziyette ve yerleşik olmayanlar halihazırda Hazine tahvillerinin sadece yüzde 6'sını elinde tutuyor ki, bu oran 2013'e kıyasla yüzde 29 daha az" yorumunu yapıyor.

Institute of International Finance verileri ise, mart ayında gelişen piyasalara sermaye akışının aniden durduğunu gösteriyor. Sadece mart ayında, koronavirüs salgını ve petrol fiyatlarının çöküşünün ardından 83.3 milyar dolar hisse senedi ve tahvil kaçtı.

Türkiye ise sermaye kaçış anlarındaki sarsıntı karşısında daha kırılgan bir konum sergiliyor. Yabancı yatırımcıların sahip oldukları yurt içi varlıklar keskin bir düşüş gösterirken, yerleşik olmayanların sahip olduğu iç borçlanma, 2019 sonunda 15.5 milyar dolar iken mayısta 8.4 milyar dolara geriledi. Yine aynı dönemde, yerleşik olmayan yatırımcının elinde bulunan hisse senedi 32 milyar dolardan 22 milyar dolara geriledi.

Kalen, "Benzer şekilde, müdahaleci politikalar ve art arda gelen yeni düzenlemeler nedeniyle Türk para piyasalarına yabancı katılımı da çok daha az" yorumunu yapıyor.

Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sık sık yabancı spekülatörleri lirayı istikrarsızlaştırmakla suçlamasının ardından offshore lira piyasalarında sayısız oynama yaptı. 

Türkiye'nin endeksli tahvillerde giderek azalan ağırlığı da yatırımcılar için riski azaltıyor. Yerel gösterge tahvili olarak kullanılan JPMorgan GBI-EM endeksinde, Türkiye'nin ağırlığı yüzde 3.2 oranında. 2015'te bu oran yüzde 10 idi.

UBS stratejisti Manik Narain, "Türkiye çok uzun bir süredir yabancı yatırımcılar arasında endişe kaynağıydı. Varlık yönetimi dönüşlerinde aynı derecede güçlü bir sarsıntı etkisine sahip değil, durum Meksika ya da Brezilya'nın patlaması ile aynı değil" ifadelerini kullandı.

Türkiye'den farklı olarak, pek çok gelişen piyasa son yıllarda dışarıdan para akışı azalmasıyla belirli kırılganlıklar gösterdi. 2013'den bu yana, gelişmekte olan piyasalardaki cari hesap açıkları geriledi ancak döviz rezervlerindeki çöküş daha küçük ve riskli gelişen piyasalarda yoğunlaştı.

Bu arada, varlık sınıfları olarak gelişen piyasalar da değişti. Daha fazla sayıda ülke artık yatırım yapıyor ve daha geniş kapsamlı bir yatırımcı piyasası var, bunlara yerel emeklilik ve sigorta fonları da dahil. Yabancılar satsa bile bu yatırımcılar kalmaya devam ediyor.
13 Mayıs 2020 19:02
DİĞER HABERLER