19 Aralık 2016’da öldürülen Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastiyle ilgili iddianame bir çok bilgi ve belge saklandığı ortaya çıktı.
Rusya’ Büyükelçisi Andrey Karlov suikastiyle ilgili iddianame, katil Mevlüt Mert Altıntaş’ın radikalleşme süreci ve bağlantılarını görmekten uzak olmakla eleştiriliyor. Hatta suikastin perde arkasındaki azmettiricilerinin korunduğu eleştirileri de var.
MedyaBold.com da Cevheri Güven’in özel haberine göre, iddianamede yeralan 26/01/2018 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu içeriğine göre; Toshiba marka 1411143A840FARGO1S seri numaralı 8GB kapasiteli USB üzerinde yapılan inceleme neticesinde, çeşitli metin dosyaları, elektronik tablolar, Sercan Başar ve Mevlüt Mert Altıntaş’a ait resim dosyaları, Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız’a ait görüntü (sohbet dosyaları) ile Çeçen Marşı ile Hamas Marşı gibi ses dosyaları olduğu belirtiliyor.
Sözkonusu dosyaların oluşturulma tarihlerinin farklılığı, Altıntaş’ın uzun bir zaman dilimi içerisinde radikalleştiğini gösteriyor.
CANLI BOMBALARI MOTİVE EDEN VİDEOYU İZLEMİŞ VE İNDİRMİŞ
Altıntaş’ın kişisel bilgisayarının içerisinde yapılan incelemede ise El Kaide’nin tek başına eylem yapan canlı bombaları ve suikastçilerini motive etmek için izlettiği “El Kaide- sen ancak kendinden sorumlusun” isimli video bulundu.
Altıntaş’ın bu videyu Youtube üzerinden izlediği sonrasında ise indirdiği belirtiliyor iddianamede.
Şöyle deniyor:
“Bilgisayar imajı içerisinde yapılan inceleme neticesinde www.youtube.com isimli web sitesi üzerinden Terörist Mevlüt Mert Altıntaş isimli şahsın 14/02/2016 tarihinde ‘El Kaide – sen ancak kendinden sorumlusun’ aramasını gerçekleştirmiş olduğu ve söz konusu video dosyasının indirilmiş olduğu, Terörist Mevlüt Mert Altıntaş’ın sonradan ev arkadaşlığı yaptığı Serkan Özkan isimli şahsın ikametinde bulunan ortak olarak kullandıkları laptop imajı içeriğinde yapılan inceleme kapsamında da Terörist Mevlüt Mert Altıntaş isimli şahsın ‘El Kaide – sen ancak kendinden sorumlusun’ isimli video dosyasının indirilmiş olduğu ve 18/12/2016 tarihinde videonun silinmiş olduğu, söz konusu video içeriğinin de incelenen materyal içeriğinden izlenmiş olduğu tespit edilmiştir.”
İddianamede geçen videonun suikastten bir gün önce silinmiş olması dikkat çekici ancak Altıntaş’ın videoyu Youtube’tan izlemekle yetinmeyip iki farklı cihaza indirmesi oldukça dikkat çekici.
Sözkonusu video açıkça terör eylemlerine çağrı yaptığı için şu an Youtube’tan kaldırılmış durumda. Ancak Google üzerinden çeşitli internet sitelerinden bulunabiliyor.
KARLOVU ÖLDÜRDÜKTEN SONRA O VİDEONUN İLK CÜMLESİNİ TEKRARLAMIŞ
“El Kaide: Sen ancak kendinden sorumlusun” videosu, yıllar önce hazırlanmış ve içerisinde Türkiye’den de bir kare barındıran oldukça güçlü bir propaganda videosu.
Video, Usame bin Ladin’in dağda bir kayalığın önünde yaptığı konuşmayla açılıyor: “Biz Filistin’de özgürce yaşamadıkça, beldelerimizden kâfirler tamamen çıkmadıkça Allah’a yemin ederim Amerika ve Amerika’daki hiç kimse güvende yaşayamayacak.”
Ladin’in videonun başlangıcındaki bu cümlesi oldukça önemli çünkü Mevlüt Mert Altıntaş’ın Karlov’u öldürdükten sonra kurduğu “Beldelerimiz güvende olmadıkça sizler güvenliği tadamayacaksınız.” cümleyle neredeyse birebir aynı.
