Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu bugünkü köşesinde 'Rusya’nın güncellenen hedefi: Nikolayev-Odessa-Transdinyester hattında gelişmeler' yazısını kaleme aldı.
Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın seyri, beklentilerin aksine, çatışmaların artması yönünde değişti. Ukrayna istihbaratı tarafından Rusya'nın stratejik nükleer kapasitesinin bir parçası olan hava üslerine yönelik saldırılar sonrası Moskova, yoğun füze atışları ve dron saldırılarıyla sert cevap verdi/veriyor. Olay, ABD ve Rusya arasındaki diplomatik gerilimi de tırmandırmış durumda. Savaşın kontrolden çıkma ihtimali uluslararası toplumda giderek daha fazla endişeye neden oluyor.
Rus ordusu, Ukrayna'nın bütün bölgelerinde kritik altyapı ve endüstriyel tesislerine yönelik yoğun hava saldırılarını bir haftadır devam ettiriyor. Harkov ve Odessa kentleri, savaşın başından bu yana en şiddetli bombardımanlardan birine maruz kaldı. Özellikle Liman kenti Odessa’da askeri ve enerji noktaları hedef alındı ve konteynır limanı gibi stratejik yerler vuruldu. Yetkililer, kentte çok sayıda patlama kaydedildiğini ve bunun "şimdiye kadarki en güçlü saldırılar" olduğunu açıkladı.
Çatışmaların şiddeti bu şekilde artmışken, Rusya'nın Moldova'ya bağlı Özerk Transdinyester bölgesindeki asker sayısını artırmak istediğine dair bilgiler gelmeye başladı. Moskova’nın bu hamlesi, Transdinyester'in coğrafi konumu gereği, Rusya'nın, Ukrayna'nın bütün güney bölgelerini ve kritik liman kenti Odesa'nın kuzeyden kuşatılma riskini beraberinde getiriyor. Ayrıca savaş cephesinin Moldova sınırına kadar taşınması ihtimalini güçlendiriyor. Yani bölgenin Rusya için bir "sıçrama tahtası" olarak kullanılabileceği ve Ukrayna'nın Karadeniz kıyılarındaki savunma hatlarının zorlanabileceği sonucu ortaya çıkıyor.
Moldova'nın AB üyelik müzakerelerine başlamasıyla birlikte bölgedeki gerilim daha da tırmanmış durumda. Rusya'nın bu hamlesi, NATO üyesi Romanya'nın sınırına yakın bir noktada askeri varlığını artırması anlamına geliyor. Moldova yetkilileri, Rusya'nın "bölgedeki Rus nüfusunun güvenliği" gerekçesini öne sürerek askeri varlığını meşrulaştırmaya çalıştığını savunuyor. Moldova Başbakanı Dorin Recean, bu hamlenin "Ukrayna'nın güneyi ve NATO güvenliği için benzeri görülmemiş bir tehdit oluşturacağı" uyarısında bulundu. Transdinyester'deki mevcut Rus askerleri, resmi olarak "barış gücü" statüsünde konuşlanmış durumda.
Transdinyester ve Odessa’nın stratejik konumlarıTransdinyester, Sovyetlerin dağılmasından bu yana Rusya'nın askeri varlığını sürdürdüğü bir bölge olarak biliniyor. Avrupa'nın en büyük cephane depolarından birine ev sahipliği yapan bölge, stratejik önemini koruyor. Moldova hükümeti uzun süredir Rus askerlerinin çekilmesini talep ederken, Moskova'nın bu son hamlesi bölgedeki gerilimi tırmandırma potansiyeli taşıyor. Ayrıca Ukrayna’nın güney şehri Odessa buraya sadece 70 km ve Karadeniz üzerindeki en büyük limana sahip. Yani Odessa, Moskova’nın jeopolitik hamlelerinde bir sonraki kritik nokta olarak öne çıkıyor.
Odessa’nın Herson’dan uzak olmayışı, Nikolayev, Yujniy ve İliçovsk limanları hattında olması, özellikle Transdinyester ve Gagauzya bölgeleri üzerinden (her iki bölge de Rusya yanlısı) Moldova’nın Rusya tarafından tarihi sürecine dahil edilebilmesi için stratejik bir kapı aralıyor. Ayrıca II Ekaterina tarafından kurulan şehirde büyük bir oranda Rus nüfus bulunuyor. 19. yüzyılda Rus İmparatorluğu'nda Moskova, Sankt Peterburg ve Varşova'den sonraki en büyük şehriydi. Bir benzetme babından St. Peterburg Ruslar arasında “Kuzey Palmira” olarak adlandırılırken, Odessa için “Güney Palmira" denilir. Putin’in bazı açıklamalarında Odessa için “bir Rus şehridir” ifadelerini hatırlatmakta fayda var.
Rusya’nın Odessa’ya ve Transdinyester’e muhtemel operasyon planıDördüncü yılındaki savaşın geldiği durum itibariyle, yeni gelişmelere açık olması, Rusya’nın Odessa’ya ve devamında Transdinyester’e yönelik muhtemel bir operasyon planı, yalnızca bölgesel bir askeri hamle olmanın ötesinde, Karadeniz’in kuzey kıyısının tamamını Rusya etkisine alma çabası olacaktır. Odessa’nın Rusya’nın kontrolüne geçmesi, her ne kadar bugün itibarıyla hem düşük hem de zor ihtimal görünse de Kremlin’in yeni bir hedef olarak görmesi için gerekli koşullar bulunmaktadır. Tarih, Kremlin’in uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmak için zamana yayılmış, sabırlı ve aşamalı bir yöntem izlediğini defalarca göstermiştir.
