Uçak krizinin ardından farklı koşullara bağlanarak tekrar başlatılan Rusya’ya domates ihracatı, Rusya ile Türkiye ilişkilerinde ‘samimiyet sınavı’na dönüştü. Türk üreticiler, Rusya’nın ambargoyu sürdürdüğü görüşünde.
1 Kasım’da fiilen başlayan Rusya’ya domates ihracatı, Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin hangi aşamada olduğunun göstergesi haline gelmiş durumda. Rusya Enerji Bakanı Aleksander Novak, Ekim ayı sonunda iki ülke arasındaki domates krizine ‘kısmi ve geçici’ bir çözüm bulunduğunu açıklamıştı. Bu çözüme göre, Türk domatesinin Rusya pazarına yılda 50 bin tondan fazla olmamak şartıyla girmesi kabul edildi. Domates ihracatının daha önce 1 Aralık'ta başlayacağı açıklanmış, ancak 1 Kasım'dan itibaren ihracata yeniden izin verilmişti.
Ne var ki uçak krizi sonrasında Rusya’nın Türkiye’ye uyguladığı ekonomik ambargonun sembolü haline gelen domates ihracatında bulunan ara çözüm, Türkiye'yi memnun etmedi. Rusya’nın Türkiye’den alacağı domatesin miktarını yıllık 50 bin tonda tutmasını ve yalnızca 3 şirkete ihracat izni vermesini ‘yakışıksız’ bulan domates üreticileri ve ihracatçılar, DW Türkçe’ye yaptıkları açıklamalarda "Rusya, ambargoya üstü kapalı devam ediyor” yorumunu yapıyorlar.
Türkiye düzeltilmesini istiyor
Türk tarafının tepkisine neden olan asıl karar ise Rusya’nın domates ithal edeceği Türk şirketlerini kendisinin seçeceğini açıklaması oldu. Rusya ilk önce 50 bin tonluk domatesi, kendi kriterlerine uyan 4 Türk şirketinden alacağını ilan etti. Daha sonra şirket sayısı üçe düşürüldü. Türkiye Rusya’nın bu şartlarını kabul etti ancak başta Ekonomi Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı, Rusya’nın bu kararını gözden geçirmesi talebinde bulundu. Türkiye iş dünyası ise hükümetten daha sert bir karşılık vererek, Rusya’yı ambargoyu üstü kapalı olarak devam ettirmekle suçluyor.
Peki, bu kadar küçük bir ihracat kalemi, neden en son Soçi Zirvesi’nde tüm dünyaya yakın işbirliği ve dostluk mesajı veren Türkiye ve Rusya arasında böylesi bir tartışma çıkarıyor?
Rusya’nın diğer ekonomik ve siyasi başlıklar düşünüldüğünde çok önemsiz sayılabilecek domates ihracatı konusunda geri adım atmaya yanaşmaması, Türkiye kamuoyunda “Rusya, Türkiye’yi oyalıyor mu?” sorusunu gündeme getiriyor. Rusya’ya ilişkin adeta bir ‘samimiyet sınavı’na dönüşen domates ihracatına ilişkin her gelişme, medyada kendine geniş yer buluyor.
TİM: “Rusya’nın tavrı DTÖ kurallarına aykırı”
Pek çok Türk domates üreticisi ve ihracatçısı, toplamda yaklaşık 30 milyon dolar gibi çok küçük bir meblağa karşılık gelen Rusya’ya domates ihracatında hükümetin ihracatçıları ‘rencide eden’ mevcut koşulları reddetmesini istiyor.
