Türkiye’de internet haberciliği ve sosyal medya paylaşımlarına karşı son 10 yılda ceza ağırlıklı yasal düzenlemelere imza atan AKP’nin ortağı MHP’yle birlikte sunduğu son yasa teklifinde, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suç kapsamına alınıyor. Yani Erdoğan'ın sarayından, Propaganda Bakanıi, yerli ve milli Göbels (Paul Joseph Goebbels) Fahrettin Altun'un onay vermediği tüm 'gerçekler' halkı yanıltıcı bilgiyi kapsamına alınarak ceza verilebilecek.
VOA'dan Yıldız Yazıcıoğlu'nun
haberine göre, AKP ve MHP'nin ortak imzasıyla, dezenformasyonla mücadele iddiasıyla sosyal medya ve internet haberciliği alanlarına ilişkin yeni düzenlemeler içeren yasa teklifi, dün saat 19.30’da TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Cumhur İttifakı çatısı altında iktidar ortağı ve aynı zamanda TBMM’de çoğunluğa sahip olan AKP ile MHP, bugüne kadar birlikte hazırlık süreci yürüttükleri çalışmalardan farklı olarak bu kez yeni ve ceza yaptırımları öngören düzenlemeyi ortak basın toplantısıyla tanıtmadı. Yakın geçmişte AKP Başkan Yardımcısı iken de sosyal medya düzenlemesi üzerine çalışmalar yürüttükten sonra bu yasa teklifi çalışmasından da sorumlu AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın ilk imzacı olmaması dikkat çekti.
AKP’li Ünal’ın bu hafta MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’la birlikte teklifi TBMM’ye sunuş aşamasında kamuoyuna açıklamak üzere ortak basın açıklaması yapacağı iddia edilmişti. Ancak teklifte kendisi de Kahramanmaraş Milletvekili olan Ünal’ın yerine ilk imzacı olarak AKP Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir’in imzası olduğu görüldü.
AKP ve MHP ortaklığınca sunulan 40 maddelik yasa teklifi, Basın Kanunu'nda değişiklik yapılarak internet medya kuruluşlarındaki çalışanlara yönelik basın kartı verilmesinin yanı sıra bu kuruluşlara resmi ilan geliri elde etme olanağı da sunuyor. Bu düzenlemesiyle medya sektörü açısından olumlu yöne sahip olmasına karşın teklifte yeni suç tanımlamaları yapılıyor. Yasada sosyal medya kuruluşlarıyla, internet haberciliği açısından yeni erişim engellemesi düzenlemeleriyle, cezai yaptırımlar öngörülüyor.
Yasa teklifindeki 29'ncu maddede, “halk arasında korku ve panik yaratmak saikiyle kamu barışını bozma" gibi gerekçelerle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” şeklinde yeni bir suç tanımlaması yapılıyor.
Türk Ceza Kanunu’na (TCK) eklenmesi planlanan bu yeni suçun gerekçesinde “halk arasında endişe, korku yaratmak saikiyle Türkiye’nin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli olacak şekilde alenen yaymak suç olarak düzenlenmektedir” ifadesi kullanıldı.
Kaynakla ilgili açık kimlik verilmediğinde haberler suç mu olacak?1 Ocak 2023’te yürürlüğe gireceği belirtilen teklifte yer alan bu yeni suçun işlenmesi durumunda söz konusu kişi veya kişiler için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Teklifte eğer suç “failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilen ceza yarı oranında artırılacak” hükmü de bulunuyor.
Teklifteki 29’cu maddede düzenlenen “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçuna ilişkin ceza artırımı gerekçesi olan “failin gerçek kimliğini gizleme” bölümü, açık kimliği verilmeyen kaynaklara dayalı haberlerle gündeme geldi. Dolayısıyla ceza artırıcı bu hüküm, “adını açıklamak istemeyen üst düzey yetkililer veya kaynaklar” gibi ifadeler ile yayımlanan ve genellikle kamu kuruluşları ve bürokrasi kaynaklı haberler açısından ciddi soru işareti yaratıyor.
Gerekçede, “dezenformasyon” olarak nitelendirilen ceza artırıcı fiile ilişkin “Kişilerin bireysel kanaatlerini açıklama veya haber verme haklarıyla karıştırılmaması için fiilin, halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle gerçekleştirilmesi ilave bir unsur olarak aranmaktadır. Belirtmek gerekir ki, dezenformasyona konu içerik, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili doğrudan asılsız bir bilgi olabileceği gibi tahrif edilmiş bir bilgi de olabilecektir” denildi.
