Samanyolu Yayın Grubu bünyesindeki 13 televizyon kanalı ve radyonun Türksat'tan çıkarılmasına bir tepki de Avrupa Gazeteciler Federasyonu'ndan (EFJ) geldi. EFJ Türkiye ve Balkan Sorumlusu Mehmet Köksal, bu uygulamayı Avrupa Gazeteciler Federasyonu olarak kınadıklarını söyledi. Köksal, "Yapılanların hepsini kayıt altına alıyoruz ve bir şekilde Avrupa Konseyi'ne ve Avrupa Birliği ilerleme raporlarına olsun yansıtmaya çalışacağız. En azından Avrupa'da Türkiye ile çalışan kurumları haberdar edeceğiz basına yönelik baskıları." şeklinde tepkisini dile getirdi.

Köksal, 1 Kasım seçimlerinden sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun basın özgürlüğü ve entelektüel özgürlüğün kendisi için kırmızı çizgi olduğunu dile getirdiğini ve gazetecilere yönelik herhangi bir saldırıda kendilerini koruyacağına garanti verdiğini hatırlattı. Köksal, "Görüyoruz ki seçimden hemen sonra aynı baskı aynı yöntemler ve aynı oyunlar devam ediyor. Bunu üzgün ve kızgın bir şekilde takip ediyoruz." diye konuştu.

"İNSANLARIN HABER ALMA HAKKI ENGELLENEMEZ"

Samanyolu Yayın grubunun Türksat uydusundan çıkarılması sonrasında yüzlerce gazetecinin işinden olduğunu ve insanların haber alma hakkının engellendiğini söyleyen Köksal şöyle devam etti: "Sonuçta gazeteciler hem işlerinden oluyorlar hem de bir şekilde halkın haber alma hakkına bir müdahale yapılıyor. Türk halkının gerçekleri bilmesi için medyada mutlaka farklılık olması gerekiyor ve bu basın ilkelerinden birisi. Yani farklı düşüncelere sahip olan kişilerin kendilerini özgürce ifade etmelerini sağlamak devletlerin görevidir. Avrupa ilerleme raporunda da bunun altı çiziliyor. Bu baskıların durması gerektiğini ve basın özgürlüğünü tekrar tam anlamıyla yerine getirmesi gerektiğini söylüyor Türk hükümetine."

"MÜLTECİ SORUNU VE PARİS OLAYLARINA RAĞMEN GÜNDEMDE TUTACAĞIZ"

Paris'te yaşanan terör olayları ve Antalya'da gerçekleşen G20 zirvesine rağmen Türkiye'de basına yapılan baskıları gündemde tutmaya çalışacaklarını söyleyen Köksal, şöyle konuştu: "Tabii ki biliyorsunuz mülteci sorunuyla, terör sorunlarıyla bu konular biraz her ne kadar arka plana atılsa da gündemde tutmaya çalışacağız. EFJ olarak bunları gündemde tutmaya çalışacağız. Çok zor günler geçiriyoruz. Ankara, Paris ve Brüksel'de olsun. Fakat gazetecilik özgürlüğünü ve haber alma özgürlüğünü savunmak herkesin doğal hakkı bizler için. Görüyorsunuz mesela Ankara'da terör saldırısı oldu ve devletin yaptığı ilk hamlelerden birisi basın yasağı koymaktı. Paris saldırılarından sonra öyle bir şey görmedik. Hiçbir şekilde terörü öven bir yayın kuruluşu falan görülmedi. Türkiye'deki yöneticilerin Türk halkına güvenmeleri gerekiyor." CİHAN