Risale-i Nurlar'da şimdi de veraset oyunu

Risale-i Nurlar'da şimdi de veraset oyunu
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Risale-i Nur külliyatını devlet tekeline alan kanunu onaylamasının ardından ilginç bir girişim daha yaşandı.

Bediüzzaman Said-i Nursi’nin verasetiyle ilgili Kocaeli Gebze mahkemelerinde bir dava açıldığı ve akrabalarına haber verilmeden bu hakkın alınmak istendiği ortaya çıktı. Üstad Said-i Nursi’nin yasal vârisi bulunmadığı gerekçesiyle kendilerini ‘atanmış mirasçı’ ilan eden Ahmet Aytimur, Hüsnü Bayramoğlu ve Said Özdemir, veraset davası açtı. Davanın ilk duruşması Mayıs 2014’te yapıldı. Veraset davasından haberdar olmayan ve halen Bediüzzaman’ın yasal vârislerinden biri olan Seyda Ünlükul, önceki gün ikincisi görülen duruşmada davaya müdahil oldu. Ünlükul ile birlikte Üstad’ın 5 yasal vârisine davayla ilgili haber verilmediği öğrenildi.

Yarım asra yakındır serbestçe basılabilen Risalelerin devletleştirilmesi tartışmalarının yeni başladığı günlerde açılan veraset davası ilginç bir seyir izledi.

Davanın, yayınevlerinin merkezlerinin bulunduğu İstanbul ve Ankara yerine Gebze’de açılması dikkat çekti. Aytimur, Özdemir ve Bayramoğlu’nun avukatları kanalıyla Gebze Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne 16 Nisan 2014 tarihinde verilen dilekçe “Muris Sait Nur’un eşi ve çocuğu bulunmayıp, birinci dereceden yasal mirasçısı mevcut değildir.” denildi. Ancak Üstad’ın eşi ve çocuğu olmamasına karşın yasal vâris olarak kardeşlerinden Abdülmecit Ünlükul’un çocuklarının hâlâ hayatta olduğu biliniyor. Ünlükul’un kızı Saadet Ünlükul ve Suat Ünlükul’un çocukları Seyda, Serkan ve Semra Ünlükul ile anneleri Şükran Ünlükul yasal vâris olarak hayatta.

Ahmet Aytimur, Hüsnü Bayramoğlu ve Said Özdemir, mahkemeye sundukları dilekçede, Üstad’ın yazmış olduğu Risale-i Nurlarda kendilerini vâris olarak saydığını belirterek atanmış mirasçı sayılmaları talebinde bulundu. Bu üç isim, Üstad’ın vefatından sonra kaleme alınmış noter onaylı bir belgeyi de delil olarak gösterdi. 1993 yılında aynı taleple açılan bir davada da aynı belge mahkemeye sunulmuştu. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, belgenin delil olarak sayılamayacağına karar vermişti. Karar Yargıtay tarafından da onanmıştı.

Üstad Bediüzzaman’ın verasetinin usulsüzce alınmaya çalışıldığı ikinci dava, Seyda Ünlükul ve Yeni Asya Gazetecilik avukatı Kadir Akbaş’ın takibiyle ortaya çıktı. Avukat Akbaş, mahkemeye verdiği dilekçede 45 yıla yakındır Yeni Asya’nın Risaleleri özgürce basabildiğini belirtirken, üç ismin veraset isteklerinin reddedilmesi talebinde bulundu. Üstad’ın Risalelerin birçok yerinde talebelerinin birçoğunu varis olarak saydığını dile getiren Akbaş, “Bu manevî vasiyetten çıkan en önemli mana, Bediüzzaman’ın vasiyetini, mer’i hukuk kuralları karşısında hukuken değer taşısın diye değil, Allah katında ve Risalelerin kıymetini bilecek kişiler nezdinde kıymet ifade etsin diye ve sünnete riayetin bir gereği olarak yazmış olduğudur.” dedi.

Zaman

25 Eylül 2014 07:40
DİĞER HABERLER