Samanyoluhaber.com yazarı, Rusya Uzmanı Arif Asalıoğlu Rusya Devlet Başkanlığı seçimlerini analiz etti
ARİF ASALIOĞLU
HABER- ANALİZ
Seçim sonrası ilk konuşmasında Putin: “Modern dünyada çatışma da mümkün” dedi.
15-17 Mart tarihlerinde üç gün boyunca yapılan Rusya Devlet Başkanlığı seçimlerinin Resmî sonuçları ilan edildi.
Rusya Merkez Seçim Komisyonu, hafta sonu yapılan başkanlık seçimlerine ilişkin oyların %100’ünün sayarak işleme koydu.
Resmi sonuçlara göre mevcut devlet başkanı Vladimir Putin oyların %87,28'ini aldı.
Putin’e en çok oy, Rusya Federasyonu’na bağlı Çeçenistan, Tuva, Kabardey-Balkar, Donetsk ve Lugansk bölgelerinden geldi.
Merkezi Seçim Komisyonu resmi sonuçlarına göre, Rus lider Çeçenistan’da seçmenlerin %98,99’unun oyunu aldı. Başkent Moskova’da ise ülke genelinden daha yüksek oy alan Putin’e sandıklardan %88.8 oy çıktı.
Rusya Merkez Seçim Kurulu, diğer üç adayın oy oranlarını şöyle açıkladı: Nikolai Kharitonov (Rusya Federasyonu Komünist Partisi) - %4,31; Vladislav Davankov (“Yeni İnsanlar Partisi”) - %3,85;
Leonid Slutsky (Liberal Demokrat Parti- LDPR) - %3,20.
Rusya Merkez Seçim Komisyonu, devlet başkanlığı seçimlerinde, beklenenin tersine seçmen katılımının yüzde 74'ü geçtiğini açıkladı. Bu katılım oranı da Rusya için bir rekor oldu.
Rusya’da Putin'in zaferini ilk kutlayan isim Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Birleşik Parti Genel Başkanı Dmitriy Medvedev oldu. Bağımsız olarak adaylığını koyan Vladimir Putin'i başkanlık seçimlerindeki zaferinden dolayı kutladı.
2018'deki devlet başkanlığı seçimlerinde Putin’in oyları %76.69 olmuştu. Ukrayna ile çatışmaların başlamasından sonra savaş karşıtları, ekonomik endişe, seferberlik gibi nedenlerle Putin’e kamuoyu desteği belli bir seviye azalmış olsa bile hiç bir ankette %55’in altına düşmedi. Seçim tarihi yaklaştıkça anket verileri de sürekli %70’lerin üstünde gösterdi.
İktidarda kalan en uzun süreli lider
5. kez Rusya Devlet Başkanlığı görevini yapacak Putin’e devlet başkanlığına devam imkanı veren anayasa değişikliği, 2020 yılındaki halk oylamasıyla kabul edildi. Tekrar seçilen Putin, 2036 yılına kadar iki dönem daha devlet başkanlığı görevini sürdürebilecek. Ve bu şekilde iktidarda kalırsa, görev süresi Sovyetler Birliği’ni 29 yıl boyunca yöneten Joseph Stalin’i bile geçecek ve Rus imparatorluğundan bu yana Moskova’da en uzun süre görev yapan lider olacak.
Yeni bölgeler Putin dedi
Referandum sonucu Rusya topraklarına dahil edilen yeni bölgelerde de ilk defa seçimler yapıldı. Lugans’ta oyların yüzde 94.12, Donetsk’te yüzde 95.23, Zaporojya’da 92.25 ve Herson bölgesinde ise yüzde 88.12'sini Putin aldı.
2014’te referandum sonrası Rusya’nın parçası haline gelen Kırım’da ise Putin’in yüzde 93.27 ve Sivastopol’da oyların yüzde 90,9’una sahip olduğu aktarıldı.
Batı tepki gösterdi, doğu tebrik etti
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron Rusya'daki başkanlık seçimlerinin ‘özgür ve adil’ olmadığını savunurken, Ukrayna topraklarında seçimlerin yasadışı bir şekilde gerçekleştirildiğini iddia etti.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in Sözcüsü Kerstin Gammelin, Tagesspiegel 'e yaptığı açıklamada, Almanya Cumhurbaşkanı’nın Vladimir Putin'e seçimlerindeki zaferi dolayısıyla tebrik mesajı göndermeyeceğini söyledi.
