Türkiye’de  Emniyet bünyesinde 18  aydır yaşanan tasfiye dalgasının etkisi 32 gencin hayatını kaybettiği Suruç saldırısında zafiyet olarak kendisini gösterdi. 2 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin en büyük illerinden Şanlıurfa Suriye’de yaşanan iç savaşın ardından mültecilerin de ilk adresi olmuştu. Resmi rakamlara rağmen yaklaşık 400 bin Suriyeli mültecinin yaşadığı şehir özellikle IŞİD’in etkisiyle ‘dini motifli terör örgütleri’nin geçiş noktası haline geldi.

 

 

Şehirdeki terör tehlikesine rağmen Şanlıurfa İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün IŞİD’in de aralarında bulunduğu örgütleri takip etmekle görevli bürosunda rütbeli polis memurunun bulunmadığı öğrenildi. Emniyet kaynakları aynı büroda 1,5 yıl öncesine kadar El Kaide ve IŞİD gibi terör örgütleri konusunda uzman 5 polisin bulunduğunu belirtti.  

 

 

İstihbarat ve terör konularında uzmanlaşmış 14 polis şefinin ise kızak görev olan müdüriyet emri görevinde atıl olarak tutulduğu belirtildi. Tasfiye edilen polis şeflerinin yerine amir personel alınmadı. Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Büro Amirliği de bir polis memuruna emanet edildi. Güvenlik uzmanları IŞİD tehlikesine rağmen uzman polis eksikliğinin saldırıya zemin hazırladığını ifade etti.

Saldırının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü flaş bir kararla teşkilattaki tüm izinleri iptal etti. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün gönderdiği talimatta yıllık ve mazeret izinlerinin kullanımı ikinci bir emre kadar yasaklanırken izinli polislerin de hemen görev başına dönmesi istendi. Ayrıca 2015 yılı itibariyle ‘şark’ olarak bilinen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illere tayini çıkanların da 5 Ağustos’a kadar görevlerine başlaması istendi.