Sağlam: Toprakta ekim nöbeti verimi arttırır

Osmaniye Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü İbrahim Sağlam, toprakta ekim nöbetinde dikkat edildiğinde toprak veriminin artacağını söyledi. Sağlam, "Ekim nöbeti? aynı tarla üzerinde farklı kültür bitkilerinin belirli sıra dahilinde birbirini takip edecek şekilde yetiştirilmesine denir." dedi.

Bazı bitkilerin uzun yıllar aynı toprağa ekilmesinin üretkenliğini engellediğini ifade eden İbrahim Sağlam, sözlerini şöyle sürdürdü: "Keten, pancar, yulaf, bezelye, kolza, ayçiçeği, haşhaş, bazı bitkiler arka arkaya aynı tarlada yetiştirildikleri takdirde verim azalması dar sınırlar içinde kalır. Bu bitkilere de kendine katlanır mısır, bakla, soya fasulyesi, tütün, kenevir ve çeltik bitkiler denilir. Mısır en iyi gelişmeyi ve en yüksek verimi organik madde ve alınabilir besin maddelerince zengin, drenajı ve havalanması iyi olan derin, sıcak, tınlı topraklarda gösterir. Tarım yapılan alanlarda aynı bitkinin aynı tarlaya üst üste ekilmesi toprağın fakirleşmesine ve o bitkiye ait zararlı organizmaların artmasına neden olur. Bu nedenle mısır tarımında da yüksek verim alabilmek için mutlaka ekim nöbeti uygulanmalıdır."

Ekim nöbeti ile toprak verimi arasında yakın bir ilişki olduğuna dikkat çeken Sağlam, "Uzun yıllar tek türle tarım uygulanan veya düzenli bir ekim nöbeti uygulanmayan arazilerden elde edilen verim, düzenli ekim nöbeti uygulanan arazilerden elde edilen verimden daha düşük olmaktadır. Tahıllar ve çapa bitkileri toprakta yeterli humus oluşturmazlar. Tahıl artıklarının humus oluşumu azdır. Tahılların bitkisel dokuları parçalanmaya karşı oldukça dirençli olduğundan, toprakta ayrışmaları da yavaş olmakta ve uzun zaman almaktadır. Çapa bitkilerinde toprağın çapa ile havalandırılması ve gevşek tutulması parçalanmayı artırır, hızlandırır. Çok su isteyen ve çok besin maddesi kaldıran bitkilerin arka arkaya getirilmemelerine özen gösterilmelidir. Mısır da çok su ve çok besin maddesi istemektedir." dedi.

İLDE MISIR EKİM ALANI ARTTI

Osmaniye Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü, sözlerini şöyle tamamladı: "Aynı arazide üst üste yetiştirilen kültür bitkileri ile toprakta belirli hastalık ve zararlılar katlamalı oranlarda çoğalır. O bitkiye has hastalık ve zararlılar artar. Belli bir bitkiye arız olan hastalık ve zararlıların yaşam alanı genişlediği zaman, bazen tali zararlı konumun da olan zararlı organizmalar ana zararlı konumuna geçebilmektedir. Şu anda ilimizde mısır çok geniş alanlarda yetiştirilmektedir. Daha önceki yıllarda mısır alanlarımızda görülmeyen ya da çok az görülen mısır
maymuncuğu ve mısır yaprak kurtları daha fazla ve yoğunlukta görülmeye başlanmıştır. Daha önceki yıllarda mısır alanlarında görmediğimiz ama son yıllarda çok yoğun olmasa da gördüğümüz kırmızı örümcek yine her sene aynı tarlaya mısır ekilmesinin bir sonucudur. Özellikle toprak kökenli hastalıkların mücadelesi ya mümkün değildir ya da mümkünse de çok maliyetlidir. Toprak kökenli hastalıkların mücadelesinde ekim nöbetinden faydalanılmaktadır. Kültür bitkileri yabancı otlarla iyi rekabet edebiliyorsa iyi bir gelişme göstererek? ışıktan, toprakta bulunan su ve mevcut besin maddelerinden iyi yararlanacaktır. Bu durum sonra gelecek bitki için önemlidir. Tarla bitkileri içinde kenevir, ayçiçeği, mısır, sorgum oldukça yüksek büyüme hızı,
uzun boyu ve toprağı iyi gölgelemesi gibi özelliklerinden dolayı yabancı otların büyümesine ve gelişmesine fırsat vermemektedir. Sonuç olarak? verimliliğin devamı, hastalık, zararlı ve yabancıl otların önemli derecede sorun oluşturmaması için mısır yetiştiriciliğinin her yıl aynı tarlada yapılması yerine ekim nöbetine uygun bitkilerle münavebeli yetiştirilmesi gerekmektedir." CİHAN
10 Ekim 2015 15:14
DİĞER HABERLER