Eski Emniyet İstihbara Daire Başkanı Sabri Uzun, Halk TV canlı yayınında dikkat çeken itiraflarda bulundu. Uzun, İstiklal Caddesi saldırısında tek başarının MOBESE kameralarından elde edilen görüntü olduğunu belirterek, sistemi kuran dört kişinin de şu anda cezaevinde olduğunu söyledi.
Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, İstiklal Caddesi saldırısında tek başarının MOBESE’den elde edilen görüntü olduğunu belirterek, “Bu işin başarısı, bu kamera sistemini yapanların, dördü de cezaevinde sanıyorum” dedi.
Uzun, Halk TV’de İnan Demirel’in sunduğu programda İstiklal saldırısıyla ilgili değerlendirme bulundu. Uzun, saldırıyı gerçekleştiren örgütün şu ana kadar belli olmadığını belirtti. Saldırıyla ilgili sürekli olarak açıklama yapılmasının devlet ciddiyeti ile bağdaşmadığını kaydeden Uzun, “Kimisi simit yerken konuşuyor, kimisi davul çalarken konuşuyor. Dangır düngür devlet yönetilmez. Herkes aklına geldiği gibi konuşuyor” dedi.
Uzun, “Ankara Garında 10 Ekim 2015 İŞİD katliamı ile, 13 Kasım 2022 İstiklal Cad. Katliamları arasında hiçbir fark yok. Gar mağduru HDP’lilerin dikkatine getiriyorum.” şeklindeki sosyal medya paylaşımının hatırlatılması üzerine de, “Gar’daki mağdur da HDP’liler oldu, burada da HDP’liler oldu. Örgütü belli olsun herkes konuşacağını konuşsun. Örgütü olmayan eyleme üst makamdan talimatla örgüt buluyorlar.” ifadesini kullandı.
’17-25 ARALIK TELEFON KAYITLARI NİYE DELİL DEĞİL’
Hazırlık dosyasında olması gereken bilgilerin siyasiler tarafından kullanıldığını kaydeden Uzun, şöyle devam etti: “Telefon konuşması delil oluyor da 17-25 Aralık’ta niye olmadı. Bir avukat 17-25 Aralık’taki konuşmaları seslerin dalga boyunu inceleyen şirkete gönderiyor. Şirket 17-25 Aralık’ın ses konuşmaları doğru diyor. Kesin karar verebilmek için elimizde orijinal kaset olması lazım diyor. Türkiye cumhuriyeti neden şirkete bu kaseti gönderipte kesin raporunu almadı. ‘Elimizde ses kaydı var, talimat Münbic’ten geldi, örgüt Kobani’den gönderdi’. Ben böyle bir örgüt görmedim. Bu işin başarısı, bu kamera sistemini yapanların dördü de cezaevinde sanıyorum. 2001 yılında bu insanlar bu projeyi başlattı. Onların kurduğu kamera sistemini elde ettiği başarıyı da siyaset meydanında paylaşıyoruz.”
2003 SALDIRGANINI TAKİP EDEMEDİK
Uzun, 15-20 Kasım 2003 tarihinde İstanbul’daki El Kaide saldırısını gerçekleştirenleri önceden takip ettiklerini kaydeden Uzun, “Bir savcı bizim başvurumuza bunu polisin takip edemeyeceği notunu düştü. ‘El Kaide yurtdışı kaynaklı bir örgüttür bunu polis takip edemez’ diye . Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti bu eylemi yedi. Yüzlerce kişi bu yüzden öldü.” dedi.