- Reza Zarrab, Vakıflar'dan kiraladığı arazinin etrafını kapattı.
- Kira sözleşmesine göre Zarrab, 1000 metrekarelik bu alan için 2 bin 100 lira kira bedeli ödeyecek. Yani metrekare başına aylık 2 lira.
- Etrafı kapanan arazide ağaç kesimi, inşaat ve gürültü olduğunu söyleyen semt sakinleri şikâyetçi.
- Haber yapmak üzere araziye giden Radikal muhabiri tartaklandı.
Radikal'in haberine göre; Reza Zarrab’ın
Kandilli’de satın aldığı Boğaz’a nazır köşkte inşaat çalışmaları süratle devam ediyor. İnşaat çalışmalarıyla ilgili belediyelere ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne çok sayıda şikayet geldi. İnşaat çalışmalarını görüntülerken köşk içerisinden çıkan kimliği belirsiz şahıslar Radikal muhabirini darbedip, Hürriyet kurum kartını’ gasp etti. Zarrab’a ait Royal Holding ise saldırı olayıyla ilgili olarak “Böyle bir olay yaşanmamıştır” açıklamasında bulundu.
METREKARESİ 2 LİRADAN BOĞAZ MANZARALI BAHÇE
Reza Zarrab, Kandilli’de Cem Kozlu’ya ait villayı iddiaya göre 25 milyon dolar karşılığında satın aldı. Ardından inşaat çalışmaları başladı. Kazı ekipleri, arazi içerisinde çalışmalarına aralıksız devam ediyor. İnşaatın başlaması üzerine çevre sakinleri, oluşan toz bulutu ve ağaçların kesildiği iddiasıyla şikâyetlerde bulundu. Zarrab, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait arazinin de çevresini perdelerle kapatınca mahalle sakinleri Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne de şikâyette bulundu.
Şikâyet üzerine Vakıflar Bölge Müdürlüğü, 5 Mayıs 2014 tarihinde inşaat alanında incelemelerde bulundu: Vakıflara ait arazi üzerinde de herhangi bir inşaat çalışması olmadığını tespit etti. Radikal’in Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden edindiği bilgiye göre Zarrab, Vakıflar’a ait 1000 metrekarelik araziyi, Ekim 2013’te bahçe olarak kullanmak üzere kiraladı. Kira sözleşmesine göre ise Zarrab, Vakıflar’a aylık 2 bin 100 lira kira bedeli ödeyecek. Yani metrekare başına aylık 2 lira. Mahalle sakinlerinin ağaç kesildiği ve inşaatın ruhsatsız yapıldığı iddialarını da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne soruldu: Belediyenin yaptığı açıklama şöyle:
“Söz konusu Üsküdar ilçesi 958 ada 1 parsel sayılı bina, 1986 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiş bir yapıdır. Söz konusu binada Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu’nca onaylanmış restorasyon projesi doğrultusunca korunması gerekli kültür varlığı uygulama ruhsatının yenilenmesi işlemi yapılmıştır. Arazide herhangi bir tescilli ağaç kaydı bulunmamaktadır.”
Mahalleli rahatsız
Kandilli Mahallesi Muhtarı, Zarrab’a kiralanan Vakıflar’a ait arazinin köşkün eski sahibi Cem Kozlu döneminde de davalık olduğunu belirtiyor.
Muhtar, mahalleli olarak arazinin park alanı olarak kullanılmasını talep ettiklerini ama netice alınamadığını ifade ederek, “Reza Zarrab satın aldığında Vakıflar’a ait arazinin etrafını perde ile kapattı. Kendisine ulaşmaya çalıştık. Sonrasında ise görüştüğümüz bir şirket yetkilisi, Reza Bey’in böyle bir konuyla kendilerine gelmemeleri gerektiği ve o alanı kendisinin bahçe olarak kullanacağını bildirdi. Zarrab, o araziyi Vakıflar’dan kiralamış” dedi.
Çevre sakinleri, vakıflara ait arazinin sadece Zarrab’ın kullanımına açılmasından rahatsızlık duyduklarını ve inşaatın çevreye zarar verdiğini dile getiriyor. Adını vermek istemeyen bir mahalle sakini Zarrab’a ait arazi üzerinde yer alan ağaçların iş makineleriyle yok edildiğini ileri sürüyor. Köşkün 2. derecede tarihi eser olduğunu söyleyen mahalle sakini, “Orası Cem Kozlu’ya aitti. Asıl bina köşk. Bahçenin bir bölümü de Vakıflar’a ait. Burası Boğaz öngörünüm alanı. Böyle bir hafriyat yapılmaması lazım. Şikâyetlerde bulundu mahalleli. Komple ağaç olan bahçeyi yıktılar. Bütün ağaçları kestiler. Ne yaptıkları belli değil” diyor.
Saldırıya uğrayan muhabir olayı şöyle anlattı:
27 Mayıs’ta saat 17.00 civarı Kandilli Fatin Sokak’ta yer alan köşke gittik. Yaklaşık 10 dakikada çekimi tamamladık. İlk çekimde asılı olmayan inşaat ruhsatı tabelasının, köşkün ön tarafına asıldığını fark ettik. Fotoğraf çektiğimiz sırada bina önünde bulunan biri yanıma yaklaştı ve neden çektiğimi sordu. Gazeteci olduğumu söyledim. basın kartımı görmek istediğini sordu. Kartımı gösterirken cebinden çıkardığı cep telefonuyla kartın ve benim fotoğrafımı çekti. O esnada köşkün içinden bir kişi daha çıktı ve “Gel, içeride de var bir tane. Onu da çek” dedi. Ben de “Hayır gerek yok, teşekkürler” diyerek araca doğru ilerlemeye başladım. Araca 20 metre mesafede 2 kişi önümü kesti. Biri hızla üzerime yürüdü ve “Kartını göster” dedi.
Kartımı göstermemle beraber kartın askılığını da kopararak kartımı gasp etti. Diğer ikinci kişi de “Alın bunu. İçeri alın” dedi ve kollarımı tutarak içeri doğru sürüklemeye başladılar. 20 metre ileride araçta bekleyen şoföre bağırarak “Polisi ara” diye seslendim. Beni çekiştirenler panikledi ve onları iterek kollarımı kurtardım. Araca bindim ve hızla oradan ayrıldık. Saldırı sırasında çevre sakinleri ve dizi çekim ekibi de bulunuyordu. Saldırıyla ilgili İstanbul Anadolu Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunacağız.
Royal Holding yetkililerine kurumum tarafından verilen basın kartımın gasp edildiğini köşkün güvenlik kamerasından da olayın görülebileceğini ifade ettik. Yetkili kişi “Böyle bir olay yaşanmamıştır. Söylemleriniz tamamen yalan ve gerçek dışıdır” cevabını verdi. Basın kartımın gasp edildiğini söylediğimde ise “Fatih Bey haberinizi yapabilirsiniz, böyle bir olay yaşanmadı çünkü. İyi günler diliyorum size” cevabını verdi.