Odessa’nın Rusya tarafından ele geçirilmesi ile birlikte Moldova’nın toprak bütünlüğünün korunması da oldukça zor olacaktır. Çünkü Moldova’nın Transdinyester ve Gagavuzya bölgeleri Rusya taraftarı olmaları net bir konudur. Moldova’nın doğusunda yer alan ve de facto ‘bağımsız’, de jure Moldova toprağı olan Transdinyester bölgesi, halihazırda Rus yanlısı bir yapıya sahip ve 1990’lı yıllardan bu yana Moldova merkezi hükümetine karşı bağımsızlık iddiasını sürdürmektedir. Bu noktada, Moldova’nın güneyinde yaşayan Gagauz Türklerinin oluşturduğu Gagauzya Özerk Bölgesi’nin durumu da dikkate değer. Gagauzya’nın Moskova ile tarihsel ve kültürel yakınlığı, Moldova’nın toprak bütünlüğü üzerinde ek bir baskı unsuru oluşturmaktadır. Bir başka deyişle, Rusya’nın Odessa’yı kontrol altına alması durumunda, yalnızca Transdinyester değil, Gagauzya bölgesi de Kremlin’in nüfuz alanı içine çekilebilecektir.
Odessa’nın Rusya tarafından alınması vuku bulursa Ukrayna, Karadeniz’e erişimini tamamen kaybederek, denizden izole bir kara devleti konumuna düşecektir. Bu, Ukrayna’nın hem ekonomik hem de askeri açıdan dış dünyaya açılan en önemli kapılarından birinin kapanması anlamına gelirken, Karadeniz üzerindeki güç dengelerinde de Rusya lehine keskin bir değişime sebep olacaktır. Şehir, Ukrayna ekonomisi için hayati önem taşıyor. Ülkenin denizcilik başkenti ve GSYH'sinin yaklaşık %20'sine sahip. Normal zamanlarda, Ukrayna'nın mısır, tahıl ve mineraller gibi önemli ihracatının büyük bir kısmı Odessa'dan ve yakındaki daha küçük Yujne ve İliçivsk (Çornomorsk) limanlarından yapılıyor.
“Rus ordusu Kiev ve Odessa'yı alana kadar savaşmaya devam etmek zorunda”Hatırlanacağı üzere, Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, Batı'yı kızdıracak bir 'Ukrayna Tampon Bölge' Haritası yayınladı. Batı'nın Ukrayna'ya askeri yardımlarını sürdürmesi halinde, tampon bölgenin ülkenin neredeyse tamamını kapsayabileceğini öne süren Medvedev'in İngilizce Telegram kanalında paylaştığı videoda, Ukrayna topraklarının büyük bölümünün kırmızıyla işaretlenerek tampon bölge olarak gösterilmesi dikkat çekti. Ayrıca Medvedev’in, “Rus ordusunun Kiev ve Odessa'yı alana kadar savaşmaya devam etmek zorunda olduğu” sözlerini hatırlatmak isterim.
Her iki bölgenin de Rus kökenlere sahip olduğunu ve ABD'nin öncülük ettiği Rusya karşıtları tarafından yönetildiğini savunan Medvedev, mevcut durumun Moskova için bir "varlık tehdidine" işaret ettiğini öne sürmüştü. Ukrayna'nın Karadeniz kıyısındaki kenti Odessa hakkında konuşan Medvedev, "Rusya'da uzun süredir Odessa'yı bekliyoruz. Tarihine, orada hangi insanların yaşadığına ve hangi dili konuştuklarına bakın. Orası bizim Rus şehrimiz" ifadelerini kullanmıştı.
Sonuç olarak, Ukrayna ekonomisi ve deniz ticareti üzerinde kontrol edici bir noktaya sahip olmak, Kiev hükümeti üzerinde baskı kurmak adına, Rusya’nın güney sahil hattı hedefi “büyük senaryo” olarak karşımızda duruyor. Eski Rus İmparatorluğu'nun önemli limanlarından biri olan Odessa, Rus kültürü ve tarihinde de sembolik bir yere sahip. Çoğunluğun Rusça konuştuğu şehir için Putin, “Odessa limanı stratejik bir askeri hedef” dedi. Ayrıca savaştaki son gelişmelere bakarsak, her açıdan Rusya’nın lehine bir ilerleme söz konusu. Ukrayna istihbaratına yakınlığıyla bilinen Deep State analiz platformunun verilerine göre, Rusya'nın Mayıs ayındaki askeri operasyonlarında Ukrayna topraklarının 449 kilometrekarelik kısmı kontrol altına alındı. Bu rakam, Rus ordusunun 2025'ün en yüksek aylık ilerlemesi olarak kayıtlara geçerken, Şubat'tan bu yana aylık 200 km²'yi aşan toprak kayıplarının da zirvesini oluşturdu. Deep State raporu, Ukrayna'nın batıdan gelen silah sevkiyatlarındaki gecikmeler ve insan kaynağı sıkıntılarının cephedeki dengeleri değiştirdiğine dikkat çekiyor. Yani cephelerde durumlar bu şekilde devam ederse, Rusya’nın muhtemel başka hedeflere odaklanması söz konusu olacaktır.