SADAT karanlık operasyonlarıyla ‘Yeni bir Türk Gladio’su’ olarak BM raporuna girdi!

Birleşmiş Milletler’in "Paralı Askerler Çalışma Grubu", Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen SADAT ve 15 Temmuz'la ilgili çarpıcı iddiaların yer aldığı bir raporu resmi internet sitesinde yayımladı. Raporda, SADAT’ın "yeni bir Türk Gladio’su" olarak nitelendirilmesinin yanı sıra, başta 15 Temmuz olmak üzere birçok karanlık operasyonun ayrıntılarına da yer verildi.
Erdoğan’ın “karanlık ordusu” olarak anılan SADAT’ın 15 Temmuz’daki yasa dışı faaliyetleri, ilk kez uluslararası bir kuruluş tarafından resmi olarak incelendi. Peki süreç nasıl işledi?

Bold'un özel haberine göre Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi kararları doğrultusunda kurulan Paralı Askerlerin Kullanımıyla İlgili Çalışma Grubu, dünya genelinde paralı askerlerin ve özel askeri şirketlerin faaliyetlerini izliyor. Grubun temel görevi, bu yapıların insan hakları ihlallerine etkilerini değerlendirmek ve devletlerin topraklarında faaliyet gösteren bu tür şirketleri ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde denetlemek.

Bu çerçevede ilgili kişi, kurum ve kuruluşlardan bilgi paylaşımı talep ediliyor. Toplanan bu bilgiler, BM’nin resmi soruşturmalarına kaynaklık ediyor ve iddialar doğrultusunda hazırlanan raporlar, BM’nin resmi web sitesinde yayımlanıyor.

SADAT hakkında sivil toplum kuruluşları (STK) tarafından hazırlanan raporlar da bu kapsamda değerlendirmeye alınarak BM sitesinde yayımlandı. Bu durum, söz konusu iddiaların ciddiyetle ele alındığını ve önümüzdeki BM oturumlarında Türk Hükümeti’nin bu raporlar üzerinden sorgulanabileceğini gösteriyor. Ayrıca, bu belgelerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başta olmak üzere, 15 Temmuz’la ilgili davalarda önemli bir delil olarak kullanılabileceği değerlendiriliyor.

BM Raporunda Şok Detaylar: SADAT-Erdoğan İlişkisi
STK’ların hazırladığı raporlarda, SADAT’ın dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan için özel bir ordu oluşturma amacıyla kurulduğu belirtiliyor. Kuruluşun faaliyetlerinin yalnızca askeri eğitim ve teçhizat sağlamakla sınırlı kalmayıp, çatışma bölgelerinde paralı askerlerin temini, eğitimi ve sahada görevlendirilmesini de kapsadığı vurgulanıyor.

SADAT’ın çalışmalarının siyasi ve ideolojik saiklerle yönlendirildiği, Erdoğan’a bağlı paramiliter bir güç gibi hareket ettiği ifade ediliyor. Kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin, 2016 yılı Ağustos ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanı olarak atanması, SADAT ile hükümet arasındaki ilişkilere yönelik kaygıları artırdığı ifade edilmiş.

Raporda, SADAT’ın “Türkiye içinde ve dışında operasyonlar yürüten yeni bir Türk Gladio’su” olarak tanımlanması ve bu ifadenin BM tarafından sansürlenmeden yayımlanması, dikkat çeken gelişmeler arasında yer aldı.

15 Temmuz Gecesi SADAT İddiaları
Raporda yer verilen ve BM raportörü tarafından sansürlenmeden yayımlanmasına izin verilen 15 Temmuz’a ilişkin bilgiler oldukça çarpıcı.

SADAT’ın, bazı mafya gruplarıyla bağlantılı olduğu; bu gruplardan bazılarının 15 Temmuz 2016 gecesi silahlandırıldığı, keskin nişancılar aracılığıyla sivillerin hedef alındığı ve Boğaziçi Köprüsü’nde teslim olan askerlerin linç edilmesine katıldıkları bilgisi yer aldı. Bu olaylarda sivil can kayıplarının meydana geldiği belirtiliyor.

Ayrıca, SADAT’ın Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Erdoğan’a bağlı polis güçleriyle iş birliği içinde hareket ettiği, 15 Temmuz gecesi AKP yanlısı milis grupların ve mafya çetelerinin eylemlerini yönlendirmek amacıyla bir koordinasyon merkezi gibi çalıştığı bilgisi de BM’nin resmi sitesinde yer aldı.

SADAT’la bağlantılı olduğu belirtilen ASDER adlı örgütün, 15 Temmuz gecesi önceden hazırlanmış bir “Darbe Önleme Planı”nı devreye soktuğu ve gelecekte kullanılmak üzere bir “Saldırı Müdahale Planı” hazırladığı; olaylar sırasında bazı askeri birliklerin sivillerle birlikte ele geçirildiği de STK raporlarında vurgulandı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın beyanlarına dayandırılan, SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin 15 Temmuz öncesinde siviller aracılığıyla askeri birliklerin kontrol altına alınmasına yönelik faaliyet yürüttüğü iddiası da dikkat çekici bölümlerden biri olarak raporda yer aldı.

Gizli Operasyonlar ve Uluslararası Ağ
SADAT’ın, MİT ile birlikte yürüttüğü gizli operasyonlar kapsamında paralı asker temini, silah sevkiyatı ve çatışma bölgelerindeki gruplara lojistik destek sağladığı; bu süreçte devlet dışı aktörlere yasa dışı silah transferlerini kolaylaştırdığı belirtildi.

Raporda ayrıca, SADAT’ın savaşçı ve ekipman taşımak için Türk askeri uçaklarını kullandığı, her savaşçı için komisyon alarak kazanç elde ettiği, bu faaliyetleri gizlemek için ise dezenformasyon kampanyaları yürüttüğü bilgisi de yer alıyor.

El Kaide bağlantılı El Nusra ve Hamas gibi gruplarla iş birliği yaptığı, bu yapılara silah ve mali destek sağladığı; Libya, Suriye, Dağlık Karabağ ve Sahel gibi birçok çatışma bölgesinde “özel operasyonlar” yürüterek Erdoğan hükümetinin gizli ajandasını uygulayan bir vekil güç gibi faaliyet gösterdiği vurgulanıyor.

Söz konusu STK raporlarının, 2025 yılı Kasım ayında BM Genel Kurulu’nda görüşülecek “Paralı Askerler” başlıklı tematik raporlara katkı sağlaması bekleniyor.
15 Ekim 2025 10:20
DİĞER HABERLER