Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) internet ortamında radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayınları bu hafta başından itibaren denetlemeye başlayacak. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kontenjanından RTÜK üyeliğine seçilen İlhan Taşcı, denetim kapsamındaki ilk hedefin BBC Türkçe, Deutche Welle, Amerika’nın Sesi gibi yabancı kuruluşlar olduğunu söyledi.

Söz konusu yönetmeliğin Saray'da bir yıl beklediğine ve SETA'nın gazetecileri fişleyen raporundan kısa süre Resmi Gazete'de yayınlandığına dikkat çeken Taşcı, SETA raporunu “işaret fişeği” olarak nitelendirdi.

RTÜK internet yayınları üzerindeki denetimine ilişkin raporu 2018 yılının Eylül ayında Cumhurbakanlığı'na gönderilmişti. Fakat yönetmelik bir yıl sonra 1 Ağustos 2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı. 

Yönetmelik gereği internet yayıncılarına RTÜK’ten lisans almaları için verilen süre 1 Eylül’de doldu. Dolayısıyla RTÜK, bu hafta itibariyle itibaren interneti denetlemeye başlayacak. 

Muğlak bırakılan ibareleri nedeniyle hangi tür yayını nasıl kapsadığı, RTÜK'ün hangi içerikleri sakıncalı bulacağı tartışmalı olan yönetmeliğin ilk uygulaması merakla bekleniyor.

Taşcı, denetime tabi tutulacak ilk kuruluşların yabancı medya olduğunu söyledi. Yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayınlanma zamanlamasının manidar olduğunu belirten Taşcı, RTÜK yönetmeliği ile SETA’nın “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı raporunun paylaşılmasının birbirinden bağımsız olmadığına dikkati çekti. 

Bir yıl Sarayda bekleyen ve hiçbir değişiklik yapılmayan yönetmeliğin, SETA raporunun tamamlanmasından hemen sonra yürürlüğe girdiğini aktaran Taşcı, SETA raporunun internet denetiminin “işaret-aydınlatma fişeği” olduğunu söyledi. Taşcı, raporda yazılanların internet denetiminde yol haritası olacağını iddia etti.

RTÜK radarına ilk olarak video, görüntü içerikli haberlere ağırlık veren BBC Türkçe, Deutche Welle, Amerika’nın Sesi, Independent, Rus Sputnik Ajansı ve Euronews gibi yayıncıların takılacağını söyleyen Taşcı, “Çünkü iktidara Türkiye’deki medyanın yüzde 95’ini kontrol etmek de yetmiyor. Türkiye’de adım adım kurgulanan çok kanallı tek sesli yayıncılığı, Türkçe yayın yapan yabancı merkezli yayıncı kuruluşlar bozuyor.” dedi. 

Yabancı merkezli yayıncıların bugüne kadar Türkiye’de karşılaşmadıkları bir durumun da yaşanacağını anlatan İlhan Taşcı, “Eskiden Türkiye’ye yönelik haberleri nedeniyle kimi zaman muhatapları savcılardı. Ancak bundan sonra siyasi irade ile muhatap olmak zorunda kalacaklar. RTÜK, Demoklesin Kılıcı gibi üzerlerinde sallanacak.” diye konuştu.

Haber kuruluşlarının yanı sıra abonelikle sistemiyle dizi, film, televizyon hizmeti veren internet platfomları da RTÜK'ün denetimi kapsamında. 

Taşcı, kimi ulusal ve uluslararası yayıncı platformların patronları ve üst düzey yöneticilerinin kapalı kapılar ardında, kimi görüşmeler yaptığını açıkladı. 

Bu kurumların Saray başta olmak üzere farklı kurum ve kuruluşlardaki üst düzey yöneticilerle yapılan bu görüşmelerde internet denetimine karşı “ara formül” bulmaya çalıştığını aktaran Taçcı, “Anlaşılan o ki, kimi isteğe bağlı yayıncılar gelinen noktayı hâlâ tam okuyamamış. Platformlar ile aboneleri arasındaki ara formüllerle internet denetiminden ‘kurtulacaklarını’, en azından belli bir düzeyde tutacaklarını, RTÜK radarına takılmama ayrıcalığını elde ederek, eski yayınlarını sürdürebileceklerini sanıyorlar.” dedi.