BRICS'in lokomotif ülkeleri Çin, Rusya ve Hindistan, ABD yaptırımları etkisiyle ticari ilişkilerini daha da sıkı diplomasiye çevirdiler.
Samanyoluhaber.com - Moskova
Özellikle Çin ve Hindistan son beş yılın ardından ticari ilişkilerini yeniden canlandırmaya hazırlanıyor. İki BRICS ülkesi, nadir toprak metalleri, gübreler ve farmasötik ürünleri içeren kapsamlı bir ticaret paketini görüşmek üzere masaya oturacak.
Bu hamle, ABD Başkanı Donald Trump'ın uyguladığı tarifelerin küresel ticaret dengelerini nasıl değiştirdiğinin çarpıcı bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
Tarafların müzakerelerinin, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Ağustos sonunda Tianjin'de düzenlenecek ŞİÖ zirvesine katılımı sırasında gerçekleşmesi bekleniyor. Diplomatik kaynaklar, bu buluşmanın 2020'deki sınır çatışmalarından bu yana gergin olan ilişkileri normalleştirme sürecinde önemli bir adım olacağını belirtiyor.
Sembolik Öneme Sahip Sınır Ticareti
Hindistanlı yetkililer, iki ülke arasındaki yerel ürünlerin sınır ticaretinin yeniden başlatılmasını görüştüklerini doğruladı. Çin Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, sınır bölgelerindeki halkın yaşam standartlarını yükseltmede bu ticaretin tarihsel olarak önemli rol oynadığını vurguladı.
Hindistan medyasının aktardığına göre, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi'nin 18 Ağustos'ta Yeni Delhi'yi ziyaret etmesi planlanıyor. Bu ziyaret, Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar'ın Temmuz'daki Pekin temaslarının ardından gerçekleşecek. İki ülke ayrıca doğrudan uçuşların yeniden başlatılması ve turist vizesi prosedürlerinin kolaylaştırılması konularında anlaşmaya vardı.
ABD Tarifeleri BRICS'i Güçlendiriyor
Uzmanlar, ABD'nin ticaret savaşlarının, Çin ve Hindistan gibi stratejik rakipleri ortak platformda buluşturarak BRICS blokunu güçlendirdiğini belirtiyor. Güney Asya'da nüfuz mücadelesi veren iki devin, küresel ticaret sistemindeki belirsizlikler karşısında işbirliğini artırma ihtiyacı hissettiği gözlemleniyor.
Özellikle Rusya dahil BRICS ülkeleri arasındaki ekonomik entegrasyonun derinleşmesi, küresel ticaretin geleceği açısından önemli ipuçları barındırıyor.