S&P: Bank Asya'nın yaşadığı zorluklar politik riskin finansal sisteme nasıl sıçrayabileceğini gösteriyor

İSTANBUL (CİHAN)- Uluslararası kredi derecelendirme şirketi Standard And Poor's (S&P)'un yayınladığı 'Türk Bankacılık Sektörü' başlıklı raporda Bank Asya ile ilgili yaşananlar konusunda önemli bir uyarıda bulunuldu. Haziran ayındaki seçimlerin Türk bankaları için özel bir risk faktörü olarak görülmediğini ifade eden kredi derecelendirme kuruluşu, '… ancak Bank Asya'nın 2014'te yaşadığı zorluklar ve sonrasında 3 Şubat'ta alınan BDDK kararının, politik risklerin ya da onların piyasalar tarafından algılanma şeklinin finansal sisteme nasıl sıçrayabileceğini gösterdiği' değerlendirmesinde bulundu. Mevcut durumda Türk bankalarının negatif görünümünde bir değişiklik olmadığını belirten S&P, bunun da ülke derecelendirmesi üzerindeki negatif görünümü şu an için yansıttığına işaret etti.

'Türk Bankacılık Sektörü' raporunda ayrıca kredi büyümesinin yavaşladığı belirtiliyor. Kredi büyümesinin bu sene yüzde 15'e kadar yavaşlayabileceği öngörülüyor. Ayrıca görece yüksek seyreden enflasyon dikkate alındığında bu oranın diğer gelişmekte olan ülkeler ile kıyaslanabilir olduğu vurgulanıyor. Raporda ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) parasal genişleme programının FED'in ters yöndeki adımlarının olumsuz etkisini azaltabileceğine; bunun da Türk bankalarının dış borçlarını yenilemesine olumlu katkıda bulunacağına işaret ediliyor. İlaveten düşük seyretmesi beklenen petrol fiyatlarının liranın daha fazla değer kaybetmemesi halinde içeride daha düşük enflasyon ve politika faizi anlamına gelebileceği, bunun da faiz marjlarının olumlu olarak etkilenebileceği belirtiliyor.

S&P'nin Türk Bankacılık Sistemi ve Bankalarından Sorumlu Kredi Derecelendirme Analisti Göksenin Karagöz, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, tüketici kredilerinin vadelerine ve kredi kartı taksitlerine getirilen sınırlamaların bankaların faiz marjı, komisyon geliri ve dolayısı ile kârlılığında aşağı yönlü baskı oluşturduğunu dile getirerek; "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) uygulamalar ile mesajı açık. Teminatsız bireysel kredilere dayalı hızlı büyüme istemiyoruz ve de tüketici hakları daha fazla gözetilecek. Dolayısıyla S&P olarak Türk bankalarını 2015 ve sonrasında mevcut aktif kompozisyonlarının ve de büyüme stratejilerinin gözden geçirileceği daha rekabetçi bir ortamın bekleniyor. " ifadelerini kullanıyor. Karagöz, kredi büyümesinde yavaşlamayı aktif kalitesi açısından olumlu bulduklarını belirtirken de "Kredi stoku-GSMH oranındaki 2010-2013 yılları arasındaki yıllık ortalama 7 puanlık artış, bankaların mevcut kredilerinin büyük bir kısmının halen yıllanmakta olduğu anlamına geliyor." diyor.
CİHAN
04 Mart 2015 19:01
DİĞER HABERLER