'Rusya'ya karşı savaşmıyoruz, Ukrayna'yı savunuyoruz'

Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı savaşmadığını, Ukrayna'yı savunduğunu söyledi.
İtalya'nın Floransa kentinde düzenlenen Birliğin Durumu (State of the Union) toplantıları sonrası Euronews'e konuşan Borrell, "Tüm bu Batı Rusya'ya, Batı diğerlerine karşı türü hikayelerden hoşlanmıyorum. Bu Birleşmiş Milletler Antlaşması'nı ilgilendiren bir sorun. Bu devletlerin halklarının egemenliğiyle ilgili bir sorun, komşularını ezip geçmek için güç kullanmayarak sınırlara saygı duymakla ilgili bir sorun." ifadelerini kullandı.

Borrell, "Rusya'ya karşı savaşmıyoruz. Ukrayna'yı savunuyoruz. Ve Ukrayna'yı savunmak hukuka dayalı uluslararası düzeni savunmak anlamına geliyor. Aksi takdirde orman kanunları geçerli olacaktır." şeklinde devam etti.

Bu savaş bir rejimle, siyasi bir sistemle ve bir kişiyle alakalı. Bu bir kişinin savaşı.
Josep Borrell
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi

AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi, Euronews muhabiri Meabh Mc Mahon'a ayrıca Rusya ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında ayrım yapılması gerektiğini ifade etti ve ekledi: "Rus halkına karşı bir tavrımız yok. Bu bir rejimle, siyasi bir sistemle ve bir kişiyle alakalı. Bu bir kişinin savaşı. Dolayısıyla evet, Putin'i zayıflatmak istiyoruz ancak Rus halkını tarihin sınırlarına itmek istemiyoruz. Öyle ya da böyle Avrupa'da barışçıl bir çözümün ve barışçıl bir güvenlik sisteminin bir parçası olmalılar."


'Avrupa jeopolitik bir aktöre dönüştü'

Borrell'e euronews ile mülakatında Eski Finlandiya Başbakanı Alexander Stubb eşlik etti. Her ikisi de savaşın Avrupa'da tarihi bir dönüm noktası olduğuna işaret etti.

Borrell, "Avrupa Birliği'nin, güçlü bir dil kullanarak, karar alıcı jeopolitik bir aktör olarak davranma zamanı geldi. Buna askeri ve energiyle ilgili kararlar da dahil." şeklinde konuştu.

Bir yanda saldırgan, revizyoncu, emperyalist, totaliter ve otoriter Rusya var. Diğer yandaysa Gürcistan, Ukrayna ve Moldova'nın da dahil olduğu iş birliği yapmak isteyen demokratik 40 Avrupa devleti var.
Alexander Stubb
Eski Finlandiya Başbakanı

Avrupalı liderlerin Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline verdiği hızlı yanıttan memnuniyet duyduğunu ifade eden Stubb ise "Avrupa Birliği bir düzenleyiciden ya da düzenleyici süper güçten bir aktör konumuna geçti. Bunun ne kadar hızlı olduğunu görmek mutluluk verici. Euro krizinde de bir aktördü ancak yıllar sürdü. Covid pandemisinde de bir aktördü ama bunun olması birkaç ay aldı. Savaş geldiğindeyse aktör olarak davranması sadece birkaç gün aldı. Ve biz birçok şeyi tersine çevirebildik." dedi.

'Savaşın bedeli'

Rusya'yı "saldırgan, revizyoncu, emperyalist, totaliter ve otoriter olarak tanımlayan" Stubb, Avrupalı liderlerin karşılaştığı büyük sorunun, savaşın bedelini açıklamak olduğunu ifade etti.

Stubb, "Avrupalı liderlerin sorunu, savaşın bedelini anlatmak olacak çünkü birlik ve beraberlik yalnızca bir süre devam edecek. Enflasyonla, enerji ve gıda fiyatlarının artışıyla, mesela Polonya'da sığınmacıların durumuyla bu dayanışma sonsuza dek devam etmeyecek. Bazı uyuşmazlıklar göreceğiz" şeklinde konuştu.

Ukrayna'daki savaş Avrupa'nın Rus enerjisine olan bağımlılığını ortaya çıkardı. Borrell, Avrupa'nın özgürlüğünü ve değerlerini başarılı bir şekilde savunursa bazı bedeller ödeyeceğini söyledi ve "Ormanın bahçemizi işgal etmesini istemiyorsak bunun bedelini ödemeliyiz" ifadelerini kullandı.

Borrell sözlerini, "Anlamamız gereken şey şu ki, özgürlüğü savunmanın ve Ukrayna'ya karşı savaş açanlara karşı savaşmanın da bir bedeli olacak. Ve siyasiler halkına bu bedelin kabul edilmesi gerektiğini anlatmalı çünkü aksi takdirde çok daha ağır sonuçlarla karşı karşıya kalınacak." şeklinde sonlandırdı.
10 Mayıs 2022 10:10
DİĞER HABERLER