AB'nin Dış Politika ve Savunma Temsilcisi Josep Borrell, Rusya’da seçimlerin özgür ve adil olmadığı eleştirisini dile getirdiği açıklamasında, Putin yönetiminin muhalefete baskı uyguladığı ve sindirmeye çalıştığını söyledi.
Fransa, Rusya’daki seçimlerin "baskı" ortamında gerçekleştiği suçlamasında bulundu. Fransa Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Özgür, çoğulcu ve demokratik bir seçimin koşullarının karşılanmadığını" belirtilerek, üç gün süren oylamanın "sivil topluma yönelik artan baskı ortamında gerçekleştiği bildirildi.
Pekin, "Çin ve Rusya birbirlerinin en büyük komşuları ve yeni dönemde kapsamlı stratejik işbirliği ortağıdır" diyerek Putin'e tebrik mesaj gönderdi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, Başkan Xi Jinping ve Putin'in "yakın temasları sürdürmeye devam edeceklerini belirterek, “iki ülkenin uzun süredir devam eden iyi komşuluk ve dostane ilişkileri sürdüreceklerini ve kapsamlı stratejik koordinasyonu derinleştireceklerini" söyledi.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Putin'e gönderdiği tebrik mesajında, "özel ilişkileri geliştirmek ve iki ülke arasındaki bağları güçlendirmeyi sabırsızlıkla beklediğini” ifade etti.
Modi, sosyal medya platformu X'te yaptığı açıklamada, "Hindistan ve Rusya arasındaki zaman içinde test edilmiş özel ve ayrıcalıklı stratejik ortaklığı önümüzdeki yıllarda daha da güçlendirmek için birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorum." diye yazdı.
Batı tarafından Rusya'ya silah sağlamakla suçlanan Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ve İran Devlet Başkanı İbrahim Raisi de Putin'i tebrik ederek, Moskova ile ikili ilişkilerin daha da genişletilmesi yönündeki isteklerini vurguladı.
Navalny’nin takası
Rusya Devlet Başkanı Putin, seçim sonuçlarının ardından yaptığı ilk konuşmada, tutuklu bulunduğu hapiste ölen Rus muhalif Aleksey Navalny hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Putin "Navalny'in hayatını kaybetmesinden birkaç gün önce, bazı meslektaşlarım bana Navalny'yi takas etme yönünde bir fikir olduğunu söylediler. Benimle konuşan kişi bu cümleyi daha bitirmeden, ben 'Onaylıyorum' dedim. Ama ne yazık ki olanlar oldu.
Sadece bir şartla, 'Onu geri dönmemesi şartıyla takas edeceğiz, bırakın orada otursun' dedim" diye konuştu.
Muhalif aday Boris Nadejdin'in seçimlere kabul edilmemesi üzerine yorumu sorulan Putin, "Bay Nadejdin bu seçime katılmadıysa, bu her şeyden önce onun kendi yetersiz çalışmasının sonucudur" dedi.
Putin, "Rusya Federasyonu'nun gelecekteki yönetim bütünlüğünün özel askeri operasyon katılımcılarından oluşturulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Ukrayna'daki operasyon konusunda Putin, “Bir noktada Kiev rejimine tabi bölgelerde belirli bir güvenlik bölgesi oluşturmak zorunda kalacağımızı dışlamıyorum" dedi.
Zelenskiy'nin Ukrayna'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini iptal etmesi hakkında da konuşan Rus lider, ”Ukrayna'da barış konusunda kiminle pazarlık edeceğimizi düşüneceğiz" ifadelerini kullandı.
NATO ile olası bir çatışma hakkında ise, "Modern dünyada her şey mümkün. Çatışma, üçüncü Dünya Savaşı'na kadar bir adımın kalacağı gerçeğine yol açacaktır" diyen Putin, Batılı birliklerin Ukrayna'ya gönderilmesi hakkında "NATO ülkelerinin askeri personeli orada mevcut, biliyoruz. Sonuçta, orada hem Fransızca, hem de İngilizce konuşmalar duyuyoruz. Bunda iyi bir şey yok, her şeyden önce onlar için. Çünkü onlar ölüyorlar. Ve de çok sayıda kayıpları var" diye konuştu.
