Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Buzgan: Domuz Gribi aşısı ücretsiz olacaktır, toplumu doğru bilgilendirmek hepmizin görevi...
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, 500 bin doz H1N1 aşısının (domuz gribi aşısı) pazartesi sabahı Ankara'da olacağını söyledi. Aşının, hastalığa karşı bir sigorta olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Buzgan, "Aşılatmadıkları için çocuklarını kaybedenler olursa, aşı ile ilgili spekülatif açıklamalar yapanların ne düşüneceğini tahmin etmek zor değil." dedi.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Turan Buzgan, düzenlediği basın toplantısında H1N1 aşısı için Türkiye'nin GSK, Novartis ve Sanofi Pasteur olmak üzere 3 firma ile alım bağlantısı yaptığını söyledi. Bu üreticilerden GSK ve Novartis firmalarının aşılarının Avrupa İlaç Ajansı tarafından ruhsatlandırıldığını belirten Buzgan, "Diğer firmanın ruhsatlandırma işlemi ise devam ediyor." diye konuştu.
Yaklaşık 500 bin doz aşının pazartesi sabahı Ankara'da olmasının beklendiğini söyleyen Buzgan, "Bu aşılar Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı tarafından güvenlik ve etkinlik ile ilgili testler yapıldıktan sonra kullanıma sunulacak." şeklinde konuştu. Buzgan, bu test süresinin 5 gün ila 3 hafta arasında değişebileceğini kaydetti.
Aşının ücretsiz olacağını dile getiren Buzgan, belirlenen gruplara aşılama zamanı ile ilgili duyuruların yapılacağını ve aşının teslim tarihine uygun olarak belirli hedef grupların aşılamaya davet edileceğini kaydetti. Sağlık personeli ve öğrenciler gibi bazı grupların bulundukları yerde aşılanacağını, diğer grupların ise sağlık kuruluşlarına davet edileceğini belirtti.
Pandemi aşısının, hastalığa karşı önemli bir sigorta olduğunu vurgulayan Buzgan, aşının yan etkileri olduğu yönünde basında çıkan haberlere itibar edilmemesi gerektiğini ifade etti. Buzgan, "Bu konuda bilimsel verilere dayanmadan yanlış açıklamalar yapılır bundan dolayı insanlar aşı olmaz ya da aşılatmadıkları için çocuklarını kaybederlerse hepimiz üzülürüz. Ama bu konudaki spekülatif şeyleri ortaya atanların ne düşüneceklerini tahmin etmek zor değil. Bu tür konularda dikkatli davranmalıyız." açıklamasında bulundu.
Buzgan şöyle devam etti: "Kesinleşmemiş verileri kullanamayız ama hazırlıklarımızı en kötü duruma göre yapmalıyız. Aşı çok önemli bir sigortadır. Eğer çok önemli sıkıntı ile karşılaşmazsanız, yaptığınız hazırlık kar olarak kalır. Biraz yorulursunuz, masrafınız fazla olur, bunlar önemli değil. Ama ihtiyaç duyduğunuzda elinizde o sıkıntıyı ortadan kaldıracak aşınız yoksa ne yapacaksınız?"
HACCA GİDENLER İÇİN BU HASTALIK ÖZEL BİR RİSK TAŞIMIYLOR
Basın toplantısında hazır bulunan ve kendisi de daha önce domuz gribi geçirmiş olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, hacca gidecekler için bu hastalığın özel bir risk oluşturmadığını vurguladı. Ceyhan, "Tam tersine o yaş grubunda, özellikle 50'li yaşların üzerindekilerde, eskiden geçirilmiş buna benzer antinjeni olan bir virüse bağlı hastalık nedeniyle, antikorları var. Yani kısmen de olsa bağışıklar ve daha hafif seyrediyor. Neden hacca gidenler hastalanıyor? Çok bir araya gelip bulaştırdıkları için ve özellikle, Suudi Arabistan Hükümeti istediği için. Yoksak hacılar daha çok hastalanacak gibi bir korku yok." değerlendirmesinde bulundu.
"PANDEMİK AŞILAR YÜZBİNLERCE İNSAN ÜZERİNDE DENENMEDEN KULLANILIR"
Ceyhan, aşının yeteri kadar kişi üzerinde denenmediği yönünde yapılan eleştirilere de cevap verdi. Pandemik aşıların, kendine has özellikleri nedeniyle, çok fazla kişide denenmeden belli riskler göze alınarak kullanıldığını aktaran Ceyhan, "Bu dünyanın her yerinde böyle. Çünkü karşınızda yeni bir hastalık var. Çalışmaları yapalım, yüz binlerce insan üzerinde çalışılsın, sonra kullanalım diyerek aşıyı geciktirirseniz, zaten geç kalırsınız." dedi. Aksi bir tutumda salgının çoktan başlayıp, pek çok insanın ölümüne neden olabileceğini söyleyen Ceyhan, "Yani, pandemik aşıların genel özelliği bu." diye konuştu.
Öte yandan, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, hastalığa karşı sadece su ve sabun ile yapılacak temizliğin yeterli olduğunu, özel bir ilaçlamaya gerek bulunmadığını söyledi.
CİHAN