Kamuoyunda 'Sarallar' olarak bilinen organize suç örgütünün lideri konumunda bulunan Alaattin İlyas Saral, İstanbul Havalimanı'nda yakalanarak gözaltına alınmış; hakkında yakalama kararı bulunduğu ve firari halde olduğu, yurtdışından Türkiye'ye girdiği sırada yakalandığı açıklanmıştı.
Geçtiğimiz yı düzenlenen ilk operasyon sonrası en çok konuşulan konu, Saral'ın yurt dışına kaçmasıydı. Devamında ise, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş arasında yaşananlar gündeme damgasını vurdu.
Hemşehrileri olması nedeniyle Sarallar Grubu'na yakın olduğu iddia edilen Soylu'nun İstanbul Emniyeti'ni ziyaret edip kendisine neden bilgi verilmediğini sorduğunda, Aktaş'tan "Size her söylediğimizde sızıntı oldu" yanıtını aldığı öne sürülmüştü.
T24 yazarı Tolga Şardan'a göre ikilinin arasının bu olaydan sonra düzelmedi: "Sarallar Suç Örgütü'nün lideri İlyas (Alaattin) Saral operasyondan sonra kayıplara karıştı, ta ki pazar akşamına kadar."
Peki şimdi ne oldu da Saral kendiliğinden Türkiye'ye döndü? Bir pazarlık mı yapıldı?
"Önce şunu söyleyim; Saral Grubu'na yönelik yargılama dün İstanbul'da başladı. Saral'ın yargılamanın başlamasından bir gece önce ülkeye dönüş yapması hayra alamet değil" diyen Şardan, şöyle devam etti:
"Muhtemel ki, kaçak olduğu dönem ve öncesinde yaşananları aktaracak mahkemede. Ayrıca Saral ile ilgili şöyle bir süreç yürütüldü. Yapılan çalışmalarda Saral'ın Almanya'da olduğu tespit edildi. Adresine kadar yapılan tespitler resmi kanaldan Almanya'ya iletildi. Doğrudan talep yöntemi kullanılarak Saral'ın ülkeye getirilmesine çalışıldı. Fakat olumlu sonuç alınamadı.
Zaman içinde Türkiye, Adalet Bakanlığı üzerinden uluslararası yakalama kararı çıkartılması amacıyla harekete geçti. Ardından, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki Türk Interpolü devreye girdi. Saral hakkındaki dosya Fransa'ya gönderildi. Kırmızı bülten çıkarılması talebinde bulunuldu.
Interpol, Türkiye'nin talebine olumlu yanıt verdi. Saral'la ilgili 'kırmızı bülten' yayımlandığını 8 Haziran'da yani geçen perşembe Ankara'ya bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü de gecikmeksizin gelişmeyi İstanbul'daki mahkeme ulaştırdı.