Başsavcı Bharara’nın ofisi mahkemeye verdiği reddiyede 2012’den bu yana toplam 140 federal mahkumun ev hapsinden kaçtığını ve Amerika’da herhangi bir yakını olmayan Zarrab’ın kaçma ihtimalinden dolayı kefalet talebinin reddedilmesini istedi.

Başsavcılık, ev hapsine çıkanların mahkumların çok rahat kaçabildiklerine dikkat çekti. Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin üst düzey yöneticileri ile iyi ilişkileri bulunan Zarrab’ın maddi gücünü ortaya koyan başsavcılık, sanık için ev hapsinin riskli olacağını belirtti.

Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman, müvekkilinin kefaletle serbest bırakılması halinde New York’ta bir evde 24 saat gözetim altında tutulacağını ve 2 korumanın ona eşilik edeceğini öne sürmüştü.

New York’ta görev yapan ceza davası avukatı Ben Hasan Akbulut, savcının, Zarrab’ın kaçma ihtimalinin yüksek olduğunu çok detaylı anlattığını, dava hakiminin bu gerekçeleri dikkate alacağını söyledi.

Zarrab’ın Türkiye’de üst düzey yöneticilerle çok iyi bağlantıları olduğunu ifade eden savcının önemli bir konuya temas ettiğini belirten Akbulut, “Savcı, Zarrab’ın çok zengin olduğunu ve iyi bağlantıları olduğunu anlattı. Biliyorlar ki Zarrab kaçarsa, bir daha ABD’ye gelmez. Ayrıca bunun için yeteri derecede parası da var. Bu nedenle kaçma ihtimali çok yüksek olduğu için, savcılık kefalet talebini reddediyor” dedi.

New York avukatlarından Hasan Akbulut, özel güvenliğin kontrolünde bulunan federal mahkumların kaçabildiklerini ve bunun çok sürpriz bir durum olmadığını söyledi.

Akbulut maddi durumu iyi olan mahkumların bu avantajı kullanmak isteyebileceklerine dikkat çekerek, “Zarrab’ın maddi durumu çok iyi, bunun yanında çok iyi bağlantıları var ve ABD’de tanıdıkları yok. O yüzden kaçma ihtimali çok yüksek. Savcıda bunun farkında, o yüzden kefalet talebini reddediyor. Bana göre Zarrab’ın kefaletle serbest kalma ihtimali yüzde 10” şeklinde konuştu.

Başsavcılık ofisi geçtiğimiz kefalet talebini neden reddettiği açıklamasında, Zarrab’ın silahlı korumalarla gezdiği sırada kaçması halinde Manhattan gibi bir yerde kamuyu tehlikeye sokabileceğine vurgu yapmıştı.

Zarrab’ın avukatı Brafman, müvekkilinin şiddet olaylarına karışmadığını ve bu nedenle 10 milyon dolar nakit, 50 milyon tahvil ile kefalet ile serbest bırakılmasını istemişti. Başsavcı Bharara ofisi ise, avukatın talebini 17 Aralık fezlekesinin de aralarında bulunduğu çok sayıda belgeyi mahkemeye sunarak kefalet talebinin reddedilmesini istemişti.

Savcılık, Türkiye’deki yargı sisteminde etkili olduğunu, kendi parası ile sağladığı güvenlik personelinden kaçabileceğini savunmuştu.

Başsavcılığın cevap niteliğindeki dokümanlarında yanlışlık ve kusur olduğunu iddia eden Brafman ise, 31 Mayıs’ta mahkemeye yeni belgeler sunacağını açıkladı. Davanın hakimi de avukatın talebini kabul etti.

Kaynak: Zaman Amerika