Kritik operasyonlara imza atan 67 emniyet görevlisinin, sahur vaktinde elleri kelepçelenerek gözaltına alınmasına siyaset camiası sert tepki gösterdi.
Hukuksuzluk vurgusu yapılarak 28 Şubat’taki gibi fişlemelerin yapıldığı kaydedildi.
Zamanlama manidar
*CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: Ramazan, sahur vakti. Kendi de tırnak içinde Müslüman dolayısıyla operasyon saati Başbakan’ın konseptine uygun. Hükümetin kendine yönelik operasyonu bertaraf edici, yolsuzluk ve rüşveti aklayacak bir yargı düzeni oluşturdu.
Umarım bu operasyoların saati, zamanlaması daha büyük hukuksuzluklara yol açmaz. Operasyonun zamanlaması manidar, hakimleri manidar. Bu hukuksuzluğu yapanlar, bunun hesabını birgün mutlaka verecektir.
KÇG fişleme yapıyor
MHP Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz: Operasyon yapılan polislere kelepçe takılması insan haklarına aykırıdır. Başbakan'ın kendisi için hak gördüğü masumiyet karinesini, devletin görevlilerine hak görmemiş olması itibarsızlaştırma politikasıdır.
28 Şubat'ı andıran görüntü var. Kozmik Çalışma Grubu devlet menfaatine göre yetkilerini kullanan kamu görevlilerini etkisiz hale getirmek için fişleme, listeme yaptı. Batı Çalışma Grubu’nu kuranlar nasıl vatandaşın içine çıkamıyorsa; Kozmik Çalışma Grubu uygulamaları da mahkum olacaktır.
VATANDAŞIN DEVLETE GÜVENİ KALMADI
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan: Sıradan bir vatandaşın bile artık devlete güveni kalmadı. Eğer her seçim, iktidarı kazanan kendinden olmayanı biçer, tutuklar, sürerse buradan devlet yönetimi çıkmaz. Bir süre sonra siyasal iktidar çeteleşir. Mevcut politikalar hızla Türkiye'yi kamplaşmaya, ayrışmaya götürüyor. Allah korusun bir süre sonra çatışmaya götürür. Polis, hakim, savcı, bürokratların neredeyse yarısının çete kurmak, illegal örgüt kurmak, faili meçhul cinayetlerle suçlanıyor. O zaman devlete ne oldu; devlet nerede? Devletin çivisi çıktı. Devletin en ciddi kurumları ordu, polis, asker, hakim savcı önüne çıkan herkese çete, katil diye bakarsa bu devlet nasıl bir devlet olur?
Dengesi bozulan zihniyet
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz: 28 Şubat ve 12 Eylül 1980 askeri darbesi döneminde yapılmayan uygulamalar şimdi yapılıyor. Suriye, Irak gibi parti devleti kademe kademe hayata geçiriliyor.Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası dengesi bozulan bir zihniyetin uygulamasıdır. Yapılanlar hukuksuzluktur, baskıdır ve zulümdür.
Korku dozunu artırıyorlar
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan: ‘Korkun, ürkün, itibarsızlaştırırız kelepçeleriz, kamuoyunda teşhir ederiz, hayatınızı perişan ederiz, aileniz, çoluğunuz, çocuğunuz yedi sülaleniz perişan olur, durmayın, dikilmeyin, bizimle kardeş kardeş geçinin, biz hangi usulsüzlüğü yaparsak yapalım bize destek olun’ diyorlar.
Muhtemelen yeni bazı açıklar ortaya çıktı, bu operasyon onları kapatmaya dönük ani bir saldırı diye düşünüyorum. Kamuoyu önünde korkunun dozunu artırmaya ve ürkütmeye çalışılıyor.
Devletin organları intikam aracına döndürülmemeli
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya: Bu operasyonlar ileride bu tür yolsuzlukların üzerine gidecek emniyetçilere bir gözdağıdır. Emniyet güçlerinin elindeki ciddi bilgiler ve veriler bu yapılan operasyonun bir sonucu olarak karşılarına çıktı. 10 Ağustos'ta yapılacak seçimler öncesi o bilgilere kimsenin ulaşmaması için büyük ihtimalle bu operasyon başlatılmıştır.Devletin hiçbir organı bir intikam aracına döndürülmemeli. İntikam aracına döndürülmemeli ki memurlara kolluk kuvvetlerine ön yargılı davranılmamalı.
Hükümet 28 Şubat dönemini yaşatıyor
Bağımsız Milletvekili İdris Bal: 28 Şubat dönemini kınayan hükümet o dönemin aynısını yaşatıyor. İsrail’i, Ramazan ayında operasyon yapıyorsun diye eleştiren zihniyet, şimdi kendi insanına teröre, hırsızlığa, yolsuzluğa karşı görev yapan insanlara gözdağı ve Anadolu insanı üzerine operasyon için gece yarısı operasyon yapıyor.
Kendi ayağıyla ifadesini veren müdürün ellerini kelepçeliyorlar. ‘Bak biz sizin burnunuzu böyle sürteriz. ‘Sen misin KCK’ya operasyon yapan, hırsızlığa, yolsuzluğa operasyon yapan’ diye mesaj veriyorlar. Bu, psikolojik bir harekâttır.
BU NASIL ZALİMLİKTİR?
Bağımsız Milletvekili Hakan Şükür: Vatan aşığı, milletine hizmetkar aslanlara da Kadir Gecesi'ni aradığımız şu günlerde sahur vaktinin gölgesi yakışırdı. Bu nasıl zalimlik, emniyet müdürü teslim oldu, kelepçe ile çıkardılar. Millete operasyon algı tamam. Yolsuzluk iddiaları ortada. Gazze bombalanıyor. Musul’da Türk rehineler hâlâ duruyor.
Darbenin delilleri nerede?
HDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu: Başbakan 17 Aralık’tan bu yana darbeden bahsediyor ancak elinde halen bir kanıt yok. Başbakan halisülasyon görüyor. Yani bu operasyonda eğer elde bir kanıt varsa, devlete yönelik bir şey varsa ortaya konsun.
Yargı bağımsızlığından bahsetmek mümkün değil
Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk: Paralel örgüt iddiaları safsatadan ibaret. 17 Aralık'tan sonra Adalet Bakanımüsteşarı yargıya müdahale eder oldu. Bir adalet bakanımüsteşarı düşünün ki, siyasetçi gibi konuşuyor. Bunları çözmeden yargı bağımsızlığından bahsetmekmümkün değil.