Rusya'nın bölgede askeri gücünü arttırması bozulan dengeyi karmaşık hale getirdi

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, dünya üzerinde var olan 20'ye yakın çatışma bölgesinin yarısından fazlasının Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada yer aldığını söyledi. Özellikle Suriye krizinin, bölge dışı aktörlerin de katılımı ile Doğu Akdeniz ve güney bölgemizde önemli gelişmelere yol açtığını belirten Yılmaz, "Bu bağlamda, Rusya Federasyonu'nun 2014'ten itibaren bölgedeki donanma varlığını ve askerî gücünü artırması, bölgedeki bozulmuş olan dengeyi daha da karmaşık hale getirmiş, bu gelişmeler, enerji güvenliği de dâhil bölge güvenliğine ilişkin değerlendirmelerimizin çok yönlü ve daha hassas yapılmasını gerektirmiştir." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve Akaryakıt İkmal ve NATO Pol Tesisleri İşletmesi Başkanlığı 2016 yıl bütçe, Kesin hesap ve Sayıştay Raporları görüşülmeye başlandı. AK Parti Isparta Milletvekili Sadi Süreyya Bilgiç başkanlığında toplanan komisyonda görüşmelere Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın sunumuyla başladı.

Krizlerin ülkelerin sınırlarını aştığı ve etki sahasını genişlettiğini kaydeden Yılmaz, "Sanayileşmeyle birlikte enerjiye olan ihtiyaç artmış, kaynakları elinde bulunduranlar, enerjiyi stratejik bir silah olarak kullanmaya başlamışlardır. Küreselleşmenin de etkisiyle radikalizm ve terör, tüm dünyayı tehdit eder hale gelmiştir. Terör ve şiddet, salgın hastalık gibi yayılma eğilimi göstermektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik ve fakirlik durumu söz konusu ülkelerle sınırlı kalmayıp, diğer bölge ve ülkelerin güvenliğini tehdit eden kitlesel göç hareketlerine yol açmaktadır." diye konuştu.

Bu kapsamda; dünya üzerinde var olan 20'ye yakın çatışma bölgesinin yarısından fazlasının Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada yer aldığını hatırlatan Yılmaz, "İsrail-Filistin arasında yarım asır geçmesine rağmen çözülemeyen sorun, Azerbaycan-Ermenistan çatışması, Balkan ülkelerinde yaşanan krizler, Rusya ile Ukrayna ve Gürcistan arasında tırmanan gerilim, Kırım'ın Rusya tarafından ilhakı, Irak ve Suriye'de DEAŞ ve diğer radikal terör örgütleri, Yemen'de yaşanan iç çatışmalar, Arap Baharı sonrası bir türlü istikrar kazanamayan Kuzey Afrika ülkeleri, Orta Doğu'daki otorite boşlukları ve bundan beslenen radikal akımların yarattığı tehditler, ülke güvenliği yapılanmasında dikkate alınması gerekli unsurlar olmaktadır.Özellikle Suriye krizi, bölge dışı aktörlerin de katılımı ile Doğu Akdeniz ve güney bölgemizde önemli gelişmelere yol açmıştır. Bu bağlamda, Rusya Federasyonu'nun 2014'ten itibaren bölgedeki donanma varlığını ve askerî gücünü artırması, bölgedeki bozulmuş olan dengeyi daha da karmaşık hale getirmiş, bu gelişmeler, enerji güvenliği de dâhil bölge güvenliğine ilişkin değerlendirmelerimizin çok yönlü ve daha hassas yapılmasını gerektirmiştir." şeklinde konuştu.

Ülkemizin küresel rekabetin yoğun olarak yaşandığı Afro-Avrasya Bölgesinin merkezinde, kuzey-güney ve doğu-batı eksenlerindeki jeostratejik etkileşimlerin tesirlerine açık kritik bir coğrafyada bulunduğunu anlatan yılmaz, "Stratejik olduğu kadar istikrarsız da olan bu bölge, güvenlik ihtiyaçlarımızın sürekli gözden geçirilerek güncel tutulmasını gerekli kılmaktadır." dedi.

BEDELLİ ASKERLİKTEN GELEN 3 MİLYAR 671 MİLYON 100 BİN TL SAVUNMA SANAYİ DESTEKLEME FONU'NA AKTARILDI

Ülkemizde gerçekleştirilecek insani amaçlı mayın ve patlamamış mühimmat temizliğine yönelik faaliyetleri yürütecek olan Millî Mayın Faaliyet Merkezi Başkanlığı 3 Şubat 2015 tarihi itibarıyla kurulduğunu vurgulayan Yılmaz, "Hâlen Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Tandoğan yerleşkesinde tahsis edilen hizmet binasında çalışmalarını sürdürmektedir. Millî Mayın Faaliyet Merkezi Başkanlığınca, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Doğu Sınırlarının Mayından Temizlenmesi Projesi, İçişleri Bakanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı arasında imzalanan protokol ile teslim alınmıştır. Doğu sınırlarının mayından temizlenmesine yönelik ihale süreci, Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı ile koordineli olarak yürütülmektedir. 2017 yılı sonuna kadar doğu sınırlarındaki mayınların temizlik faaliyetinin tamamlanması planlanmaktadır." ifadelerini kullandı.

2015 yılı içerisinde vatandaşlarımıza kolaylık sağlayacak şekilde, asker alma faaliyetleri ile 1111 Sayılı Askerlik Kanunu'nda yapılan değişiklikler yapıldığını anlatan Yılmaz, "Silahlı kuvvetlerimizin teknolojik kapasitesinin güçlendirilmesi ile toplumdaki talepler de göz önüne bulundurularak çıkartılan bedelli askerlik yasasından toplamda 203 bin 950 vatandaşımız faydalanmış ve 3 Milyar 671 Milyon 100 Bin TL Savunma Sanayi Destekleme Fonu'na aktarılmıştır." şeklinde konuştu.

Günümüzde teknoloji ve bilgi sistemlerinin etkin kullanımına bağlı olarak, askerlik yükümlülüğü bulunan vatandaşların daha kaliteli hizmet verilmesini sağlamak ve askerlik şubelerinde geçirdikleri zamanı kısaltmak için, askeralma konularında e-devlet üzerinden veya elektronik ortamda veri paylaşımı çalışmaları sürekli bir faaliyet olarak devam ettiğini anlatan Yılmaz, şunları söyledi; "Bu kapsamda 2015 yılında; Askerlik Durum Belgesinin askerlik mükellefiyeti bulunan tüm vatandaşları kapsayacak şekilde e-devlet kapısı üzerinden verilmesine başlanmıştır. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın dövizle askerlik ve erteleme talepleri konsolosluk net üzerinden alınarak elektronik ortamda tamamlanmış ve cevapları ilgili konsolosluğa aktarılmaya başlanmıştır. Askeralma sistemi ile ilgili yapılan iyileştirmelere ilave olarak 2016 yılı içerisinde; yoklama işlemlerinde yükümlülerin askerlik şubelerine asgari seviyede müracaatlarını sağlayarak muayene sürecinin Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'na bağlı Aile Hekimleri kanalıyla başlatılması ve sağlık durumlarının daha doğrulukla ortaya konulabilmesine yönelik tasarlanan 'e-Yoklama Sistemi'nin uygulamaya geçilmesi ve vatandaşlara askerlik işlemlerine ait her aşamadaki bilgilerin (yoklama, sevk vb.) sms ve e-posta ile gönderilmesi planlanmaktadır."
CİHAN
15 Şubat 2016 00:04
DİĞER HABERLER