New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde Halkbank aleyhine 15 Ekim’de açılan davada şimdiye kadar iki ön duruşma gerçekleşti.
ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını paravan şirketler aracılığıyla delmek, banka dolandırmak için komplo kurmak, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı ihlal etmek için komplo kurmak, kara para aklamak, kara para aklamak amacıyla komplo kurmak gibi altı ayrı suçlamanın yer aldığı dava Rıza Sarraf davasıyla da aynı dosya numarasıyla kayıtlara geçti.
Halkbank davasıyla ilgili iki ön duruşma sonrasında dava sürecinin nasıl işleyeceğini New York Barosu Avukatı Cahit Akbulut VOA Türkçe’ye değerlendirdi.
Avukat Akbulut, Halkbank davasının Rıza Sarraf dosyasıyla aynı işlem numarasıyla görülmesinin, Sarraf’ın uzun bir süredir savcılığa tanıklığını sürdürmesinin ve henüz alacağı ceza için hakim karşısına çıkartılmamasının dikkat çekici olduğunu belirterek, “ABD’de bankacılıkla ilgili cezalar genellikle Maliye Bakanlığı tarafından verilir. Halkbank’a New York’ta Rıza Sarraf’ın aynı dosya numarasıyla açılan ceza davasında hedef sadece Halkbank olmayabilir. Bu dava dosyasına Halkbank dışında sanık olarak başka isimler de eklenebilir” dedi.
Ön duruşmalarda Halkbank’a tebligat ve avukat sorunu yaşandı
Rıza Sarraf ve Hakan Atilla davalarını yakından takip eden Akbulut, Halkbank davasıyla ilgili yapılan iki ön duruşma sürecini şöyle değerlendirdi: “Halkbank aleyhine açılan davayı birkaç farklı yönden ele almak gerekir. Davanın hukuki sürecinin nasıl işleyeceğine bakarsak henüz yapılan ilk iki ön duruşmada mahkemede tebligat sorunun yaşandığını görüyoruz. Halkbank’a bir türlü tebligat yapamıyorlar. Son yapılan ön duruşmada Halkbank’ın avukatları hem avukatıyız hem de avukatı değiliz gibi bir yaklaşım içine girdiler. Bu çerçevede sınırlı bir temsil hakkı yönündeki taleplerini mahkemeye sundular. ‘Biz tebligatı almaya yetkili değiliz. Bu mahkemede bu davayı görmeye yetkili değildir. Hakim olarak bu davaya bakmanızda mahsurlar var. Davadan çekilmeniz gerekiyor, biz bunu talep ediyoruz’ diyorlar. Hakim de son yapılan ön duruşmada bu taleplerini daha geniş bir dilekçeyle sunmalarını istedi. ‘Niçin benim bu davadan çekilmem gerekiyor? Neden bu dava bu mahkemede görülmemeli? Bana bunları ayrıntılı olarak bildirin’ dedi. Bu yazışmalar için de tarihler belirledi. Bu şekilde mahkemeyi ileri bir tarihe ertelemiş oldu.”
“Daha işin çok başı”
ABD yargı sisteminin Türkiye’dekinden farklı işlediğini kaydeden Akbulut, “Şu ana kadar gerçekleşen duruşmalar ön duruşmalar. Daha ana duruşmalara geçilmedi. Buradaki yargı sistemi Türkiye’den çok farklı işliyor. Şimdiye kadar yapılan ön duruşmalarda davayla ilgili iddianamenin Halkbank’a tebliği tartışıldı. Daha işin çok başındayız. Önce tebligat yapılacak. Eğer Halkbank tebligatı almamakta ısrarını sürdürürse belki de gıyabında yargılanmaya geçilecek. Şahitler belirlenecek. Olası ara duruşmalar yapılacak. Gelişmelere göre hakim tarafların uzlaşması konusunda ara duruşmalar yapacak. Karşılıklı talepleri yeniden ara duruşmalarda değerlendirecek. Tüm bunların ardından kararın verileceği ana duruşmalara geçilecek. Bu arada Halkbank tebligatı kabul etmez ise usul gereği bir para cezası kesilebilir” dedi.
Neden Maliye Bakanlığının ceza vermesi yerine New York’ta dava açıldı?
ABD’nin şimdiye kadar çeşitli uluslararası finans ve bankacılık kurumlarını daha çok Amerikan Maliye Bakanlığı aracılıyla para cezasına çarptırdığını belirten Akbulut, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde Halkbank aleyhine açılan ceza davasıyla farklı amaç ve beklentilerin olabileceğine işaret etti.
Akbulut, neden bu yolun seçildiğinin tam olarak bilinmediği ifade ederek, “Bu bir siyasi tercih olabilir. İkincisi kesilecek cezada paranın tahsil edilmesiyle ilgili bir tercih olabilir. Ya da bu davanın içine Halkbank dışında bazı kişilerinde sanık olarak yargılanmasını amaçlayabilir. Rıza Sarraf’ın aynı dosya numarasıyla açılan Halkbank’a yönelik federal ceza davasında hedef sadece bu banka olmayabilir. Bu dava dosyasına ileride Halkbank dışında sanık olarak başka isimler de eklenebilir. Ek iddianameler hazırlanılabilir” dedi.
“Rıza Sarraf hala itiraflarını sürdürüyor olabilir”
Avukat Akbulut, Rıza Sarraf’ın savcılıkla uzlaşması sonucunda hala itiraflarını sürdürdüğünü belirterek, “Sarraf’ın dosyasına sürekli yeni gizlilik kararı olan belgeler giriyor. Sarraf’ın aradan neredeyse iki yıl geçmesine rağmen savcılıkla işbirliği yaptığı için verilecek ceza indirimiyle ilgili ceza indirimi yapılmasıyla ilgili belge henüz hakime sunulmadı.
Bu da bize Sarraf’ın hala itiraflarını sürdürdüğünü gösteriyor. Belki de Sarraf Halkbank davasında yeniden tanık olarak dinlenebilir. Halkbank davasının Sarraf dosyasıyla aynı numarayı taşıması bu ihtimali oldukça güçlendiriyor. Bu davanın içine birçok siyasiyi ve bürokratları da sokabilirler. Bunu düşünerek bilinçli olarak New York’ta federal bir ceza davası açılmış olabilir. Eğer Halkbank’a ceza Amerika Maliye Bakanlığı aracılığıyla verilmiş olsaydı sadece kurumsal olarak para cezası kesilmiş olacaktı. New York’ta açılan federal ceza davasıyla kapsam genişletilip Halkbank kurumu dışında bu davaya başka kişilerinde dahil edilmesi amaçlanmış olabilir” dedi.