Sanayici büyük 'ZAM' için hazırlık yapıyor

Hükümet cephesinden enflasyonun yıl sonunda tek haneye inmesi için çalışmalar yapılacağına yönelik açıklamalar gelse de sanayiciler, fiyatların yukarı yönlü seyrini sürdüreceğini söylüyor. Maliyetleri artan üreticiler, bu artışı yakın bir dönemde tüketiciye yansıtacak.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ağustos ayı Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi (Yİ ÜFE) bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16.34 yükseldi. Ara mallarda ise bu yükseliş yüzde 21.61. Hükümet kanadından enflasyonun tek haneye düşürüleceği açıklamaları gelse de üretim kanadı maliyetlerdeki artışın nihai tüketiciye de yansıyacağı görüşünde. Sanayiciler, ağustos ayında bir önceki yıla göre 10.68 artan Tüketici Fiyatları Endeksi’nin (TÜFE) yılı yüzde 11’lerde kapatabileceğine işaret ediliyor.

Yİ ÜFE’deki bu yükselişin ana nedeni olarak, bugünlerde 3.40'lara kadar gerileyen ancak buradan yeniden yükselişe geçen dövizdeki dalgalanma gösterilirken, Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) bir talep yarattığı, bunun da yansımalarının da yükselişte etkili olduğu belirtiliyor.

Enflasyon rakamlarıyla ilgili konuşan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı Yİ ÜFE’deki bu artışın nihai tüketim mallarının fiyatlarına yansımamasının mümkün olmadığını belirtti. Üreticilerin şu anda fedakarlık ettiğini ifade eden Özhamaratlı, yine de tüketici fiyatlarına yansımanın daha sınırlı kalacağı görüşünde. Döviz fiyatlarındaki yükselmenin üretim maliyetlerini de yükselttiğini anlatan Özhamaratlı, “Girdilerin yüzde 60’ı dövizle alınıyor. Enflasyondan çok korkmamak gerekiyor. Hükümetimiz yüksek büyüme istiyor. Büyüme ivme kazanınca da enflasyon normal. Bu durumda tek problem finansman maliyetlerinin de artması” dedi.

Üretim ve yatırımda Türk iş dünyasının son dönemde biraz daha geride kaldığını kaydeden Özhamaratlı, KGF’nin ciddi bir kredi imkanı sağlamasına karşın, bu paraların yüzde 98’inin acil ihtiyaçlara gittiğini belirtti. Bu acil ihtiyaçların giderilmesiyle birlikte çarkların dönmeye başladığını söyleyen Özhamaratlı, “Bu kredi üretime gitmeyip, üretmeden talep yaratınca enflasyonu yükseltti. Enflasyon herkesin cebinden biraz götürür. Biz yıl sonunda enflasyonu üretimde 11, tüketimde 10 civarı bekliyorduk. Bu beklentimizi tüketicide 11, üretimde 13- 14 olarak revize ettik” diye konuştu.

2- 3 ay içinde fiyatlara yansır

Dövizdeki artışın üretim maliyetlerini artırdığını ifade eden İSO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Eren, talebin çok canlı olmaması nedeniyle nihai tüketici fiyatlarındaki yükselişin sınırlı kalacağını savundu. Yine de maliyetlerin bir şekilde fiyatlara yansıtılacağını kaydeden Eren “Sonunda her şeyi tüketici öder” dedi.

Türkiye’nin yüzde 3’ün üstünde büyümesi halinde bu yansımanın olacağını dile getiren Eren, büyümenin yüzde 5 civarında olması halinde yıl sonuna kadar fiyatlardaki yukarı yönlü hareketin görüleceğini dile getirdi. Bu yıl için enflasyon öngörülerinin 12- 12.5 civarında olduğunu belirten Eren, “Bu öngörümüzde revizeye gitmemize gerek kalmadı. Enflasyonda KGF’nin de etkisi var. Bu talep canlanması yarattı. Yılbaşındaki para arzı ve kredi hacmi rakamlarında kalınsa fiyatlara yansıma olmazdı” ifadelerini kullandı.

"Şirketler için sıkıntı "

Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Başkanı Timur Erk de enflasyon artışının euronun değerini doğru tahmin edemeyen şirketler için sıkıntı yaratabileceğini söyledi. Ayrıca Erk, üretici maliyetlerindeki artışın 2- 3 ay içinde nihai tüketim mallarına da yansıyacağını ifade etti.

Tur-Er Madencilik’in sahibi Aydın Dinçer ise kendi sektörlerindeki üretici enflasyonunu akaryakıt fiyatlarındaki ve işçilik maliyetlerindeki artıştan kaynaklandığını söyledi. Bu yıl için yaptıkları projeksiyonlarda enflasyonun yüzde 7’lerde olacağını tahmin ettiklerini belirten Dinçer, şimdi ise yıl sonunda enflasyonun bu seviyelerde kalmasını beklediklerini anlattı.

Gıdayı olumsuz hava şartları etkiledi

Enflasyon rakamlarının genelde en çok gıda ve ulaşımda öne çıktığını söyleyen Reis Gıda’nın sahibi Mehmet Reis, şimdi ise sağlık ve eğitim gibi alanlarda da yüksek enflasyonla karşılaşıldığını kaydetti.

Gıdadaki fiyat artışını olumsuz hava şartları nedeniyle verimliliğin azalmasına bağlayan Reis, üretimde arz eksikliği nedeniyle yükselen toptan fiyatın, tüketici fiyatlarına yansıdığını belirtti. Enflasyonun aşağı çekilmesi için girdi maliyetlerinin aşağı çekilmesi gerektiğini dile getiren Reis, “Ancak bu şekilde yıl sonu enflasyon çift haneliden tek haneye düşer. Hatırlarsınız ki nohutta hiç verim alınmadığı için fiyatlar hiç düşmedi. ABD, Meksika ve Kanada nohutta ton başına fiyat arttırdı. Dış satım politikası için tedbir alınmalı. Enflasyon rakamları için strateji yapılmalı” dedi.
13 Eylül 2017 01:28
DİĞER HABERLER