Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde yapılan değişiklikleri duyurduktan sonra, dünya medyasında geniş yankı uyandırdı.

Putin’in açıklamaları, Batı’ya, Rusya’ya yönelik herhangi bir konvansiyonel füze saldırısının nükleer bir karşılıkla sonuçlanabileceği yönünde uyarılar içeriyordu. Bu değişiklik, uluslararası arenada endişe yaratırken, çeşitli medya kuruluşları bu adımı farklı açılardan ele aldı.

Reuters, Putin’in açıklamasını, Rusya’nın Batı’nın Ukrayna’ya konvansiyonel silah yardımı konusundaki tartışmalarına doğrudan bir yanıt olarak değerlendirdi. Rusya’nın, kendisine karşı herhangi bir saldırıyı nükleer güçle karşılayabileceği mesajı, özellikle ABD ve İngiltere’yi hedef alan bir uyarı olarak yorumlandı. 

Bu tehdit, Moskova’nın konvansiyonel saldırılar karşısında nükleer silahları devreye sokabileceği yeni bir doktrini işaret ediyor.

Associated Press, Putin’in nükleer silahların kullanımına geçişin koşullarını genişlettiğini belirtti. Doktrindeki bu yeni dil, Rusya’nın, sadece balistik füzelerle değil, hava-uzay saldırı sistemleri ve insansız hava araçları gibi diğer tehditler karşısında da nükleer cephaneliğini devreye sokabileceğini gösteriyor. Putin’in açıklaması, nükleer kullanım eşiğini düşüren bir revizyon olarak görüldü.

Washington Post, bu değişikliklerin, Batı’nın Rusya’ya karşı olası askeri hamlelerini daha riskli hale getirmeyi amaçlayan bir strateji olduğunu vurguladı. Rusya’nın, bu adımla nükleer misilleme konusunda kasıtlı bir belirsizlik yarattığını belirten analistler, Batı’nın, Ukrayna’ya verilen desteği gözden geçirme konusunda daha ihtiyatlı olabileceğini ifade etti.

Financial Times, Putin’in açıklamalarının, Ukrayna’nın NATO müttefiklerine yönelik sert bir uyarı olarak görüldüğünü yazdı. Uzmanlar, bu değişikliklerin, Rusya’nın nükleer silah kullanımını daha geniş bir çerçeveye oturttuğunu ve nükleer eşiğin önemli ölçüde düşürüldüğünü öne sürdüler.

Spiegel ise “nükleer cephaneliğinin kullanımına ilişkin kuralları gevşeten bir devletin” oluşturduğu korkutucu tabloyu vurguladı. Ancak Putin’in geçmişte de benzer tehditlerde bulunduğunu, fakat şu ana kadar bu tehditleri hayata geçirmediğini belirten Spiegel, yeni doktrinin, aslında büyük bir değişiklik yaratmadığını savundu.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in açıkladığı nükleer doktrin değişikliklerini “kesinlikle sorumsuz” ve “zamansız” olarak nitelendirdi. Blinken, bu kararın küresel silahsızlanma çağrılarının yapıldığı bir dönemde son derece uygunsuz olduğunu belirtti.

Blinken, Reuters’a verdiği demeçte, “Bu tamamen sorumsuz bir karar. Dünya, özellikle Çin gibi ülkeler de dahil olmak üzere, daha önce Rusya’nın nükleer silah tehditleri konusunda endişelerini dile getirmişti. Şu anda BM Genel Kurulu’nda tüm dünyanın silahsızlanma gerekliliğini tartıştığı bir dönemde, bu tehdidi tekrarlamak kabul edilemez.” dedi.

Rusya’nın bu adımı, özellikle ABD ve Batı dünyası tarafından büyük tepkiyle karşılanırken, uluslararası toplumda nükleer silahların yayılmasına karşı daha fazla silahsızlanma çağrısının yapıldığı bir dönemde gelmesi endişeleri artırıyor.