ABD'nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i hedef alan yaptırımlar uygulama tehdidine Moskova'dan tepki gecikmedi. Kremlin'den yapılan açıklamada Rus lidere yönelik atılacak adımların etkisiz ve Ukrayna ile gerilimi yatıştırma çabalarına zarar verici olduğu belirtildi.

DW Türkçe'de yer alan habere göre Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov bu tehdidin değersiz olduğunu belirterek üst düzey Rus yetkililerin malvarlıklarını ülke dışına çıkarmasının zaten yasak olduğunu söyledi. Peskov ancak böylesi bir adım atılması halinde bunun Ukrayna ile olan ilişkilerin yumuşatılması için gösterilen diplomatik çabalara ciddi zarar vereceğini söyledi.

Peskov basın mensuplarına yaptığı açıklamada "Siyasi olarak bu, acı verici değil, yıkıcı" diye konuştu. Kremlin daha önce yaptığı açıklamalarda ABD'nin kişisel olarak Putin'i hedef alan herhangi bir yaptırımının bir kırmızı çizginin aşılması anlamına geldiğini ve bunun ikili ilişkilerin kopmasıyla sonuçlanabileceğini ifade etmişti.

Batı ülkeleri Rusya'yı Ukrayna'yı işgal etmemesi, aksi halde ağır yaptırımlara maruz kalacağı şeklinde uyarıyor. ABD Başkanı Joe Biden dün Beyaz Saray'da basın mensuplarının bir sorusu üzerine işgalin gerçekleşmesi halinde doğrudan Putin'i hedef alan yaptırımlar getirebileceğini söylemişti. Rus ordusunun Ukrayna'ya müdahalesinin "devasa sonuçları" olacağını söyleyen Biden, bunun "dünyayı değiştirebileceğini" ifade etmişti.

Rusya'da parlamentonun alt kanadı Duma'nın sözcüsü Viyaçeslav Volodin de Washington'un Putin'e yönelik yaptırım tehdidine ilişkin bir açıklama yaptı. Volodin bu tehdidin ABD'nin "kontrol altına tutabileceği, sadık bir Rus devlet başkanı istediğini" gösterdiğini söyledi.

Volodin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "ABD, Devlet Başkanı Vladimir Putin altında Rusya Federasyonu'nun güçlü ve bağımsız hale gelmesinden mutlu değil" dedi.

Bugün Almanya, Fransa, Rusya ve Ukrayna'dan üst düzey yetkililer Paris'te bir araya geliyor. Görüşmeye Rusya'dan bir başbakan yardımcısı, Ukrayna'dan Devlet Başkanı Volodimir Selenski'nin üst düzey bir yardımcısı ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un diplomasi danışmanları katılacak. Şimdiye kadar diplomatik girişimler Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimi yatıştırmak için yeterli olmadı. Washington ile Moskova, diplomatik diyaloğun sürmesi konusunda mutabık kalmıştı.

Rusya bu hafta içinde ABD'den, geçen yıl ilettiği güvenlik taleplerine ilişkin yazılı yanıt bekliyor. Bu talepler NATO'nun Doğu Avrupa ve eski Sovyetler Birliği ülkelerinde NATO'nun kapasitelerini belirgin bir biçimde sınırlandırılmasını öngörüyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Çarşamba günü milletvekillerine yaptığı açıklamada yapıcı yanıtlar alınamaması ve Batı'nın "saldırgan politikalarına" devam etmesi halinde Moskova'nın "gerekli tüm tedbirleri" alacağını söyledi.

Moskova halihazırda Belarus'ta çok sayıda askeri tatbikat yapıldığını, Ukrayna sınırı yakınında ve Kırım'da da 6 bin askerin katıldığı yeni bir tatbikatın yapılacağını duyurdu. Ayrıca Rusya Deniz Kuvvetleri'nin Kuzey Filosu'ndan yapılan açıklamaya göre bu ayki deniz tatbikatı çerçevesinde Rus savaş gemileri Barents Denizi'ne girdi.

Batı ülkelerinden yapılan açıklamalara göre Ukrayna sınırına Rusya'nın konuşlandırdığı birliklerin sayısı 100 bini geçiyor. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Rus birliklerinin sayısının "topyekûn bir taarruz için yetersiz" olduğunu ancak Ukrayna'ya "doğrudan bir tehdit" oluşturduğunu söyledi.

Rusya 2014 yılında Kırım Yarımadası'nı ilhak etmiş ve Ukrayna'nın doğusu Rus yanlısı ayrılıkçı güçlerin kontrolüne geçmişti. Ukrayna'nın doğusunda hükümet birlikleriyle Rusya yanlısı ayrılıkçılar arasındaki savaşta 13 binden fazla insan öldü.