"Gücün Kaynağı Rus Halkı"
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, seçim sonuçlarının ardından genç gönüllülerle bir araya geldi. Putin, burada yaptığı konuşmasında, "Ülkedeki gücün asıl kaynağı Rus halkıdır" ifadelerini kullanarak, seçimlerde oy kullanan tüm Rus vatandaşlarına teşekkür etti ve herkesin tek bir ekip olarak birleştiğini vurguladı.
Seçim sonuçlarının, ülkedeki vatandaşların duyduğu güveni ve Rusya'nın hedeflerine ulaşma umudunu yansıttığını belirten Putin, "Tüm Rus halkına teşekkür ediyorum. Önceliklerimize ve hedeflerimize ulaşmak adına elimden gelen her şeyi yapacağım" dedi.
Kiminle müzakere edeceğimizi düşüneceğiz
Sonrasında gazetecilerle gerçekleştirdiği söyleşide Ukrayna'daki durumu da değerlendiren Putin, ülkesinin barış müzakerelerini reddetmediğini ancak müzakere edeceği tarafı düşüneceklerini söyledi. Son zamanlarda Fransa ile ilgili sert açıklamalarda bulunan Putin, "Fransa'nın Ukrayna'daki barış anlaşmasında rol oynamasını isterdim. Yine de onlar için henüz her şey kaybedilmiş değil" ifadelerini kullandı.
Putin, seçim sonuçlarının Rusya'nın güçlü ve bağımsız bir geleceğe ulaşmasını sağlayacağını umduğunu belirtirken, "Görevimiz, Rus vatandaşlarının güvenini kullanarak bize bağlı olan her şeyi yapmak, böylece belirlenen tüm görevlerin çözülmesini ve hedeflere ulaşılmasını sağlamaktır" dedi. Rus lider, yeni dönemdeki hedeflerini değerlendirirken, ülkenin kalkınmasına ilişkin temel görevlerin ana hatlarıyla belirtildiğini hatırlattı ve askeri operasyonlar, savunma kabiliyetlerinin artırılması ve silahlı kuvvetlerin güçlendirilmesi gibi konulara vurgu yaptı. Putin, Rusya'daki seçimlere müdahale etmeye çalışan dış güçlerin, bu sonuçların ardından daha sofistike bir şekilde hareket edeceğini düşündüğünü ifade ederken, "Ancak yine de Rusya ile ilgili hedeflerini değiştirmeyeceklerdir" diye ekledi.
İnternetten oy kullanımı başarılı
Bununla birlikte özellikle pandemiyle birlikte e-devlet hizmetlerinde büyük gelişimin yaşandığı Rusya’da, bu yılki devlet başkanlığı seçimlerine internetten katılım oranı yüzde 94 ile dünya rekoru kırdı.
Son verilere göre 2024 devlet başkanlığı seçimlerinde online oy kullanma hakkına sahip yaklaşık 4 milyon 768 bin Rus vatandaşından 4 milyon 499 bininin internet üzerinden oyunu kullandığı kaydedildi.
Rusya Bölgesel Seçim Komisyonu Başkanı Oleg Artamonov, elektronik oylamaya katılım oranının yüzde 94 ile dünyada mutlak rekor olduğuna dikkat çekerek, “Bu yılki seçimlerde, uzaktan elektronik oylamada seçmen sayısı bakımından mutlak bir rekora sahibiz. Online kayıtlı 4 milyon 767 bin 974 seçmenimiz var ve bu sayı Rusya ve dünya için mutlak bir rekordur. Dünyanın hiçbir yerinde bu sayıya yakın seçmen devlet başkanlığı seçimlerinde online yer almamıştır. Şu anda 4 milyon 499 bin 3 seçmen oy kullanmış durumdadır. Bu da yüzde 94'lük bir katılım oranı anlamına gelirken, hafızam beni yanıltmıyorsa, Rusya'da ve dünyadaki başkanlık seçimlerindeki tüm online oy kullanma uygulamalarında elde edilen en iyi sonuçtur" dedi.
Rusya siyasi yapısında da farklı gruplar ve dengeler var: koministler, liberaller, milliyetçiler, ordu, istihbarat vb. Elbetteki bu grupların halka ve yönetimin farklı katmanlarına yansımaları var. Putin döneminde bu farklı gruplar daha çok Kremlin’e yakın tutulabildi. Tarihi ve milli anlatımlar herkesin ortak söylemine dönüştü. Bu durum sonuç olarak Putin’in alternatifsizliğini de doğurdu ve seçimlere yansıdı.