Gördüklerim bana “batan gemiyi önce fareler terk eder” atasözünün AKP için işlemeye başladığını düşündürüyor.
(...)
Gördüklerim bana “batan gemiyi önce fareler terk eder” atasözünün AKP için işlemeye başladığını düşündürüyor. Abdullah Gül ekibinin yeni bir parti kurma girişiminde olduğuna dair spekülasyonlar (bkz. Taraf, 21 Ekim), Devlet Bahçeli'nin 1 Kasım'dan sonra Meclis'te ortaya çıkacak “5. partinin koalisyon oluşumunda kilit rol oynayabileceğine” dair beyanları da bu gözlemi destekler nitelikte. Fakat bu yazıda esas dikkat çekmek istediğim, seçmen desteği üzerine kurulu otoriter rejimlerin nasıl çözüldüğüne dair, ABD'nin saygın Duke Üniversitesi öğretim üyesi olan değerli sosyal bilimci Prof. Dr. Timur Kuran'ın analizi. Kuran, Rusya'daki Putin muhaliflerinden “Institute of Modern Russia/Modern Rusya Enstitüsü”ne verdiği çok ilginç mülakatta (14 Ekim) şu hususları vurguluyor:
Rusya ve benzeri baskıcı rejimlerde (yani ‘seçimli otokrasi'lerde) iktidarın kontrolü altındaki medya sansür, oto–sansür ve çarpıtmalar yoluyla kamuoyunu rejim lehine şekillendirmeye çalışır. Farklı bilgi/haber kaynaklarına sahip olmayan yurttaşlar, olayları iktidarın gözüyle görür; sorunların iktidarın yanlışlarından değil, iç ve dış düşmanların kumpaslarından kaynaklandığına inandırılır. Bu durumda yurttaşlar iktidara karşı görüşleri varsa da, bunları açıklamaktan çekinir. Ne var ki, iktidarın yanlışlarını gösteren bilgi/haberlere ulaşmaya başlarsa, görüş ve tercihleri hızla değişebilir.
Kamuoyunun eğilimleri, seçkinler/elitler (yani siyasi, iktisadi, idari ve kültürel güç sahipleri) açısından doğruları söylemenin bedeli azaldığı zaman değişmeye başlar. İktidarı eleştiren sesler artarsa, daha önce iktidara yakın duran elitler, iktidara gelmesi olası muhalefetin yanına geçmeye başlar. Baskıcı rejimlerin çözülmesi başlıca iki şekilde olabilir. 1989 yazında Doğu Almanya'da görüldüğü gibi, “yukarıdan aşağıya” iktidar partisinin bölünmesiyle meydana gelebilir, ya da 2011'de Tunus'ta sokak satıcısı Muhammed Buazizi'nin polis baskılarına dayanamayıp kendisini ateşe vermesinde görüldüğü gibi “aşağıdan yukarıya” tetiklenebilir.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