Hazırlanan yeni bir rapor, Almanya’daki aşırı borçlanma vakalarının beşte birinin sağlıkla ilgili sorunlardan kaynaklandığını ve işsizlik veya boşanmayı geride bıraktığını ortaya koyuyor.
Finansal Hizmetler Enstitüsü ve Özel Aşırı Borçlanmayı Önleme Vakfı tarafından hazırlanan Überschuldungsreport 2025 raporuna göre, aileler hastalık, kaza veya bağımlılık nedeniyle uzun yıllar süren mali borç sarmalına sürüklenebiliyor.
Sağlık sorunlarının borçlanmadaki etkisi:Borçlanmanın yüzde 17,6’sı doğrudan hastalık, yüzde 4,4’ü bağımlılık ve yüzde 0,3’ü kazalardan kaynaklanıyor.
İş kaybı veya boşanma gibi diğer nedenler, sağlık sorunlarının ardından ikinci sırada yer alıyor.
Tıbbi katkı payları, eksik sigorta kapsamı ve çalışma saatlerindeki azalmalar, aile bütçelerini zorlayarak borç yükünü artırıyor.
Sigorta ve katkı payları:Almanya’daki sağlık sistemi, yasal (GKV) ve özel (PKV) sigortadan oluşuyor; nüfusun yüzde 88,2’si GKV, yüzde 11,1’i PKV kapsamında.
GKV, gelirle orantılı primlerle finanse ediliyor ve katkı payları sigortalılar tarafından ödeniyor.
Birçok sigortalı, katkı paylarından muafiyet ve geri ödeme hakkından habersiz, bu da fırsat eşitsizliğine yol açıyor.
Borç yapısı ve kırılganlık:Borç danışmanlığı alan kişilerin medyan borcu 14 bin 908 euro iken, ortalama hane geliri aylık sadece 990 euro.
Tek ebeveynli hanelerin yüzde 80’i kadınlardan oluşuyor ve sağlık sorunları bu aileleri felakete sürükleyebilir.
Borç danışmanlığı talepleri genellikle borçlar yönetilemez hale geldikten sonra geliyor; ortalama başvuru süresi 124 gün.
Borçluların yarısı 10’dan az, dörtte biri ise 20’den fazla alacaklıya borçlu, bu durum borç yapılandırmasını ve müzakereleri zorlaştırıyor.
Rapor, Almanya’daki ailelerin mali kırılganlığını ve sağlıkla ilişkili borçlanmanın giderek artan önemini gözler önüne seriyor. Ani sağlık şokları ve yetersiz mali rezervler, aileleri uzun süreli borç tuzağına itebiliyor.