Gece yarısı Türksat uydusundan çıkartılan Samanyolu Televizyonu çalışanları birbirleriyle gözyaşları arasında vedalaştı. Sabah saatlerinde STV Haber Merkezi'nde son kez biraraya gelen gazeteciler arasında duygusal anlar yaşandı.
Yıllardır emek verdikleri televizyonun karartılmasına üzülen çalışanlar gözyaşlarına boğuldu. Televizyondan ayrılırken birbirlerine sarılarak helalleşen ve gözyaşı döken gazeteciler görenleri de üzüntüye boğdu. Haber merkezindeki duygusal vedalaşma dakikalarca sürdü. Bu sırada kimi gazeteciler birbirlerini teselli etmeye çalışırken, kimileri de masalarında sessizce gözyaşı döktü.
Türksat'ın hukuksuz kararı nedeniyle yaklaşık 850 kişi de işsiz kaldı. Yıllarca birlikte çalıştığı arkadaşlarına vedalaşma konuşması yapan Samanyolu Haber Genel Yayın Yönetmedi Metin Yıkar, "Allah'ın izniyle bugüne kadar yaptığımız hiçbir işte yüzümüzü kızartacak bir iş yapmadık. Bundan sonra da devam edeceğiz. Tabi ki bir sondan bahsetmiyoruz. Burada duygusal anlar yaşanıyor. Bugün burada bir kapının kapanması yarın karşımıza kaç bin tane kapı çıkacağını bilmiyoruz. Hepimiz yaptığımız güzel işlerin gururunu duyarak hareket edelim. Ben dahil hepimiz için ne tür kapıların açılacağını ancak Allah bilir. Biz yeter ki samimiyetimizi bozmayalım. Mesleğe karşı saygımızı yitirmeyelim. Gelecek adına ülkemizden de dünyadan da ümidimizi kesmeyelim. Hiç merak etmeyin. İyilerle kötülerin bir mücadelesi varsa tarih boyunca hep iyiler Allah'ın izniyle kazanmıştır." diye konuştu.
Vedalaşma sırasında Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) açıklama yapan Samanyolu Televizyonu Ana Haber Müdürü Saime Konak, dün gece saat 00.00'da Türkiye'nin ve medya özgürlüğünün sıfırlandığını söyledi. Konak, "13 kanalın içinde bulunduğu bir medya gurubu toptan karartılması Türkiye'nin medya tarihine utanç tablosu olarak eklendi. Unutulmayacak. Geriye dönülmeyecek. Türkiye için keşke yaşanmasaydı. Bizim için önemli değil. Biz hayatımıza yön veririz, yeniden başlarız. Bu kanal sıfırdan başladı bu günlere geldi. Yeniden sıfırda olsak sıfırdan başlarız. Çok daha güzel günleri ellerimizle inşa edebiliriz. Dün gece medya özgürlüğü sıfırlandı. Bu günler geriye dönmeyecek. Bu anlar Türkiye'nin hatırında silinmeyecek. Bunun için üzülüyoruz. Her 10 yılda bir kesintiye uğrayan demokrasi, moderni, post moderni, en gelenekseli hertürlüsünü yaşadık. Yaşamaya devam etmek bu ülkenin kaderi olmamalı. Biz bunun için çalışmaya devam edeceğiz. Azla durmayacağız. Bu bir fren değil, vites büyüttük. Basın özgürlüğü adına herkesin omuz omuza vermesi gereken günler. Meslektaşlarımıza birlikte ayakta durmak için çağrıda bulunuyoruz. Bugün sesimizi sesimize kattığımızda ancak duyurabiliriz. Yarın sesler birer birer kısıldığında ses verelim dediğinde kendi sesimizi bile duyamaz hale gelebiliriz. Bu günlerin kıymetini bilelim. Halen kötü günler yaşamıyoruz." dedi.
Yılarca kamera önünde gördüğümüz muhabirler İsmail Ateş, Murat Uçar ve Yakup Sağlam ise kendileri için değil Türkiye'nin düşürüldüğü durum için üzüldüklerini söyledi.
(CİHAN)