Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Türkiye'ye yönelik uçuş kısıtlamasıyla ilgili konuştu. Rusya'da yetkili makamların kısıtlamaların kaldırılmasını düşünmeye başladığını ifade eden Yerhov, pandeminin sürdüğünü belirterek "İyi haberler duymak için büyük olasılıkla biraz daha beklememiz gerekecek" dedi.
Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Aleksey Yerhov, pandemi nedeniyle Türkiye'ye dönük uçuş kısıtlamalarının kaldırılmasının düşünüldüğünü, ancak iyi haberler duymak için biraz daha beklemek gerektiğini kaydetti.
Hürriyet gazetesinden Serkan Demirtaş'ın sorularını yanıtlayan Yerhov, ilk aşamada 15 Nisan-1 Haziran arası olarak duyurulan uçuş kısıtlamalarının belli bir süre daha devam edeceğini, tam olarak ne zaman uçuşların normalleşip Rus turistler için turizm sezonun açılacağını ise tahmin edemediğini söyledi.
Koronavirüs pandemisi ile durumun hala çok tedirgin ve öngörülemez olduğunu belirten Büyükelçi Yerhov, "Turist sezonunun ne zaman açılabileceğini ve açılacağını tahmin etmeye çalıştığımız geçen yılki olayları hepimiz hatırlıyoruz. Bekledikçe bekliyorduk. Önce haziran, sonra temmuz geldi. Fakat Rusya’dan uçak seferlerinin başlaması açısından sezon, ancak 10 Ağustos’ta tam olarak açıldı" anımsatmasını yaptı.
"Ve Ruslar bir başarıya imza attı" diyen Yerhov, geçen sene geç açılan sezona rağmen 5 aydan kısa bir sürede 1.5 milyondan fazla Rus turistin geldiğini ve böylece Türk otellerinin ve turizm endüstrisinin ayakta kalmasına hiç de küçük olmayan bir katkıda bulunduğunu kaydetti.
'Tarih henüz net değil'
Büyükelçi, 2021’de durumun daha da kötüye gittiğini, nisan ve mayıs aylarında günlük 60 bin yeni vakanın görüldüğünü kaydederken, bunun üzerine Türk hükümetinin kapanma kararı aldığını ve Rusya’nın da hava trafiğine sınırlama getirdiğini anımsattı. Yerhov, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Şu anda Türkiye’de salgın istatistikleri bir düşüş trendi içinde, istikrarlı ama yavaş. Bundan dolayı yetkili makamlarımız, kısıtlamaların kaldırılmasını düşünmeye başlıyor. Türk heyeti geçen hafta Moskova’ya bunun için gitti. Tarih henüz net değil, o kadar hızlı değil. Pandemi hala devam ediyor, insanlar her gün hayatını kaybediyor ve binlerce testin pozitif çıktığı görülüyor. Dolayısıyla bu mesele, her iki ülkede de halk sağlığının yanı sıra güneye gelen turistlerin güvenliğini sağlamak için sorumluluk bilinciyle hareket etmekle yükümlü olan ülkemiz kuruluşlarının günlük kontrolü altında. İyi haberler duymak için büyük olasılıkla biraz daha beklememiz gerekecek."
'Uçuş sınırlaması siyasi karar değil'
Uçuş sınırlamasının siyasi olduğuna ilişkin yorumların anımsatılması üzerine, kendisinin asla böyle bir değerlendirmeye inanmadığını belirten Büyükelçi Yerhov, "Bu soruyu bunu söyleyenlere sorun. Bana gelince, ben asla yapmadım ve bunun doğru olduğuna asla inanmadım" dedi.
'Rusya ve Türkiye anlaştığında, başarıya ulaşırız, barış, güvenlik ve refah sunarız'
Büyükelçi Yerhov, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova'nın Türkiye'nin Kırım Tatar sürgününün yıl dönümü dolayısıyla yayınladığı mesajla ilgili yorumunu da değerlendirdi.
Bu konuyla ilgili hem Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un hem de Zaharova’nın açıklamalarında Türkiye ile Rusya arasındaki 'karşılıklı avantaja dayalı işbirliği ilişkilerine' Rusya’nın atfettiği ezeli önemi vurguladıklarını kaydeden Yerhov, şu görüşleri iletti:
"Bu ilişkileri gerçekten önemsiyoruz ve halklarımız için daha iyi bir gelecek hedeflerine hizmet eden ilişkilerin daha fazla gelişmeleri için birlikte çalışmaya devam etmeyi çok istiyoruz. Rusya ve Türkiye anlaştığında, başarıya ulaşırız, barış, güvenlik ve refah sunarız. Suriye, Libya ve Kafkasya’da olduğu gibi bunun örnekler açık ve sayısızdır. Bu arada, ekonomik işbirliği ve turizm konusunda insanlar ihtiyaç duydukları şeyleri elde eder.
Tarihe gelince... Doğal olarak tarih, ilişkilerimizde her zaman bir yere sahip, üç asırdan fazla süren savaşlar ve çatışmalar iz bırakmadan gidemez. Doğal olarak, insanların zihinlerinde kalan pek çok tarihi anı var ve belki de en iyi anılar değildir, pek çok mit, efsane ve klişe, 'kamuoyunda hakim olan hava' dediğimiz şeyde hala varlığını sürdürmekte. Tarihin tarihçilere, bilim insanlarına ait olması gerektiğini söyleyenlere ve buna inananlara, ki Türkiye’de bu kişilerin sayısı bir hayli fazla, desteğimi gösteriyorum ve hepimiz, tarihten gerekli dersleri çıkararak ileriye, halkların ortak çabalarıyla sağlanan daha iyi bir geleceğe bakmalıyız."