Yurtdışı ayrımı Sedat Peker videoları için mi kaldırıldı?Teklifte, internet haberciliği ve sosyal medya paylaşımları için erişim engelleme kararlarını arttıracak hükümler göze çarpıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK), erişim engellemesini hayata geçirme noktasında yargı kararı olmaksızın uygulamalarını genişletecek düzenleme yapıldığı görüşü ön planı çıkıyor. Bunun gerekçesi ise teklif sunuşunda, “içerik çıkarılması veya engellenmesinde erişim engellenmesi kararlarının uygulama mercii noktasındaki tereddütlerin ortadan kaldırılması” olarak açıklandı.
Teklifte, özellikle “Gelişen teknoloji ile birlikte, internet ortamında işlenen suça konu yayınların içerik veya yer sağlayıcısının belirlenmesinde yaşanan sorunlar nedeniyle içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek katalog suçlarda, yurt içi-yurt dışı ayrımı kaldırılmaktadır” bölümü dikkat çekti.
Bununla ilgili düzenleme 32’nci maddede yer aldı. Nasıl bir düzenleme olduğu ise hükmün gerekçesinde “İnternetin dağınık ve dinamik yapısı nedeniyle içerik veya yer sağlayıcının nerede bulunduğunun tespitinde yaşanan sorunların ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yetki tartışmasının giderilmesi ve katalog suçlarla daha etkin mücadele edilebilmesi amacıyla yurt içi yurt dışı ayrımı kaldırılarak Başkan’ın engelleme yetkisinde yeknesaklık sağlanmış olacaktır. (Örneğin; yurt dışındaki bir intihara yönlendirme içeriğine müdahale edebilen Başkan, yurt içindeki İntihara yönlendirme içeriğine de müdahale edebilecektir.)” diye açıklandı. Böylece BİK Başkanı’nın yetkisi kapsamında “katalog suçlar olarak 5651 sayılı kanunda sıralanmış suçlar söz konusu olduğunda ilgili sosyal medya kuruluşlarından içerik kaldırma/engelleme talep edilebilecek.
Bu düzenleme, sosyal medya aracılığıyla Türkiye’deki iktidar partisi yönetimine ve kamu kurumlarına yönelik ciddi iddiaları gündeme taşıyan organize suç örgütü hükümlüsü Sedat Peker’in yurt dışı (Birleşik Arap Emirlikleri’nden videolarını çektiği biliniyordu) kaynaklı paylaşımlarını da kapsayabilecek. Örneğin “Peker’in paylaşımlarıyla İçişleri Bakanlığı’nı hedef alması itibariyle “devlet güvenliğine karşı suç” kapsamında değerlendirilmesi durumunda BTK Başkanı’nın erişim engellemesi yapması mümkün olacak mı?” sorusu gündemde.
BTK’nın engelleme kararını uygulamayanlara reklam yasağıTeklife göre; BTK Başkanı, kendisi tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğinin yerine getirilmemesi halinde, Türkiye'de yerleşik vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilerin, ilgili yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya, 6 aya kadar reklam verilmesinin yasaklanmasına karar verebilecek. Başkan, reklam yasağı kararının yanı sıra içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmesine kadar sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 50 oranında daraltılması için Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurabilecek. Bu kararın 30 gün içinde yerine getirilmemesi halinde, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90 oranına kadar daraltılması istenebilecek.
Reklam yasağına aykırı davranan Türkiye'de mukim vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilere, 10 bin TL'den 100 bin TL'ye kadar idari para cezası uygulanabilecek.
MİT’e ilişkin içeriklere “katalog suç” düzenlemesiTeklifte 32’nci maddeyle ayrıca Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) faaliyetleri ve personeline ilişkin içerikler hakkında eğer suç iddiası söz konusu olursa bunlar “katalog suçlar” kapsamına dahil ediliyor. Böylece MİT’le ilgili haberler veya sosyal medya paylaşımlarına ilişkin olarak BTK Başkanı’nca erişim engellemesi kararı alınabilecek.
Bu arada şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar, Türkiye'deki aktif bireysel ve kurumsal kullanıcı sayısı, sesli arama sayısı ve süresi, görüntülü görüşme sayısı ve süresi, anlık mesaj sayısı gibi bilgileri BTK'ya bildirmekle yükümlü olacak. Bu yükümlülükleri yerine getirmeyen veya yetkilendirilmeksizin hizmet sunan şebekeler üstü hizmet sağlayıcılara 1 milyon TL'den, 30 milyon TL'ye kadar idari para cezası verilebilecek.
