Sahte doktor Ayşe Özkiraz'ın (20) annesi Semra Arslan, kızının tutuklanmasının ardından ilk kez konuştu.
Terkirdağ'ın Çerkezköy Devlet Hastanesi'nde kendisini 'pratisyen hekim' olarak tanıtan, sahte diploma ile hastanede görev yaptığı anlaşılan Ayşe Özkiraz'ın (20) tutuklanmasının ardından soruşturma kapsamında Sağlık Bakanlığı'nın görevlendirdiği 2 müfettiş, ilçeye gelerek çalışmalarına başlamıştı.
Özkiraz'ın ifadeleri doğrultusunda İstanbul'da gözaltına alınan, kendisini beyin cerrahı olarak tanıttığı öne sürülen S.U., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Özkiraz ifadesinde şunları söylemişti:
"Ortaokulu Çerkezköy 75’inci Yıl Ortaokulu’nda okudum. Liseyi Veliköy Meslek Lisesi’nde okudum ve 2021 yılında mezun oldum. Ben lisede öğrenciyken ailem tıp fakültesinde okumamı istiyordu. Bana güvenip yüksek puan alacağımı düşünüyorlardı. Liseden mezun olurken üniversite sınavına girdim. Ancak başarısız olduğum için tercih yapmadım. Ailemin güvenini sarsmamak için evde sorun olmasın diye anneme, üvey babama ve üvey kardeşlerime Çapa Tıp Fakültesi'ni kazandığımı söyledim. Ailem sınav sonuç belgesini görmek istediğinde de gerçek sınav sonuç belgem üzerinde telefonda oynama yaparak sahte bir sınav sonuç belgesi hazırlayıp aileme gösterdim."
'O GÜNE KADAR BİLMİYORDUK'
Sahte doktor Ayşe Özkiraz'ın annesi Semra Arslan ilk kez konuştu. Yaşananları kendisinin de bilmediğini ifade eden anne şunları söyledi:
"Ben büyüyünce doktor olacağım derdi. Bana derdi ki anne sen çok çektin. Ben seni kurtaracağım. Doğru söyleseydi, beni kurtarmasaydı ya. Bu kartları nasıl çıkarttı? Ben arıyorum, arkadaşları ile Çapa'da yemek yiyor. O güne kadar bilmiyorduk."
"Gece saat 23.00'da tutuklandı denildi. Maaş almış olsaydı, paraya heves etti derdim. Ama bu da yok. Bir sabah bağırarak uyandı. Korktum. Ne oldu dedim. Anne ben sınavdan 496 puan almışım dedi. Tercihlerini yaptı. Bir hafta on gün sonra, anne 'Ben Çapa'yı tutturmuşum' dedi. "
"Kayıt olmaya gittiğinde iki tane kimlik getirdi. Biri fakülte kimliği, biri de tıp fakültesi kimliği. 'Anne bunu bana zimmetlediler' dedi. Yurda yerleştirdik. Yurt müdürünün numarasını aldık."
"İlk defa ayrılıyorduk kızımızdan. Kazanmış kızımız dedik. Rabbim her anneye, babaya bunu nasip etmezdi. İstanbul'da bir yıl kaldı, geri geldi. 'Dekanlıktan bulunduğunuz yerlerdeki hastanelerde ve sağlık ocaklarında ders görün dediler' dedi."
'HEPSİ Mİ YALAN OLUR'
Hemşireler ve doktorla da arasının çok iyi olduğunu anne konuşmalarının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Bir çocuk cerrahisi var. Ben onun yanında çalışacağım dedi. Hatta bir arkadaşım daha var dedi. İki kişi geldik dedi. Haftada iki gün nöbete kalıyor."
"Ameliyathanelerde yemekler yiyordu. Bunları başhekim de görüyor. Doktorla birlikte fotoğraflar çekiliyor. Görüntülü arıyorum, hemşirelerle odada oturuyor. Bunların hepsi mi yalan olur? Hiçbir şey anlayamadık biz."
"Beni de hastaneye götürüyordu. Doktor arkadaşımızın arkadaşı diye bana ilgi gösteriliyordu.
Doktor ikinci sınıf öğrencisini nasıl ameliyata aldı? Hiç araştırmadı mı? Kim yardım ve yataklık ettiyse bulunmasını istiyorum. Benim çocuğum asla böyle bir şeye kalkışmaz."