Mavi Marmara'da bulunanların çoğunun kendi partilerine mensup kişiler olduğunu söyleyen Erbaş, AKP'lilerle ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. Hükümetin Mavi Marmara olayını baştan beri istemediğini ileri süren Erbaş, "Ölenlerin içinde bizim arkadaşlarımız vardı. Ama AKP'den kimse yoktu. Mavi Marmara gemisi oraya giderken engellemeler yapıldı. AKP milletvekilleri ve partililer gemiye bindi ama onları gemi hareket edince hepsini indirdiler, onları engellediler. Ama Saadet Partisi'nden Van'dan gelip, gemiye binen arkadaşlarımız vardı. Kamuoyundan tepkiler gelince daha sonra Mavi Marmara'yı oya tevil etmek için sahip çıktılar. Sahip çıkınca "İyi" dedik. Ve bu güne kadar millet de Mavi Marmara ne zaman gündeme gelse gözünü kırpmadan AKP'ye oyunu attı.” dedi.
"BENCE BU PARANIN GÜCÜ"
İktidarın 2002'deki seçimlerden sonra İsrail'e karşı hep tavır almış gibi göründüğünü söyleyen Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “O tavırdan dolayı Türkiye'de hiç seçim kaybetmediler. Uçak düşürme olayından önce Türkiye'nin Rusya ile ilişkileri iyi idi. Uçağın düşürülmesiyle Türkiye'yi yeniden Batı'nın kucağına bıraktılar. Batı'nın kucağına giden yol da İsrail'den geçiyor. Uluslararası para kuruluşları, tamamen Yahudiler'in elinde. Türkiye de Rusya ile bu işi götüremeyeceğini anlayarak Batı'ya koştu. Onlar da İsrail'i işaret etti. İsrail de "Hele gel bakalım" dedi. Bence bu, paranın gücü.”
"YiNE FiLiSTiNLiLER AYAZDA KALACAK"
İktidarın gönlünde belki Filistin halkına karşı sevgi olabileceğini, ancak bu sevginin devlet menfaati adına kurban edileceğini savunan Erbaş, “Sonuçta yine Filistinliler ayazda kalacak. Bu sevgi nereye kadar gider? İsrail istemediği için Cumhurbaşkanımız söz verdiği halde Gazze'ye gitmedi” diye konuştu.
"ÇÖZÜM SÜRECİNDE HER ŞEYE GÖZ YUMULDU"
Van milletvekili olduğu 1995 yılında PKK tarafından kaçırılan askerleri geri almak için PKK kamplarına giden Fethullah Erbaş, Güneydoğu'da yaşananlar ve çözüm süreci ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Erbaş, “Çözüm sürecinde insanlar rahat edip para kazandı. Diyarbakır iki misli büyüdü. O kadar büyük sermaye yığılınca dağdakiler gelip, şehre yerleşti. Şu anda savaşı yürüten KCK'dır. Çözüm sürecinde her şeye göz yumuldu. Valilerin karışmaması istendi. Bir ara HDP, PKK'nın elini tetikten çekmesini istedi. Ancak KCK'da "Biz sizi önemsiyoruz; ama silah bırakacak kadar sizi önemsemiyoruz" dedi. 2012'deki KCK operasyonlarında aslında HDP'nin eli rahatlayabilirdi. Ama o dönemde HDP araya girdi "çözüm sürecinde bunlar yapılmasın"dedi ve yumuşatmaya çalıştı.” ifadelerini kullandı.