Sosyal medya kuruluşlarına gerçek kişi temsilci zorunluluğuAKP ve MHP’nin teklifiyle son olarak Temmuz 2020’de cezai yaptırımları arttırılan yasal düzenlemedeki hükümler ağırlaştırılırken; Twitter, Facebook gibi sosyal medya mecraları (ağları) için yükümlülükler de artırıldı. Böylece 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da yeni değişiklikler öngörüldü.
Teklifte 34’ncü maddeyle ise sosyal medya kuruluşlarına, Türkiye'de, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gerçek kişi temsilci bulundurma zorunluluğu getiriliyor. Bu durum uluslararası sosyal medya platformları açısından “hapis cezası” gibi yaptırımlara kapı aralama olarak yorumlanıyor.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması zorunlu temsilci açısından Türkiye’de ikamet etme zorunluluğu ve şube kurulması da söz konusu. Temsilcisi için “Türkiye’de mukim” denilen teklifte, “Türkiye'den günlük erişimin 10 milyondan fazla olması halinde; yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından belirlenen gerçek veya tüzel kişi temsilci, sosyal ağ sağlayıcının sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu olup bu temsilcinin tüzel kişi olması halinde doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye şirketi şeklinde kurulan bir şube olması zorunlu tutulacak” hükmü yer aldı.
Resmi ilanda itiraz hakkı tek mahkeme kararına bağlandıTeklifte 22’nci maddeyle Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan cezası vermesi durumuna itirazlar açısından ise “basit yargılama usulü” yani yargı tarafından dosya üzerinden karar verilebilmesi düzenleniyor. Dolayısıyla Türkiye’de örneğin Birgün, Evrensel, Cumhuriyet gibi iktidara muhalif çizgideki gazeteler açısından itiraz sürecinde duruşma olmaksızın yargı eliyle yapılan ilan cezası kesme itirazlarına karşı hamle yapıldığı vurgulanıyor.
Bu madde gerekçesi ise, “İnternet haber sitelerinde resmi ilan ve reklam yayınlatılması görevi Basın İlan Kurumu’na (BİK) verildiğinden, 195 sayılı Kanunun 49’uncu maddesine göre gazete ve dergiler için uygulanan müeyyidelerin internet haber sitelerine de uygulanması amacıyla maddede yer alan gazete ve dergi ibarelerinden sonra gelmek üzere internet haber siteleri ibareleri eklenmiştir. Ayrıca müeyyide uygulanan gazete, dergi ve internet haber sitelerinin başvuracağı yargı mercii konusunda tereddütlerin giderilmesi amacıyla başvurulacak mahkeme yeri, BİK Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu yerdeki en yüksek dereceli asliye hukuk hakimliği olarak değiştirilmiş, on beş gün olan Mahkeme’nin karar verme süresi kaldırılarak konuya ilişkin basit yargılama usulü getirilmiştir” olarak açıklandı.
Teklifteki 23’ncü maddeyle ise BİK tarafından internet medya kuruluşlarında hangilerine, hangi koşullarda resmi ilan verileceğine ilişkin yönetmelik çıkarılması düzenlendi.
Teklife göre; 36 kişiden oluşan BİK Genel Kurulu’na, resmi ilan yayınlayacak internet haber sitelerinden 2, Cumhurbaşkanı’nca belirlenecek 2, radyo, televizyon ve internet siteleriyle ilgili işlemler gerçekleştiren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan (RTÜK) 2 temsilci eklenecek. BİK Genel Kurulu üye sayısı 42'ye çıkacak.
İnternet haber mecralarına iki yıl içerik saklama zorunluluğuTeklifle birlikte Türkiye’de yıllardır medya kuruluşu statüsünde olmamaları tartışma konusu olan internet haber siteleri de “Basın Kanunu” kapsamına alınacak ve “süreli yayın” kategorisinde kabul edilecek. Böylece internet haber sitelerinde çalışan gazeteciler, Basın İş Kanunu kapsamında sigortalanacak ve basın kartı alabilecek.
Teklife göre; internet haber sitesinde yayınlanan içerikler, gerektiğinde talep eden Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edilmek üzere doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde iki yıl süre ile muhafaza edilecek. Yargı mercileri tarafından yayının soruşturma ve kovuşturma konusu olduğunun internet haber sitesine yazılı olarak bildirilmesi halinde, bu işlemlerin sonuçlandığının bildirilmesine kadar soruşturma ve kovuşturma konusu yayın kaydının saklanması zorunlu olacak.
Teklifte, internet haber siteleri yoluyla işlenen suçlarla ilgili ceza davaları içinse “dört ay içinde açılması zorunluluğu” da öngörüldü.