Vermont'ta geçen ay vurulan Filistin asıllı üç üniversite öğrencisinden biri olan Hişam Awartani’nin ailesi, oğullarının omurgasına saplanan kurşun nedeniyle göğsünden aşağısının felç olduğunu söyledi.
İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da büyüyen 20 yaşındaki Brown Üniversitesi öğrencisi Hişam Awartani, 25 Kasım'da Burlington'daki Vermont Üniversitesi kampüsü yakınlarında iki arkadaşıyla yürürken vurulmuştu.
Olayın zanlısı 48 yaşındaki Jason Eaton geçen hafta hakim karşısına çıkmıştı. Yargıç ikinci derece cinayete teşebbüs suçunu kabul etmeyen zanlının kefaletsiz olarak tutuklu kalmasına karar vermişti.
Pennsylvania'daki Haverford College'da okuyan Tahsin Ali ve Connecticut'taki Trinity College'da okuyan Kenan Abdülhamid'in ise tamamen iyileşmesi bekleniyor.
Saldırı, 20 yaşındaki üç gencin Şükran Günü tatilinde Awartani'nin büyükannesini ziyaretleri sırasında yaşanmıştı. Ailesinin Awartani'nin tıbbi masraflarını karşılamak üzere bir bağış kampanyası için kaleme aldığı açıklamaya göre gencin durumu çok daha ciddi.
Silahlı saldırının hedefi olan Filistin asıllı Amerikalı üniversite öğrencileri (soldan sağa) Hişam Awartani, Tahsin Ali ve Kenan Abdülhamid
Awartani'nin ailesi, bu sabah itibariyle 200 bin doların üzerinde bağış toplayan GoFundMe sayfasına, "Felç gerçeğiyle yüzleşirken bile olağanüstü bir cesaret, direnç ve metanet, hatta mizah duygusu gösterdi" diye yazdı.
Ailenin notunda, Filistinli-İrlandalı-Amerikalı olan Awartani'nin felçli olmasına rağmen üniversitenin bir sonraki dönemine zamanında başlamayı umduğu belirtildi.
Silahlı saldırı, 7 Ekim'de İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların patlak vermesinden bu yana ABD genelinde İslam karşıtı, Arap karşıtı ve antisemitik olayların ve tehditlerin arttığı bir dönemde meydana geldi.
Vermont'taki silahlı saldırının bir nefret suçu olup olmadığını araştırılırken, cinayete teşebbüsle suçlanan Eaton kefaletsiz olarak tutuluyor.
Mahkemeye sunulan suçlama belgelerine göre, öğrenciler kefiye adı verilen Filistin’e özgü siyah beyaz atkılar takıyordu. Gençlerin saldırganla karşılaştıktıkları sırada, İngilizce ve Arapça konuştukları belirtiliyor.