Türkiye domates üretimi ve ihracatının merkezi konumundaki Batı Akdeniz İhracatçı Birlikleri Başkanı Mustafa Satıcı, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Türkiye ihracatında ilk kez bir ülke böylesi şartları ortaya koydu” diyor. Bir ülkenin Türkiye’den alacağı ürünlerin kalitesi konusunda bir standart ve miktar belirleme hakkına sahip olduğunu dile getiren Satıcı, “Ancak Rusya bunu aşarak, ürün alacağı şirketi de kendi seçiyor. Yani tüm sektöre ‘benim standardımı yalnızca bu 3 şirket karşılıyor’ diyor. Bu kabul edilemez” diyor. Türkiye tarafının tüm ikazlarına rağmen Rusya’nın bu tavrından geri adım atmadığını belirten Mustafa Satıcı, “Rusya’ya ihracatımız 300-400 bin tonlardan 50 bin tona düşürüldü. Bu zaten ambargonun örtülü şekilde devam ettiğini gösteriyor” diye konuşuyor. Rusya’nın domates tüketiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğunu ve yıllık ithalat miktarının 1 milyar tona yaklaştığını kaydeden Satıcı, Türkiye’nin kriz öncesi ihracat rakamlarına ulaşması halinde Rusya’ya domates ihracatının 200 milyon doları aşacağını ifade ediyor.
“Rusya’ya domates satmamalıyız”
Rusya’nın domates ihracatı konusunda Türkiye’de yetki verdiği üç şirket Agrobay, Özaltın ve Süral Seracılık. DW Türkçe olarak bu şirketler içerisindeki en büyük üretici olan Agrobay yetkililerine görüşme talebimizi ilettik, ancak olumsuz yanıt aldık.
Bu 3 şirketin neden seçildiğini DW Türkçe’ye değerlendiren Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, Rusya’nın ihracatı 3 şirketle sınırlamasını “oyalama taktiği” olarak niteliyor. Seçilen şirketlerin bugüne kadar domates ihracatında öne çıkan şirketler olmadığına işaret eden Kavak, “Bu 3 şirketin yaptığı yıllık domates ihracatı, toplam domates ihracatının yüzde 1’ine ancak ulaşıyor. Yani potansiyel ihracatçı değiller. Biz sektör olarak Rusya’nın bu kararını anlamakta zorlanıyoruz” diyor. Türkiye'de ekonomi yönetiminin Rusya’nın bu tavrına karşılık misilleme yapması gerektiğini vurgulayan Kavak, şunları söylüyor: “Rusya, yaş meyve sebze ihracatımızda çok önemli, göz ardı edemeyeceğimiz bir ülke. Toplam ihracatımızın yüzde 50’sini Rusya’ya yapıyoruz. Ama yine de domates konusunda gösterdikleri tutuma karşı, ben şahsen Rusya’ya ‘biz bu şartlarda sana domates satmıyoruz’ denmesi gerektiğini düşünüyorum.”
“Siyasetin hem sembolü hem kurbanı”
Peki bundan sonraki süreçte, Rusya’ya domates ihracatı nasıl bir seyir izleyecek?
Taraflar arasındaki müzakere devam ediyor. Türkiye ekonomi yönetimi, Rusya’yı domates sektörünü rahatsız eden ve Türkiye’nin ticari haklarını hiçe sayan bu kararından vazgeçirmeye çalışıyor. DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Ünal, Rusya’nın bakış açısının tüm ihracat camiasında genel bir rahatsızlığa neden olduğunu vurguluyor. Karşılıklı görüşmelerden sonuç alınmasını ve Rusya’nın Türk ihracatçılarına karşı takındığı olumsuz tavrı sona erdirmesini temenni ettiklerini ifade eden Ünal, “Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler giderek daha da iyileşirken, domates siyasetin hem sembolü hem de kurbanı oldu” diyor.
24 Kasım 2015'te Suriye'de bir Rus savaş uçağının düşürülmesi ile patlak veren uçak krizi öncesinde Türkiye’nin yıllık yaklaşık 500 bin tonluk domates ihracatının yaklaşık yüzde 80’i Rusya’ya gerçekleştiriliyordu. Krizin ardından Rusya, Türkiye’den domates alımını tamamen durdurmuştu.