Rusya, "yasaları ihlal ettikleri" gerekçesiyle ülkede faaliyet gösteren uluslararası kuruluşların bürolarını kapattı. AB karara tepki gösterdi.
Rusya Adalet Bakanlığı, aralarında Uluslararası Af (Amnesty International) ve İnsan Hakları İzleme (HRW) örgütlerinin bulunduğu çok sayıda uluslararası kuruluş ile birçok Alman vakfının ülkedeki bürolarının, "Rus yasalarını ihlal ettikleri" gerekçesiyle yabancı sivil toplum kuruluşları kaydından çıkartıldığını bildirdi. Uluslararası Af Örgütü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu adımın fiilen kuruluşların kapatılması anlamına geldiği belirtildi.
Rusya Adalet Bakanlığı'nın açıklamasına göre, resmi kayıtlardan çıkartılan 15 kuruluş arasında Almanya'da Sosyal Demokrat Parti'ye (SPD) yakınlığı ile bilinen Friedrich Ebert Vakfı, Hür Demokrat Parti'ye (FDP) yakınlığı ile bilinen Friedrich Naumann Vakfı, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli Carnegie Uluslararası Barış Vakfı (Carnegie Endowment for International Peace) ve Polonya Senatosu'nun himayesindeki sivil toplum kuruluşu Polonya Toplumu (Wspolnota Polska) bulunuyor.
AB: Hiçbir gerekçe bu adımı haklı çıkartmaz
Avrupa Birliği (AB) ise Rusya'nın uluslararası kuruluşları yasaklamasına tepki gösterdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in sözcüsü tarafından Cumartesi günü yapılan açıklamada, Rusya Savunma Bakanlığı'nın kararından derin üzüntü duyulduğu belirtildi.
Açıklamada, hak ve özgürlüklerin korunması için faaliyet gösteren bu kuruluşlara yönelik adımın haklı hiçbir gerekçesi olamayacağı ifade edilerek, söz konusu yasak ile Rus yönetiminin halkın ifade ve düşünce özgürlüğü hakkını da elinden aldığı kaydedildi.
İnsan hakları örgütlerinden tepki
Rusya'nın kararına tepki gösteren Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callarmard da, "Örgütler, insan haklarını savundukları ve Rus yetkililere doğruyu söyledikleri için cezalandırıldılar" değerlendirmesinde bulundu. Callamard, Rus hükümetinin, Af örgütünün Moskova'daki bürosunun kapatılması ile "insan hakları ihlallerinin belgelenmesini ve ortaya çıkartılmasını" engelleyemeyeceğini ifade etti.
İnsan Hakları İzleme örgütü de Rusya'daki insan hakları ihlallerini araştırmayı sürdüreceğini duyurdu.
Almanya'da koalisyon hükümetinin ortaklarından, Yeşiller'in Federal Parlamento Grup Başkanı Britta Hasselmann da, partiye yakınlığı ile bilinen Heinrich Böll Vakfı'nın da bu karardan etkilendiğini belirterek, Rusya'nın kararına tepki gösterdi. Hasselmann, yaptırım uygulanan kuruluşların, "Rus sivil toplumu ve takibata uğrayan çok sayıdaki Rus için bir bağlantı noktası oluşturduğunu" bildirdi. Britta Hasselmann ayrıca, "Bu örgütlerin ve siyasi vakıfların Kremlin tarafından zorla kapatılmasını kınıyoruz" ifadesini kullandı.
"Otoriterlik ve totaliterlik yönünde bir adım"
Moskova'nın aldığı kararı değerlendiren Friedrich Naumann Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Karl-Heinz Paque ise, "Rusya'da kim vatandaş ve insan hakları için mücadele ediyorsa, cezalandırılıyor, tehdit ediliyor ve zorluklarla karşılaşıyor" dedi. Paque, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "özgürlükçü ve demokratik değerlere karşı saldırganlığının Ukrayna sınırlarını aştığını" da dile getirerek, söz konusu kararı "otoriterlik ve totaliterlik yönünde atılan bir adım" olarak değerlendirdi.
Ukrayna'ya yönelik saldırılarını "askeri operasyon" olarak nitelendiren Rusya, bu saldırılara başladığı 24 Şubat'tan beri Rus ve yabancı medyaya ait çok sayıda internet sitesini kapatmıştı.
Mart ayında uygulamaya giren yeni yasal düzenlemelerde de, "operasyon" hakkında "yanlış bilgi" yayanlara hapis cezasına varan yaptırımlar öngörülmüştü.