Videoda ardından savaşla ilgili ayetlerin Selefi cihatçı yorumları farklı ülkelerden cihatçı liderlerin ve cihada katılan bireylerin ağzından veriliyor.
Video ilerledikçe Usame bin Ladin’in konuşmaları konu bağlamında veriliyor. Konu, ‘kâfirlere karşı savaş’ ve &ümmeti korumak için mücadele’ etrafında dönüyor.
ABD ASKERLERİNİN IRAK’TA SİVİLLERE ATEŞ AÇTIĞINA DAİR GÖRÜNTÜLER VAR
Ardından, Amerika’nın İslam ülkelerindeki askeri operasyonlarına yer veriliyor. 2010’da Wikileaks belgelerinde ortaya çıkan Amerikan askerlerinin Irak’ın başkenti Bağdat’ta aralarında sivillerin de olduğu grubu helikopterden açtığı ateş sonucu öldürmesinin görüntüleri ekrana veriliyor.
Amerikan askerlerinin ateş açtığı minibüsten kurtulduğu iddia edilen bir erkek ve kız çocuğunun bedenlerindeki yara izleri ekrana veriliyor.
Savaş bölgelerindeki görüntülerin ardından savaş olmayan ülkelerdeki Müslümanları da cihat çağrısının içine almayı hedefler şekilde özellikle Avrupa’da İslam’ın ve sembollerinin yasaklandığı iddiası uzun uzun işleniyor.
Mısır Ezher Üniversitesinin eski şeyhlerinden Muhammed Seyyid Tantavi’nin Fransa’daki üniversitelerde başörtüsü yasağı tartışmalarına değindiği konuşmasının üzerine ise Türkiye’de 28 Şubat döneminde polisin bir kadın öğrencinin başörtüsüne uzanıp çektiği fotoğraf gösteriliyor.
Ancak olayın Türkiye’de yaşandığına dair bir bilgi yok, görüntüden, Fransa’da yaşandığı izlenimi veriliyor.
El kaide’nin ideolojisinin propagandasının yapıldığı videoda dünyadaki genel tablo Selefi anlayışla yorumlandıktan sonra, 1990’dan itibaren “bireysel cihat”ın başladığı örneklerle anlatılıyor.
Örneğin Mısırlı Sayyid Nosair’in aşırı sağcı İsrail asıllı Amerikalı politikacı Meir Kahane’yi New York’ta öldürmesi detaylı şekilde verilirken, Nosair “kahraman” olarak adlandırılıyor.
Suikast “Nosair bütün düşmanlarımızı ateşe verdi” şeklinde anlatılırken, saldırının Magnum marka silahla gerçekleştirildiğinin altı çiziliyor ve suikast silahı parlak şekilde ekrana veriliyor.
Yaklaşık 55 dakikalık propaganda videosunda bireysel saldırılar yapan başka isimlere de yer verilirken, bu röportajlar arasında İsrail askerlerinin Filistinlilere yaptıkları muameleye de sık sık yer veriliyor.
Röportaj verenler arasında düzgün Arapça konuşan kişilerin yanı sıra, aksansız ana dili olarak İngilizce konuşan Batı’da yetişmiş ve sonradan cihatçı olmuş profillere de özel bir önem verilmiş.
Temel anlatı, “kafirler ve mürtetlere”, yani cihada destek vermeyen ya da Batı’yı savunan Müslümanlara karşı cihat üzerine kuruluyor.
SAVCI BU BAĞI GÖRMEDİ
İddianameyi hazırlayan savcılık, El Kaide’nin bireysel eylemcileri motive etme videosundaki Bin Ladin’in sözlerinin aynısını suikastten sonra Altıntaş’ın kullandığını görmedi. Ancak iddianamede savcının görmediği başka ayrıntılar da var.
USB bellek içerisinde bulunan “Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız’a ait görüntü”ler de sadece bir satır olarak geçiyor. Görüntülerin içeriği, bunlarla suikast arasındaki bağ üzerine ise hiç çalışılmamış ya da iddianameye yansıtılmamış.
Oysa suikastçi polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın ve arkadaşlarının Nurettin Yıldız çevresiyle ilişkileri ve katıldıkları sohbetlere ilişkin detaylar medyaya bile yansımıştı.